Eskişehir’deki orman yangınına müdahale sırasında aykırı rüzgarla alevlerin ortasında kalıp şehit olan Alperen Özcan’ın cenazesi, Ankara İsimli Tıp Kurumu’ndaki kimlik tespiti ve DNA tahlilinin akabinde ailesine teslim edildi. Cenaze, Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde düzenlenen merasimin akabinde Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Kuşçu köyüne getirildi. Şehidin annesi tabuta sarılıp ‘annem’ diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Cenaze, burada da düzenlenen merasimin ardından Kuşçu Köyü Mezarlığı’na defnedildi.
6 Şubat sarsıntılarında de misyon yaptığı öğrenilen 22 Yaşındaki AKUT’çu Alperen Özcan’ın bölhgeye gideceği gün babasının huzursuz olduğu, annesine attığı son bildiride ise içini rahatlattığı ortaya çıktı.
BABASI GİDEMESİN DİYE UĞRAŞMIŞ
Şehit Alperen Özcan’ın kuzeni Hasan Biber, kuzeninin ısrarla bölgeye gitmek istediğini belirterek, “Eniştemizin anlattığına nazaran, eniştem göndermek istememiş. Göndermek istemediği halde gitmek için çok ısrar etmiş. Hatta servise yetişmesin diye trafikte biraz oyalanmışlar fakat işte ecel çekeceği için şehadeti yaşayacağı için yetişti. Oyalanmalarına karşın servistekiler beklemişler.” diyerek acı haberin gelmesinden saatler evvel yaşananları anlattı.
Özcan’ın şehit olduğu haberini hastane yolunda aldıklarını anlatan Biber, şunları söyledi:
“Alperen’e dün saat 12.00’den itibaren ulaşamadık fakat oradaki bağlantı kaynakları nedeniyle olduğunu düşünüyorduk. Annesi, babası, teyzesi ve dedesi saat 21.00’de hastanelere bakmak için Eskişehir’e yanlışsız yola çıktılar. Polatlı’yı geçmek üzereyken bir haber geldi. Haberde şehit olduğunu söylemişler. Şehit olduğu haberini aldıktan sonra doğal acı haber tez yayılıyor. Çabucak herkese haber ulaştı. AKUT’a istekli olarak yazılmıştı. Kendisi alışveriş merkezlerinde dışarıdan bu türlü halatlarla sarkıp cam temizleme işi yapıyordu. Güçlü, yavuz, kendinden emin bir gençti. Zati oraya da yardım etmeye; hem hayvanlar için hem beşerler için gitmişti. Eğitim hayatına tekrar dönmeyi düşünüyordu lakin nasip olmadı.”
YANGIN ŞEHİDİ GENCİN SON BİLDİRİSİ ORTAYA ÇIKTI
“Şehadetinden evvel saat 06.00’da annesiyle yazışması var; ‘söndürme çalışmaları olumlu, soğutmaya başladık; şayet rüzgar tersten esmezse, yine alevlendirmezse bugün bitirebiliriz’ üzere bir yazışma olmuş. Bir de öğle saat 12.00 civarında annesiyle tekrardan görüşebilmiş. Ondan sonra da görüşme ihtimali olmamış zati. En son Kahramanmaraş sarsıntısına de gitmişti. Başka yangınlara da gidiyordu istekli olarak ancak bu seferki gidişi biraz daha manidar oldu.”
