Husilere bağlı El-Mesire Televizyonu’nda yer alan konuşmasında Husi, İran’ın İsrail ataklarına verdiği karşılığı desteklediklerini ve ellerinden geldiğince onların konumuna ortak olacaklarını belirtti.
Husi, “İsrail’le çatışmaya giren rastgele bir İslam ülkesini desteklemenin İslam ümmetinin sorumluluğu ve birebir vakitte menfaatine olduğu” görüşünü paylaştı.
Yemen’in 20 aydan uzun müddettir İsrail tarafından soykırıma uğratılan Gazze’ye dayanak vermeye devam edeceğini aktaran Husi, İsrail’e “daimi ve açık savaş” tehdidinde bulundu.
İsrail’in, İran’ın askeri başkanlarını, bilim insanlarını ve halkı amaç aldığını lisana getiren Husi, “küstah, acımasız ve her şeyin göz gerisi edildiği saldırılar” değerlendirmesini yaptı.
“İsrail’in nükleer kirliliği hiçe sayarak İran’da nükleer tesisi de maksat aldığını ve çok tehlikeli saldırgan bir adım attığını” kaydeden Husi, İsrail’in bu saldırganlığının tüm bölge için riskler taşıdığı ikazında bulundu.
Husi, Arap ve İslam ülkelerini İsrail saldırganlığını kınama konusunda kararlı olmaya çağırdı.
İSRAİL’İN İRAN’A ŞİDDETLİ AKINLARIYLA BAŞLAYAN ÇATIŞMA
İsrail, 13 Haziran’da İran’ın farklı kentlerindeki nükleer tesisler başta olmak üzere ordunun üst komuta kademesini de maksat olan geniş çaplı saldırılar düzenledi.
İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Kumandanı ve kimi üst seviye kumandanlar ile 9 nükleer bilim insanı akınlarda ölürken, toplam sivil kaybı 78 olarak açıklandı.
İran ordusunun İsrail’e balistik füzelerle yaptığı misillemede 41 kişi yaralandı.
Türkiye başta olmak üzere çok sayıda ülke İsrail’i kınadı.