İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik başlatılan operasyonlarda Şişli belediye Başkanı Resul Emrah Şahan da tutuklanmış ve yerine Şişli Kaymakamı Cevdet Ertürkmen kayyum olarak atanmıştı.
Ertürkmen, kayyum olarak atandıktan sonra Şişli’de bulunan kent lokantaları kapatıldı.
Şişli’de mahalle sakinleri, kapatılan Kent Lokantası’nın önünde yemek pişirip dağıtarak halk sofrası kurdu. Mahalle sakinleri, Kent Lokantası’nın bir an evvel açılmasını istedi.
Kent Lokantalarının kapatılmasını protesto eden mahalleli genç, lokantanın önünde sembolik bir çorba dağıtımı gerçekleştirmek istediklerini söyleyerek yansısını şu sözlerle lisana getirdi:
“İNSANLAR AÇLIĞA MAHKUM EDİLMİŞ”
“Eylemliliğimiz sembolik bir hareket. Bu aksiyonu de sürdürmeyi düşünüyoruz. Zira Kent Lokantaları açılana kadar direnmek gerekiyor. Kazanılmış haklarımızı yine sahip olmak gerekiyor. Bu mahallede Kent Lokantalarından yemek yiyen onlarca nitekim açlığa mahkum edilmiş, yoksulluğa mahkum edilmiş beşerler mevcut. Bu yüzden de Kent Lokantalarının kapatılmasını kabul etmiyoruz. Açılana kadar da bu sembolik hareketi devam ettireceğiz.
Eğer bunun bir rezillik olduğunu, yanlış bir şey olduğunu düşünen varsa asıl rezilliğin de bu türlü günlerde halkın ekmeğine göz koymak olduğunu söylüyoruz. Direnerek kazanmayı düşünüyoruz. Kent Lokantamız açılana kadar her gün saat 15.00’da ne pişirebiliyorsak halkın ortak dayanışmasıyla kurulmuş soframızı kuruyoruz ve mahallemizde buna gereksinimi olan beşerlerle aşımızı paylaşıyoruz. Her gün saat 15.00’da buradayız”
Bir öbür genç ise, fakir gençlerin özellikler bu türlü uygun yemek yiyebileceği lokantalara gereksinimini olduğunu belirterek şunları söyledi:
” Bizi yoksulluğa sürükleyenler, bizi okurken çalışmak zorunda bırakılanlar olarak burada kazanılmış haklarımız var ve onları Şişli Belediyesi 5-6 gündür kapalı tutuyor. Biz bunun büsbütün karşısındayız. Bunun için de her türlü çabayı vereceğiz gerek İstanbul için gerek Şişli için”
“DESTEK OLMALARI GEREKİRKEN KÖSTEK OLMALARI ÇOK SAÇMA”
Adının Gülüzar olduğunu söyleyen bir mahalle sakini, Kent Lokantalarının kapatılması kararının çok berbat bir karar olduğunu belirterek şöyle konuştu:
Yoksul mahallelerde belediye liderimizin açmış olduğu proje çok hoştu. Beşerler gelip burada 40 liraya karnını doyuruyordu. Ben kapatıldığını duydum çok üzüldüm. Bunu kapatmak yerine bilakis dayanak olmaları gerekirken köstek olmaları çok saçma. Geri adım atmalılar ve tekrar açmalılar. Bizler de bu yanlışın karşısında sokaklarda olacağız. Birebir vakitte Resul Ekrem Şahan’a ve başka belediye liderlerine da dayanak olacağız. İmamoğlu’na yapılan saçmalık yani
“BİZİM AÇ KALMAMIZI İSTİYORLAR”
Emekli olduğunu belirten Ahmet Yıkın, “Ben emekliyim. Her şey gitgide zorlaşıyor. Emekliyim hala çalışıyorum. Bakalım daha geleceğimiz ne olacak” diyerek reaksiyon gösterdi.
Bir öteki vatandaş ise, bilhassa öğrencilerin ve emekli vatandaşların ucuza yemek yiyebileceği yer olan Kent Lokantalarının kapatıldığını ve açlığa mahkum edilmek istendiklerini söyleyerek şunları söyledi:
“Bizi açlığa mahkum etmek için gelen kayyum Kent Lokantalarını kapatmaya karar verdi. Bir lokantaya gittiğin vakit bir çorba 100 lira. Yiyebilme talihimiz var mı? Aldığımız maaş 15 bin lira, bir çorba 100 lira. Biz elektriği ne ile ödeyeceğiz, suyu ne ile ödeyeceğiz. Torunlarımıza nereden harçlık vereceğiz? Aç karnımızı ne ile doyuracağız lakin bunlar bizim aç karnımızı doyurmamızı değil, bizim aç kalmamızı istiyorlar. Bunun için de biz bir an evvel Kent Lokantalarının tekrar açılmasını, fakir insanların bilhassa emekli maaşlarının arttırılmasını, emekçi fiyatlarının arttırılmasını rantiyeye giden paranın biraz da personele köylüye emekliye gitmesini istiyoruz.”
“HALLEDİLMESİ GEREKEN BİR SÜRÜ SORUN VAR, BU OLMADI“
Bir öbür vatandaş ise şöyle sitem etti:
Kent Lokantalarının kapalı olması güzel bir olay değil. Zira bizim üzere alt katmanda geçimini sıkıntı sağlayan beşerler faydalanıyorduk. Lakin bunun kapanması çok önemli sorun oldu. Artık aşağıdaki fırından ekmek alıp içine zeytin doldurabilirsek doldurduk yoksa meydanda domates veriyorlar. Oradan kap, buradan kap bir nevi hırsızlık yapıyoruz. Bu yeterli olmadı. Yapılması gereken bir sürü iş var. Halledilmesi gereken bir sürü sorun var. Ancak bu olmadı.
“BU SİYASİ BİR KARARDIR”
Bir diğer bayan vatandaş ise şöyle teki gösterdi:
İnsanlar burada hiç arka niyet düşünmeden yemeklerini yiyorlar. Beşerler o kadar vergi ödüyor; telefonumuzdan tutun da aldığımız her eserden vergi alınıyor. Halk burada fiyatını ödeyerek yemek yiyor. Siyasi karar uğruna Kent Lokantaları kapatılmasın diye düşünüyorum. Bu bir siyasi karardır.
“VAR OLANI DA ELİMİZDEN ALIYORLAR“
Yaşlı bir vatandaş ise şunları söyledi:
Biz çok kızgınız. Gönül ister ki Kent Lokantalarına gereksinim olmadan yaşayan emekliler olsun bu ülkede. Öteki ülkelerdeki emekliler dünyayı dolaşıyor, biz köyümüze gitmeye bilet alamıyoruz. Artık Kent Lokantalarımız var onu da elimizden alıyorlar. Bir kilo kuru soğan alıyorsun 40-50 liraya. Burada 3-4 çeşit yemek yiyorduk. Minimum fiyatla çalışan insanlarımız katiyen berbat bir duruma düştüler. Geliyorlardı kuyruklarla burada 40 liralık yemek yemek için. Kim maddi durumu uygun olsa burası yerine daha hoş bir yerde yemek istemez ki? Var olanı da elimizden alıyorlar. İnsanca yaşamak istiyoruz.
