Samsun’un Çarşamba ilçesinde 22 Aralık 2024’te “Muratım 55 D 1416” isimli tekneyle denize açılan Muhammer Sevgili ve Halil Kayış’tan uzun mühlet haber alınamayınca arama çalışmaları başlatıldı.
Muhammer Sevgili26 Aralık’ta batan tekne, açıldıkları noktadan yaklaşık 1 kilometre açıkta, 8 metre derinlikte bulundu.
Ertesi gün 45 yaşındaki Halil Kayış’ın cansız bedeni Karabahçe Mahallesi kıyısında kıyıya vurdu.
52 yaşındaki Muhammer Sevgili’ye o günden bu yana ulaşılamadı.
Olayın üzerinden yaklaşık 4,5 ay geçmesinin akabinde, 15 gün evvel Hürriyet sahilinde bir dalgıç tulumu bulundu. Bu tulumun Muhammer Sevgili’ye ilişkin olup olmadığı inceleniyor.
“DENİZİN UCU BUCAĞI YOK”
132 gündür eşi için umutlu bekleyişini sürdüren Lale Sevgili, hislerini şöyle lisana getirdi:
“Benim eşim 132 gündür kayıp. Bulunmasını istiyorum. En azından bir mezarı olsun. Öteki arkadaşı denizden çıktı. Onun mezarı biliniyor, üstüne gidip dua ediyorlar. Ben Ramazan Bayramı arifesinde buraya geldim. Burada ağladım. Denizin ucu bucağı yok. Nerede olduğu muhakkak değil.”
“BİR HOCAYA GİTTİM…”
Lale Sevgili, bulunan tulumla ilgili de şunları söyledi:
“Hürriyet kıyısında bir tulum bulundu. Eşimin tulumu olduğunu ben hissettim. Tulumu bize gösterdiler. O vakit yüreğime bir acı oturdu. O tulumun onun olduğunu söyledim. Hürriyet kıyısına gittik. Bir de hocaya gittim. Hoca bana eşimin denizin ortasında iki taşın ortasında olduğunu söyledi. Batakta ve karanlık bir yerde olduğunu söyledi.”
Her gün kıyıya geldiklerini söyleyen kayıp balıkçının ablası Fadime Yazıcı da kayıp kardeşi için yetkililere davette bulundu:
“Büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Çocuğumuzun bir kesimini bile bulsalar bize versinler. En azından bir mezarı olsun. 4-5 aydır buralardayız. Ağlamaktan içimiz gitti. Her gün buraya geliyoruz.”
Ailenin yaşadığı zorlukları lisana getiren ağabey Recep Ali Sevgili ise kardeşinin bulunması için takviye istedi:
“Bize yardımcı olsunlar. Muhammer’in çocukları perişan oldu. Şu anda yardıma da gereksinimleri var. Çocukları burada kiracı. Muhammer’in eşi burada tek başına torunuyla birlikte duruyor. Otomobilimiz olmadığı için buraya bisikletle yahut motorlarla hava uygun olduğu vakitler geliyoruz. Kıyıya devamlı gelip gidiyoruz. Buraya gelsek ne arayacağız? Hiçbir şey bulamıyoruz. Arkadaşları da devamlı buraya geliyor ve buraya bakıyorlar. En ufak bir modül da bulsalar bize haber veriyorlar. Kardeşimin güzelce araştırılmasını istiyoruz. En azından uygun makûs bir mezarı olsun. Tek dileğimiz o.”
