TRT’de uzman olarak vazife yapan Abdulkadir Alan, Instagram öyküsünde kuruma yönelik tenkitlerde bulundu. TRT, bu paylaşımların kurum prestijine ziyan verdiği gerekçesiyle Alan’dan savunma talep etti. Alan ise açıklamalarının tabir özgürlüğü kapsamında olduğunu ve hukuka muhalif yollarla elde edilen kanıtların geçerli sayılamayacağını belirtti. Lakin tüm bu gelişmelerin akabinde, Alan’ın mukavelesi 16 Nisan prestijiyle feshedildi.
2 Nisan‘daki boykot paylaşımının akabinde, TRT‘nin Teşkilat dizisinden çıkarılan Aybüke Pusat‘a dayanak veren Boran Kuzum, Furkan Andıç ve Başak Gümülcinelioğlu da işten çıkarılmıştı.
ANKA Haber Ajansı’nın edindiği bilgiye nazaran, TRT’de uzman olarak vazife yapan Abdulkadir Alan, dışarıya kapalı olan Instagram hesabındaki öykülerden “TRT kimin kanalı” ve “TRT, hizmet üretiminin yüzde 80’ini dışarıdan sağlayan, KHK düzenlemesine dayanarak özel hukuk kararlarına tabi işçi alan ve bu bireylerden 100’den fazlasının yönetici yapıldığı, son 5 yılda şahsen şahit olduğum ve olmaya da devam ettiğim içi boşaltılmış, sömürülmüş bir kurumdur. AK cenahın art bahçesine/çiftliğine dönüştürülmüş, babasının premsesleri ile doldurulmuştur.
Hiçbir vasfı olmayan kişilerin daire başkanı yapıldığı, kurum kültürüne sahip, üreten bir avuç insanın ötekileştirildiği ve alt kademelerde çalışmaya zorlandığı, kamu hizmeti yayın kuruluşundan çok şirket gibi yönetilen, iktidar partisi yandaşlarına dış imaller ve alımlar vasıtasıyla para aktarılan, partizan takımların istihdam kapısına dönüşen, iktidar partisinin halkla ilişkiler ajansı olarak çalışan bir kurumdur. Gerçekleri savunduğum için benim de kontratımı sonlandırabilirsiniz” formunda bir açıklama yaptı.
TRT Proje Yönetimi Dairesi Başkanı İsmail Sakallı, Abdulkadir Alan’ın toplumsal medya paylaşımlarında TRT hakkında ileri sürdüğü savların kuruma yönelik ithamlar içerdiğini ve kurumun prestijini zedelediğini söz ederek, Alan’dan hususla ilgili savunma talep etti.
“SINIRLI ERİŞİME SAHİP BİR ALANDA PAYLAŞILMIŞTIR”
Alan, savunmasında şunları lisana getirdi:
“Eylül 2020 tarihinden itibaren TRT bünyesinde misyon yapmakta olan bir çalışan olarak, kurum içi kapalı ve kamuya açık olmayan ferdî Instagram hesabımdaki bir kıssa paylaşımım münasebet gösterilerek tarafımdan savunma istenmiştir. Paylaşımın, müsaadem olmadan bir kurum çalışanı tarafından ekran imajı alınarak yönetime sunulması sonucunda bu süreç başlamıştır.
Paylaşımımda söz ettiğim kanılar, direkt kamuya açık bir mecrada yapılmamış olup sadece şahsî hesabım üzerinden ve sonlu erişime sahip bir alanda paylaşılmıştır. Kelam konusu tabirler, somut kişi, kurum yahut kişilik haklarını gaye almamakta, direkt tenkit kapsamındadır ve Anayasa’nın tanıdığı tabir özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.“
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Alan, paylaşımlarının Anayasa’nın 26. unsuru ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi‘nin 10. hususu uyarınca tabir özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek, şunları lisana getirdi:
“6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) kapsamında, kapalı toplumsal medya hesabımdaki içeriklerin üçüncü bireylerce müsaadesiz halde alınarak paylaşılması hukuka alışılmamıştır, 4721 sayılı Türk Uygar Kanunu’nun 24. unsuru, kişilik haklarının ihlalini maniler, 4857 sayılı İş Kanunu mucibince, patronun haklı fesih hakkını kullanabilmesi için çalışanın davranışının açık, somut, ağır nitelikli ve kurumun temel işleyişini etkileyecek ölçüde olması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 189/2, hukuka muhalif yollarla elde edilen dataların kanıt olarak kullanılamayacağını belirtir.
Kişisel bir kıymetlendirme niteliğinde olan bu paylaşımın herhangi bir şekilde kurumu direkt küçük düşürücü, hakaret içeren ya da kurum sırlarını ifşa edici bir tarafı bulunmamaktadır. Savunma istemine mevzu olan paylaşım büsbütün söz özgürlüğü çerçevesindedir. Hukuka karşıt yollarla elde edilen kanıtların dikkate alınmamasını tüm yasal haklarım gizli kalmak kaydıyla, savunmamı bilgilerinize arz ederim.“
TRT İnsan Kaynakları Dairesi Başkanı Zeki Koç, 16 Nisan‘da Alan‘ın mukavelesini feshetti.
