Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Seçimli Olağanüstü Genel Kurulu Toplantısı, Chobani Stadı’nda gerçekleşti.
Mevcut Lider Ali Koç, toplantıda açıklamalar yaptı.
Ali Koç’un sözleri şu halde:
Şahsım ve idare suram ismine hepinizi hürmet ve sevgi ile selamlıyorum. Öncelikle siz pahalı kongre üyelerimize Fenerbahçe demokrasisine verdiğiniz katkı için teşekkür ederim. Fenerbahçe demokrasisine katkıda bulunan herkese teşekkür ediyorum. Yarın sonuç ne olursa olsun liderimizin etrafında kenetlenmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Sözlerime Fenerbahçe’mize bugüne kadar hizmet etmiş herkese teşekkür ederek başlamak istiyorum.
Görüyorum ki topluluğumuz önemli manada kutuplaşmış. Karaborsa yapan birini oy birliğiyle onaylamamız gerekirken, oy çokluğuyla ihraç ediyoruz; Fenerbahçe Lideri’ne hakaret eden birini korumak için oy kullanıyoruz. Bu, topluluğumuzun özeti.
Fenerbahçe lider adayı Sayın Sadettin Saran ve beklenen idare şurasına bakıyorum, başkanlık makamına hakaret eden biri için ellerini bile kaldırmıyorlar. Geldiğimiz nokta işte bu. Yarın ki sandık rastgele bir seçim. Fenerbahçelilerin yarınlarına sahip çıkma seçimidir.
Sil baştan bilinmeyen bir maceraya mı atılacağız yoksa sabırla verilen çabanın meyvesini mi toplayacağız? Biz gerçek bir biçimde adayız. Yıllarca kendimizi aday üzere gösterip sonra aday olmayıp artık ayıp olur diye aday olanlar üzere değiliz. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkıyla, sağlığımızla adayız.
Hepimiz birebir gemideyiz ve hepimizin dileği Fenerbahçe’nin her vakit yeterli olmasıdır. Güçlü bir yolda bir arada yürüdük, kumpaslarla boğuştuk. 21. yüzyıl Fenerbahçe’nin yüzüne istediğimiz üzere gülmedi. Ne kadar mahzur çıkarsa çıksın, Fenerbahçe için verdiğimiz çabadan geri durmadık.
Madem ki özellere girdik, söyleyeceğim çok şey var, söyleyeceğim. Hepimiz birebir gemideyiz. Sadettin Bey’i de, Aziz Bey’i de, bizi de destekleyenlerin isteği Fenerbahçe. Güçlü bir yolda bir arada yürüdük, kumpaslarla boğuştuk. 21. yüzyıl Fenerbahçemiz’in yüzüne istediğimiz halde gülmedi. Tek bir gerçek var, ne kadar pürüz çıkarsa çıksın Fenerbahçe için çabadan korkmadık, o ne der bu ne der diye hareket etmedik. Sayın Saran’ın sözlerine geleceğim. Bekara bayan boşamak çok kolaymış!
Fenerbahçe’nin ne karaborsayla, ne bahis işiyle, ne de temaslı sponsorluklarla anılmasına müsaade vermedik. Günü kurtarma gayreti içinde olmadık ve yarınları kazanmak için çalıştık. Tırnaklarımızla o düşünceli günlerden, bugünlere geldik. ‘Ne olacak, ne değeri var?’ diyenlere şunu söylüyorum: Fenerbahçe’nin tamir periyodunu tamamladık ve artık atılım devrine geçtik.
11., 12. ve 13. hususun reddedilmesi, Fenerbahçe’nin önünü kapatmıştır. Sadettin Bey’i aradım, ‘katılıyorum lakin ne yapayım’ dedi. Bu, 6 farklı konseyde gündem hususuydu. Birileri tarafından topluluğumuza ziyan verecek bir unsur olarak pozisyonlanması akıl alır bir iş değil.
Defalarca aday olacağım, aday olacağım deyip geri dönmedim. Sadettin Bey geçen sene için haklı. ‘Sen devam etmelisin, aday olursan çekilirim’ dedi, kelamını tuttu. Ondan evvelki periyotlarda birçok defa ‘başkan olacağım’ dedi, aday oldu. Ben olacağım dedim, en berbat günde oldum. 7 sene sonra en külfetli devirde göğsümü gere gere çıktım, o ne der bu ne der demedim.
Kötü iş yapmışız 7 senede… 7 senede 287 milyon euro borç ödemenin değeri yok. Yükümlülükleri indirmenin değeri yok. Bankalar Birliği’nden çıkış projesinin bir değeri yok. Bağımsız bir Fenerbahçe yaratabilmenin hiçbir değeri yok. Düne kadar bakkal üzere yönetilen Fenerbahçe’nin sizler için değeri yok.
Taraftarlarımız yıldız futbolcular görmek istiyor. Piyasa büsbütün değişti, eski sayılar yok. 20-25 milyonlardan kapı açılıyor. Ekonominiz uygun değilse bunu nasıl daima hale getirebilirsiniz? Mali gücünüz yoksa futbolda başarılı olamazsınız.
Hiç mi yeterli yaptığımız bir iş olmamış? Hakkımızı verecek bir icraatımız olmamış, o denli mi? Pekala…
Yasa dışı yollarla kasamıza gelirler koymadık. Kasamızdaki parayı özel gereksinimlerimiz için kullanmadık. Fenerbahçe’nin gelirlerini artırdık ve sağlıklı bir iktisada kavuştuk.
Fenerbahçe hiç uğramadığı kadar hücuma uğramaya başladı. Organize kötülük dediğimiz sistemli ve nizamlı akınlar tek bir araca hizmet etmektedir. Böl, parçala, yönet mantığıyla topluluğumuzu bölmeye çalışıyorlar.
Bu topluluğun başında kim olursa ona güç vermemiz lazım. Zira atı alan Üsküdar’ı geçmek üzere. Aziz Yıldırım’ın, ‘Ne şikesi memleket elden gidiyor’ söylemi vardı. Hakikat söylüyordu neredeyse gidiyordu.
Sadettin Bey, son haftada 2 maç ansızın, tekrar hortladı, devletimizin en zirvesindeki kişi bile ‘Bu maça bu hakemi, bu VAR hakemini atayacaksınız’ diye talimat verse bile MHK başkanı ‘Bu iki kişi sıkıntılıdır bu toplulukla, seçimlere 4 gün kala yollamayalım’ demesi gerekirken bu hakemleri önermiştir.
Aziz Bey’in devrinde 7 senede 3 şampiyonluğumuz çalındı. Bizim devrimizde 2 şampiyonluğumuz çalındı. Sadettin Bey güya yapı yok diyor, sistematik bir şey var diyor, tribünlerden şampiyon olamıyorsunuz, sistematik Alanyaspor maçı diyor. Şöyle bir bakalım; aklı selim Fenerbahçeliler neyin ne olduğunu çok düzgün biliyor. Bu kupa şampiyonun müzesinde olur, o kupa da ardımdaki müzede duruyor.
Trabzon’a selam olsun! 3 Temmuz üzerinden konuşanlara söylüyorum: Siz 15 Temmuz’un neresindesiniz? Bu örgütün işine gelince 3 Temmuz’dasınız, gelmeyince 15 Temmuz’dasınız. Bir tane kanıt var, ayak iziniz var, CAS’a yaptığınız müracaat var. Şampiyonluk primini ödememek için CAS’ta yaptığınız savunmada ‘Biz şampiyon olmadık’ diyorsunuz. ‘Bizi UEFA’nın acil kararından girdik Şampiyonlar Ligi’ne’ diyorsunuz.
Ülkemizde girilmedik yer bırakmayan terör örgütü, bir tek Fenerbahçe’de duvara toslamıştır. Bizler bu ihanet odakları karşısında tek yumruk olduk. Biz 3 Temmuz’da kumpasçılara boyun eğmedik, FETÖ’yü yendik, ucuz kahramanlık peşindeki kırıntılarına mı boyun eğeceğiz! Trabzon belediye başkanı hakkında 6222’den işlem yapılmıştır.
Ya birlikte başarırız ya da organize berbatlığı sevindiririz. Fenerbahçe, Amerikalıların “survival” dediği var olma sürecini tamamladı. Bugüne kadar hiç şampiyonluk kelamı vermemiştim lakin artık bu kelamı verebiliyoruz. Bu sene şampiyon olacağız!
Spordan gelen bir aday olarak; TFF, FIFA ve UEFA ile temasta olduğunu söyleyen biri olarak, burada lider olmanıza mahzur olabilecek bir durumda olduğunuzu biliyorsunuz. Dönem süreçleri için neden ağustos ayının sonunu beklediniz? Bu, Fenerbahçe üzerinde oynanan bir kumar değil mi? Paylarınızı bir çalışanınıza, Saran Holding’in bir kısmını da kızınıza devredeceğinizi söylediniz. Bu durum sorunu aşmıyor, kızınız da sizin bünyenizde zira.
Yarın seçildiğinizde pazartesi sabah 9.00’dan itibaren Fenerbahçe’nin geleceğinin oburlarının elinde olacağını biliyorsunuz, bildiğiniz de düzgün biliyorum. Biz niçin bu riski alıyoruz? Devredip lider olamamak da haksız bir durum. Bunu da söylüyorum.
Fenerbahçe başkanlığı büyük bir sorumluluktur. Bu sorumluluk milyonların onurunu taşımaktır. Bizlerin Fenerbahçe’nin geleceğini belirsizliğe sokma hakkı yoktur. Biz bugünlere gelirken Fenerbahçemiz’i hiç karanlık yollara sokmadık.
Başını kaygıya sokacak hiçbir adım atmadık, Fenerbahçe’yi direktörün sorumluluğunu taşıyarak bugünlere geldik. Ben sizin durumunuzu değil, Fenerbahçe’nin durumunu düşünmek zorundayım. Rakibimizin bahis reklamıyla mücadele ederken, Fenerbahçe Başkanı bahisten dolayı gündeme gelirse neler olacağını siz benden daha güzel biliyorsunuz.
Sözünüzü tuttuğunuz için teşekkür ettim, ama Sadettin Bey, siz aslında seçime girmek istemiyordunuz. Geçen yıl girmediniz, sözünüzde durdunuz ve teşekkür ettik.
Ben sizi hiç 3 Temmuz’dan ötürü suçlamadım; bunların hiçbirinden haberim yoktu. Fikret Seçen’lerle locada maç seyrettiniz dediniz; bir deliliniz varsa ortaya koyun. Ben bu FETÖ’cülerle en önde savaştım.
Siz cop yemediniz, gaz yemediniz bu uğurda… Onlara da hürmet göstermek lazım. Bunları benim yapmışım üzere anlatmanız ve Fikret Seçen’le locada maç seyrettiniz demeniz… Kusura bakmayın, büyük insafsızlık. Benim dönemimde Fenerbahçe’ye para vermiş kimse parasını geri almamıştır.
