İzmir’de Anadol marka arabanın sevgisini yaşatmak ve trafikte kalmasını sağlamak maksadıyla kurulan İzmir Anadol Kulübü Derneği, üyeleriyle bu klasik araçlara sahip çıkıyor.
Türkiye’nin birinci yerli seri üretim arabası Anadol, 1966’da üretime başlayıp 1984’e kadar toplam 93 bin 188 adet üretildi.
Üretimi sona erse de Anadol, kendine has yapısıyla tutkunlarını müdafaaya devam etti.
İzmir’deki Anadol severler de bu efsanevi markayı yaşatmak için bir ortaya geldi.
İzmir Anadol Kulübü’nün lideri Mert Gökyer, derneğin 2012 yılında kurulduğunu ve 2023’te resmi statü kazandığını belirterek, “Amacımız Anadol’u her yaş kümesine sevdirmek” dedi.
Çocukluk hayali olan Anadol’a büyük bir tutkuyla bağlı olduğunu söz eden Gökyer, “Bana ilişkin 21 Anadol var, 18’i restore edilmeyi bekliyor, 3’ü ise faal olarak kullanılıyor” diye konuştu.
Anadol’un yalnızca bir araç olmadığını, hayatlarının değerli bir modülü haline geldiğini söyleyen Gökyer, “2016’da evlendim ve gelin otomobilim Anadol’du. Eşim bile artık öteki otomobile binmek istemiyor. Anadol bizim için ailenin üçüncü çocuğu gibi” dedi.
Dernek üyelerinden Fatih Burs ise Anadol’un Türkiye otomotiv tarihindeki yerini vurgulayarak, babasının isteği üzerine kendisiyle yaşıt bir Anadol aldığını söyledi.
Burs “Aracın birinci sahibi 1972’de almış, 1980’lerden sonra uzun mühlet kullanılmamıştı. Babamla birlikte aracı sıfırdan restore ettik. Babam geçen yıl vefat etti lakin en azından Anadol’u tekrar kullanabildiği için mutluyum” dedi.
Mobilyacı kardeşler Gürhan ve Musa Ar çocukluklarından beri Anadol’a tutkuyla bağlı olduklarını belirterek, araba kullanmayı Anadol’da öğrendiklerini söyledi.
Bu tutkularını bir adım ileri taşıyan kardeşler, 5 yıl evvel yedek kesim toplamaya başlayarak bir garaj kurdu.
Musa Ar, “Yurt içi ve yurt dışından Anadol’a ilişkin güç bulunan yedek modülleri topladık. Vakitle garajımız, Anadol severlerin buluşma noktası oldu. Burada aracın yüzlerce özgün kesimini sergiliyoruz” dedi.
İzmir Anadol Kulübü üyeleri, klasik Türk arabasına olan sevgilerini yaşatarak bu kültürü yeni kuşaklara aktarmayı hedefliyor.
