Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi ve ‘Başdanışman’ Oktay Saral, Beyoğlu’nda düzenlenen bir mitingde gençler tarafından açılan “Bu pisliği ihtilal temizler” pankartını gaye alan tabirler kullandı.
Saral, açılan pankartı devlete bir meydan okuma olarak değerlendirip pankartı açanları da ‘DHKP-C teröristleriyle birebir zihniyeti taşımakla’ itham etti.
OKTAY SARAL GENÇLERİ MAKSAT ALDI: DHKP-C ZİHNİYETİ
Saral, toplumsal medya hesabından kelam konusu pankartı paylaşarak “Bu pankartı açanlar, geçmişte başsavcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden DHKP-C teröristleriyle birebir zihniyeti taşımaktadır. Bu ülkenin yüreğinde hâlâ o karanlık günün acısı tazeyken, bu türlü bir pankartı gülerek izlemek, terörün gölgesinde siyaset yapmaya kalkmaktır!
Sessizlik, bu tip yapılar için cürettir. Devlet, susmamalı; hukuk, çekinmemeli; millet, bu pervasızlığa göz yummamalıdır. Bu memlekette terörist övücülüğü de, yargıya tehdit de cezasız kalmamalıdır!” dedi.
Ancak, pankartı açan Devrimci Gençlik Dernekleri’nden Saral’a karşılık gecikmedi.
“O PANKARTI BİZ AÇTIK, AÇMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Oktay Saral’ın Derneğimizi Maksat Göstermesi Hk.” başlıklı yazılı bir açıklama yapıldı.
Saral’a ve hükümete yönelik sert tabirler içeren açıklamada, “O pankartı biz açtık. Açmaya da devam edeceğiz. Zira çalıyorsunuz, çırpıyorsunuz, ülkemizi satıyorsunuz. Sokakta hakkını arayana saldırıyorsunuz” denildi.
Açıklamanın tamamı şu biçimde:
“Sen Saray diye torpil “takdiriyle” iş bulma yerin olmasa “hak ederek” SGK gün sayısı bir elin parmağını geçmeyecek bir zatsın.
Yarattığınız bu kölelik nizamına mahkum etmek istediğiniz gençler artık size boyun eğmiyor.
Geleceği çalınan, yoksulluğa mahkum edilen, her türlü hakkı hukuku yok sayılan gençlere hakaret etmeyi bırak.
Tepeden tırnağa üstünde tepindiğiniz Anayasa’yı, hukuku bize öğretme ehliyetiniz yok.
Eğer kendi koyduğunuz kurallar dahi uygulansaydı burada gençlere parmak sallayamazdın.
O pankartı biz açtık. Açmaya da devam edeceğiz. Zira çalıyorsunuz, çırpıyorsunuz, ülkemizi satıyorsunuz. Sokakta hakkını arayana saldırıyorsunuz.
Uyuşturucu monopolleri ile el ele verip gençleri zehirliyorsunuz. Size yakın çeteleri koruyup kolluyorsunuz. Memleketin dört bir yanını hata şebekelerine peşkeş çekiyorsunuz.
Yetmiyor, en temel demokratik haklara ve özgürlüklere dahi saldırıp bir de üstüne yavuz hırsız misali mağduriyet palavrasına sığınıyorsunuz.
Demokratik hakların korunması ve tam manasıyla kazanılması uğruna gayret eden devrimci gençliği ise kabahat ile isnat etmeye kalkışıyorsunuz.
Pislik nedir; milyonlarca işçinin yoksulluğudur. Bin bir zahmetle okumaya çalışan gençlerin geleceklerinin ellerinden alınmasıdır, hak aramanın hata olmasıdır. Pislik, doruktan tırnağa çürümüş bize köleliği dayatan bu sisteminizin ta kendisidir. Lakin periyodunuz bitti…
Boşuna bir sürü palavrası peş peşe sıralayarak dikkat dağıtmaya çalışmayın.
Bizi maksat gösterip işlediğiniz kabahatleri gizleyemezsiniz.
Gençlik, görülmemiş hesap kalmasın diye ayağa kalkıyor.
Siz gidicisiniz, biz geleceğiz.”
