Suriye Süreksiz Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Kuveyt merkezli En-Nahar gazetesine verdiği demeçte Müslüman Kardeşler’e (İhvan) mensup olmadığını belirterek, kendisinin “DEAŞ’ın en büyük mağduru” olduğunu söyledi.
Şara ayrıyeten, “bölgedeki tüm milliyetçi ve İslami ideolojilerin başarısız olduğunu” kaydetti. Suriye Cumhurbaşkanı, ülke içinde rastgele bir ayrılık davetinin “sadece hayal olarak kalacağını” belirterek, “Kürtler ve Süveyde halkıyla çözümler ancak ülkenin birliği çerçevesinde mümkündür. Devlet siyaseti intikam değil, müsamaha üzerine heyetidir… Kürtler ve Süveyde ile her türlü tahlil tartışılabilir lakin ayrılık buna dahil değil” dedi.
İsrail konusunda ise Suriye Cumhurbaşkanı ilgilerin yalnızca Golan Tepeleri’nin geri verilmesi ve 1974 Anlaşması’nın uygulanması üzerinden ilerleyebileceğini, “bundan evvel bir barış mutabakatından kelam etmenin mümkün olmadığını” belirtti.
Şara ayrıyeten Lübnan’ın iç işlerine müdahaleyi kabul etmediğini, Suriye ile Lübnan ortasında bağların gergin olduğu telaffuzunun doğruyu yansıtmadığını tabir etti.
Suriye’nin bir “uyanışa” yanlışsız gittiğini söyleyen Şara, “Ülkemiz kendi gücüyle ve ittifaklarıyla güçlüdür” dedi.
AHMED ŞARA VE IŞİD
Ahmed Şara hakkındaki iddialara göre, 2005’te hapsedildiği Camp Bucca’da daha sonra IŞİD lideri olan Ebu Bekir el Bağdadi ile tanıştı. 2011 yılında IŞİD’e bağlı olarak Suriye’de El Nusra Cephesi’ni kurulması için görevlendirildi. 2013’te El Nusra IŞİD’e bağlanınca kümeden ayrılarak El Kural’a bağlılığını ilan etti.
