Yapay zekayla geleceğin yine şekilleneceğini ve farklılaşacağını, artık birçok şeyin mümkün olacağını anlattı.
Sağlığın herkes için çok değerli olduğunu, bu alanda yapay zekanın birçok kolaylık sunacağını lisana getiren Aksu, şunları kaydetti:
“Ömürlerin uzayacağını, daha sağlıklı yaşayacağımızın kesin olduğunu söyleyebilirim. Bilimsel gelişmelerin çok önemli ekonomiler yaratacağının farkındayım. Sıhhat, çok değerli. Dünya Sıhhat Örgütünde tarifli 7 bin 500 hastalık var. Bunlardan yalnızca 500’ü tedavi edilebilir. Kalan 7 bini az hastalık olarak anılır.”
Aksu, Almanya’da Türk bilim insanlarınca geliştirilen Kovid-19 aşısının da yapay zekayla, simülasyonla ortaya çıktığını vurgulayarak, “Bundan sonra 7 bin hastalığın tedavisi de yapay zekayla çözülebilecek. O az hastalığa sahip evlat sahibi olan anne babanın halini düşünün. Hiçbir ilaç şirketi ona ilaç üretmiyor. Artık bu mevzuyu dertlenen rastgele bir teşebbüsçü, bu alanda ilaç üretebilecek. Önümüzdeki 20 yıl içinde tedavisi olmayan hastalık kalmayacak. Bu, çok net bir öngörü. O yüzden daha uzun yaşayacağız.” diye konuştu.
Yapay zekanın çok süratli geliştiğine dikkati çeken Aksu, şöyle devam etti:
“Güvenilir, inançlı nükleer santrallerin gelişeceği, çok net. Çok somut öngörüler bunlar. Güç neredeyse fiyatsız hale gelecek, hesaplamayacağız. Buna nazaran çok daha uygar yaşayabileceğiz. Yeni yapı gereçleri, teknolojileri gelişecek. Bu kadar beton yığını yapmamıza gerek kalmayacak. Çok daha farklı binalarla karşılaşacağımızı iddia ediyorum. Bu yüzyılın içerisinde yeni bir medeniyet inşa edeceğiz. O yüzden çok dikkatli olmamız lazım. Yırtıcı, kapitalist kurallara nazaran yaparsak insani bedeller sekteye uğrayabilir. Buna insanlık olarak müsaade etmemeliyiz.”
Aksu, yapay zekanın birçok mevzuda ön haberci olabileceğini, cinayet, terör hareketi üzere birçok olayın önlenebilir hale gelebileceğini söz etti.
TÜRKİYE’DE 2017’DE 12 OLAN YAPAY ZEKA TEŞEBBÜSÜ ŞU AN 400’ÜN ÜSTÜNDE
Yapay zeka yarışının başını ABD ve Çin’in çektiğini, ortalarında sıkı bir çekişme olduğunu anlatan Aksu, Türkiye’nin ise orta alanda yer aldığını söyledi.
Yapay zeka için büyük sermaye ve büyük data merkezleri gerektiğini kaydeden Aksu, “Ülkemizde çok hoş gelişmeler var. Devletin ulusal yapay zeka stratejisi yayınlandı, hareket planı var. Özel kesim, bu mevzuyu çok benimsedi. Büyük verisi olan bankalar, perakendeciler, telekom operatörleri, e-ticaret şirketleri çok bedelli projeler yapıyor.” halinde konuştu.
Türkiye’nin büyük ve sağlam bir ülke olduğunu vurgulayan Aksu, “Yapay zeka alanında da kamuda, özel dalda, hem girişimcilik hem akademik alanda çok hoş çalışmalar var. Biz, ABD ve Çin ile rekabet edebilecek durumda değiliz. Çok yakından, akla yatkın takip etmemiz gerekiyor ve onu ülkemizde hem ulusal güvenlik hem tarım, sanayi üzere farklı bölümlerde, kamusal alanda, verimlilik, hoş inovasyonlar yapabilme manasında süratli kullanabilmeyi becerebilmemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Aksu, “Türkiye’de 2017’de 12 yapay zeka teşebbüsü saydık, şu an 400’den fazla var. Her yıl katlanarak arttı. Bunlardan birçoğu yatırım aldı, yurt dışına açıldı, ürünleşti.” tabirlerini kullandı.
İNSANİ PAHALARA DİKKAT EDEREK, İHTİMAM GÖSTEREREK KULLANMALIYIZ
Yapay zekayı daha efektif kullanmak isteyenlere tekliflerde bulunan Aksu, şunları kaydetti:
“Yapay zeka, yeni çıktı, 1-2 yıldır hayatımızda. Fiyatsız, süratlice öğreneceğiz. Türk insanı çok süratli öğreniyor aslında. Çocuklarımızın eğitiminden tatilimizin planlamasından konuttaki rastgele bir bozulan bir eşyanızı nasıl tamir edeceğinizi bile sorabilirsiniz. Şaşırtan bir biçimde hoş yanıtlar alacaksınız. Yeterli niyetli kullanmalıyız. ‘Bıçağın latifesi olmaz’ dediğimiz üzere yapay zekanın da latifesi olmaz. Çocuklarımıza öğretmeliyiz. Bunu, güzel işler, insanlığı geliştirmek, medeniyetimizi ileriye taşımak için insani pahalara dikkat ederek, ihtimam göstererek kullanmalıyız.”
Aksu, yapay zekayla ilgili optimist bir tutumu benimsediğini lisana getirerek, “Yapay zekadan da yapay zekanın sapıtacağından da korkmuyorum ve o denli kullanıyorum. Herkesi de uyarıyorum, bunu yararlı bir biçimde kullanmayı teşvik etmeye çalışıyorum.” dedi.
