Bir müddettir İsrail’in Türkiye’ye de saldıracağı algısı yaratılmaya çalışılıyor. Bu tezi ortaya atan birinci kişi Erdoğan’dı. Meclis açılış konuşmasında dillendirdi, iç cepheyi güçlendirmemiz gerektiğini söyledi.
İç cephe ve İsrail tehdidi siyasal ömrümüze böylelikle girdi…
Televizyon tartışmalarının başat mevzuu oldu. Geceler uzunluğu bu problem tartışıldı. Bahçeli dün yaptığı uzun açıklamasının içine İsrail tehdidini de sıkıştırdı. Irak, Suriye ve İran’dan sonra hangi ülkenin gündemde olacağını öngörmek için kahin olmaya gerek yokmuş…
Söylediği bu. Yani bir gece birden İsrail füzeleri Mersin’i, Antalya’yı Adana’yı vurabilir! İsrail F-35’leri Ankara ve İstanbul’a saldırabilir! Bahçeli’nin kastettiği bu mu?
Buysa yaptığı kaygı siyaseti değil de nedir?
Tam da turizm dönemi açılırken… Tam da yabancılar Antalya’ya tatile gelmeye hazırlanırken… Bu sözleri Bahçeli değil de muhalif cepheden biri söylese savcılar yanlışsız olmayan bilgilerle halkı yanıltmak, dehşet ve paniğe yol açmaktan soruşturma açar…
Durduk yerde bunu söyleyen kişi tutuklanır…
RTÜK o televizyon kanalına ceza yağdırır…
Ama Bahçeli söyleyince halkı uyaran büyük devlet adamı oluyor!.. Bahçeli’ye soruyorum; Türkiye İsrail’den korkacak kadar güçsüz bir ülke mi? Hava savunma sistemimiz yok mu? Uçaklarımız yetersiz mi? Eski model mi?
Ayrıca NATO’nun muhafazası altında olan İsrail NATO ülkesi olan Türkiye’ye neden saldırsın?
Diyelim ki füze yolladı NATO mutabakatının beşinci unsuru ne güne duruyor? Başta ABD olmak üzere NATO ülkelerinin tamamının devreye girmesi gerekiyor. NATO gücünün İsrail’i karşılık vermesi şart…
NATO mukavelesi bunu söylüyor…
Bu işler çocuk oyuncağı değil. NATO ülkeleri Türkiye’nin yanında olmazsa NATO dağılır. NATO diye bir şey kalmaz.
Sonra… İsrail Türkiye’ye durup dururken neden savaş açsın? Vaat edilmiş topraklar Fırat’a kadar uzanıyormuş da bu sebeple saldıracakmış… Boş laf…
Bahçeli problemin bu türlü olduğunu, İsrail’in Türkiye’ye saldırma ihtimalinin sıfır olduğunu bilmiyor mu?
Bilmez mi? 1996 yılından beri MHP’nin başında; bu kadarını da bilir herhalde!..
O vakit neden iki de bir sıra Türkiye’de diyor?
Bizleri korkutmak için. Muhalefeti susturmak için. Beka sıkıntımız diyerek öbür mevzuları konuşturmamak için. Sivil toplumu sindirmek için. Besin fiyatlarını, mazot artırımlarını, açlık sonunun altında kalan taban fiyatı, başa çıkamadıkları enflasyonu, haksız hukuksuz tutuklamaları, üniversite öğrencileri üzerindeki baskıyı konuşturmamak için…
Madem İsrail İran’dan sonra Türkiye’yi vurmayı hedefliyor.
Madem bunu öngörmek için kahin olmaya gerek yok…
Madem tarihi şark problemi yine gündeme getirildi…
S- 400’leri depodan çıkarın o zaman… Etkin hale getirin de güney kıyılarımızda yaşayanların iç rahat etsin… 2017 yılında 2,5 milyar dolar vererek aldık. O tarihte hava savunma sistemimiz yok, Yunanistan’ın var bizim yok, hemen almalıyız diye nutuk atanlar nerede!…
Ekranlara kurulup atıp tutanların, AKP Sözcüsü Çelik’in neden sesi çıkmıyor?
İktidarın tüm takımları, siyasetçileri, bürokratları, güvenlik üniteleri, gazetecileri, akademisyenleri dış tehdit olmadığını biliyor. Fakat varmış üzere göstermek işlerine geliyor…
Böylece itiraz edenleri, gerçekleri anlatanları, muhalefet edenleri susturacaklarını zannediyorlar…
Maalesef son deva olarak kaygı siyasetine başvurdular…
