CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM Genel Şurası’nda Türk Parasının Değerini Muhafaza Hakkında Kanun ve Kimi Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri sırasında kelam alarak, konuşma yaptı.
Utku Çakırözer, şunları kaydetti:
“ÖTV’Yİ KALDIRALIM MİNİMUM FİYATI 30 BİN YAPALIM”
“Türk parası sizin iktidarınızda yerle bir olmuş durumda? İşte, en büyük banknotunuz 200 lira burada lakin bu 200 lirayla pazara çıkılamıyor, yarım kilo kıyma almıyor bu 200 lira; 2009’da 135 dolar alıyordu, artık 5 dolar almıyor. Pekala, kim bunun sorumlusu? Doğal ki ‘Ver yetkiyi, gör etkiyi’ diyen saraydaki ekonomist.
Bu yasa 16,5 milyon emeklimizi yok sayıyor. Bunlardan 5 milyonu ayda 14 bin 469 lirayla yaşama çabası veriyor. ‘Gelin, artıralım’ diyoruz, yok; emekliye refah hissesi yok ‘Kök maaşı artıralım’ diyoruz, yok, hiçbiri yok; milyonlarca minimum ücretlinin sıkıntısına derman da yok. Ne olması lazım? İnsan onuruna yaraşır bir fiyat olması lazım lakin Türkiye’de açlık hududunun altında. Siz 22 bin liralık minimum fiyatı yedi aydır değiştirmediniz. ‘Haydi gelin, minimum fiyatı 30 bin lira yapalım’ diyoruz, yok zira emek düşmanısınız. İktisat daralmış, gerçek dal kan ağlıyor, konkordatolar rekor kırıyor. Bu pakette üreten, istihdam sağlayan KOBİ’mize, sanayicimize can suyu yok. Neymiş bu paket? Vergide adaleti sağlayacakmış. Kuyruklu yalan! Bu denli yoksulluk varken bakın, dolar milyoneri sayısındaki artışta dünya birincisiyiz. Ne demek bu? Çok kazanandan çok almıyorsun demek; vergiyi garibandan, emekliden, işçiden alıyorsun demek, çiftçiden alıyorsun demek. Haydi gelin, çiftçinin kullandığı mazotun ÖTV’sini kaldıralım, var mısınız? Kaldırmazsınız zira çiftçi düşmanısınız.
“SANSÜR, TUTUKLAMA, TEHDİT ARTIYOR”
İtibarın bir göstergesi paranın kıymeti ise başkası de demokrasinin gücüdür. Milyonların Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu, Zeydan Karalar’ı, Muhittin Böcek’i, seçilmiş belediye liderlerimizi mahpusa atarsanız, Beylikdüzü Belediye Liderimiz Murat Çalık’ı onca hastalığına karşın zindanda vefata terk ederseniz ülkemizin prestiji da artmaz, ekonomimiz de güçlenmez.
Bir yandan ‘Toplumsal barışı sağlayacağız, terörsüz Türkiye yaratacağız’ diyorsunuz, öteki yandan bunları halka anlatacak gazetecileri zindana atıyorsunuz. Gazeteci Furkan Karabay 66 gündür iddianamesiz zindanda, gazeteci Ercüment Akdeniz 148 gündür zindanda, hem de 12-13 yıl öncesinden uydurma münasebetlerle. Yeniden, gazeteci Perihan Sevda Erkılınç egzama, astım, çölyak rahatsızlıklarına karşın 1 Mayıs gerekçesiyle Bakırköy’de iki aydır zindanda. Fatih Altaylı bir aydır zindanda, akıllara ziyan bir durum fakat yalnızca Fatih Altaylı değil, 86 milyonun haber alma hakkı da zindanda. Bir öbür gazeteci, Oğuz Bakır, Genel Liderimizin gündeme getirdiği, daha sonra başsavcılıkça ismi açıklanan Torosçu savcıyı açıkladı diye şu anda konut mahpusunda. Sözcü TV 10 gün karartılmıştı, 10 günün sonunda dün gece açılırken yeni bir cezayla açıldı; neresinden baksanız basına sansür, tutuklama, tehdit artarak sürmekte. O vakit nasıl anlatacaksınız terörsüz Türkiye’yi, toplumsal barışı bu millete? Büyük Meclisimizden davetimizdir: Dünyaya Türkiye’yi güzele gidiyor diye göstereceksek, paramızın, ekonomimizin prestijini yükselteceksek bunun yolu demokrasiden geçer, adaletten geçer. Murat Çalık ve tüm hasta tutukluları, evladına bakmak zorunda olan bayan tutukluları, milletimiz tarafından seçilmiş belediye başkanlarımızı, siyasi parti önderlerini, gazetecileri, hak savunucularını derhâl özgür bırakın. Fakat siz bırakmazsanız da milletimize kelamımız söz, bu ülkede mahkemede de pazarda da mutfakta da Türkiye’nin birinci partisi, Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz sağlayacağız.”
