Gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasının yankıları toplumsal medya ve TV ekranlarında devam ediyor. TGRT ekranlarında yayınlanan Taksim Meydanı programında Altaylı’nun tutuklanması konusu tansiyonu yükseltti.
Programda İBB soruşturmalarıyla başlayan polemik, Altaylı’nın tutuklanma sürecine kadar uzanırken, ceza hukukçusu Ersan Şen ile Cem Küçük ortasında ‘tutuklama’ konusu üzerinden sert tartışma yaşandı. Canlı yayında karşılıklı sert sözlerin kullanıldığı anlar, toplumsal medyada da çokça paylaşıldı.
Ersan Şen, Küçük’e Fatih Altaylı’nın tutuklanmasının yanlış olduğunu tabir ederken Küçük aksi tarafta tabirler kullandı ve Altaylı’nın Erdoğan’ı tehdit ettiğini, bundan sebeple tutuklanmasını yanlış bulmadığını belirtti.
Şen’in “N’apacaksın herkesi içeri mi atacaksın” demesi üzerine Küçük, “Ne yapabilirsiniz ya, bir gücünüz mü var?” tabirlerini kullanması epey dikkat çekti.
İKİLİ ORTASINDAKİ TARTIŞMADA DİYALOG ŞU BİÇİMDE OLDU:
Ersan Şen: Ekrem İmamoğlu defacto dediğimiz fiili olarak önden yüklemeyle hatalı ilan edilmiş gözüküyor. Ortada iddianame yok.
Cem Küçük: Bu kadar bilgi, evrak…
Ersan Şen: Ekrem İmamoğlu’nu değersizleştirmeye çalışıyorlar bence AK Partililer bile bıktı bu yargısız infazdan.
Cem Küçük: Yok hiç bıkmadılar, hiç o denli değil.
Ersan Şen: İddianameyi görelim, o denli konuşalım.
Cem Küçük: Lyon’daki belediye başkanı hakkında iddianame çıkmadı, hakkındaki tezler gazetelerde yazıldı.
Ersan Şen: Tutuklama önlemi yanlış uygulanıyor.
Cem Küçük: O diğer bir şey.
Ersan Şen: Şu an ne konuşsak boş. Şu an meydan sizin.
Cem Küçük: ABD’de iki kişinin sözüyle çoktan karar verir hakim.
Ersan Şen: O denli bir dünya yok.
Cem Küçük: O denli bir dünya var.
Ersan Şen: İlgisiz örnekler verip ne diyordu geçen gün… Cinsel akın filan diyordu, Ekrem İmamoğlu cinsel akında mı bulundu
Cem Küçük: İşine gelmediği için o denli söylüyorsun.
Ersan Şen: Yapmayın, insanları değersizleştirmeyin
Cem Küçük: Orada çok büyük rüşvet ve yolsuzluk savı var. Argümanlar çok net.
Ersan Şen: Adamı tutuklandı, içeride, eli kolu bağlı. İddianame çıksın konuşuruz
Cem Küçük: Çıkacak aslında, ona da kılıf bulursunuz.
Ersan Şen: Ben kılıf bulmam, sen önden yükleme işini âlâ bilirsin. Onlarda sen mahirsindir.
Cem Küçük: Aslında orada yolsuzluk ve rüşveti sen benden daha düzgün biliyorsun. Daha yeterli anlarsın sen onu. Yılların avukatı bilmez mi, gördü mü anlar.
Ersan Şen: Sen yargısız infazcısın, Fatih Altaylı’ya da sen birebirini yaptın.
Cem Küçük: Cumhurbaşkanı’nı mevtle tehdit etti adam. Geçmişte Menderes benzetmeleri de yaptı. Cumhurbaşkanı’na padişah hatırlatması yapacaksın, yok öldürüldü diyeceksin lafı çevireceksin. Mahkemede o cüreti gösteremedi.
Ersan Şen: Sen tutuklamayı anlat bana ya…
Cem Küçük: Sen de şunu söyle benzetme yanlış de. Sen niçin demiyorsun yanlış diye. Erdoğan nefreti gözünüzü kör etmiş. Fatih Altaylı’ya nereden geldin sen ya.
Ersan Şen: Tutuklanmasını konuşuyorum ya…
Cem Küçük: Onu hakime söyle bana niçin söylüyorsun. Ben mi tutuklattım adamı, Cumhurbaşkanı’nın danışmanına söyle, Erdoğan’a söyle, Erdoğan’a ödünüz kopuyor, ağzınızı açamıyorsunuz. Korkuyorsunuz, Erdoğan’ı vefatla tehdit eden adamı eleştiremiyorsunuz.
Ersan Şen: Sen işine geldiğinde bu türlü konuşuyorsun, işine gelince bu türlü konuşuyorsun. Napacaksın herkesi içeri mi atacaksın.
Cem Küçük: Ne yapabilirsiniz ya, bir gücünüz mü var?
Ersan Şen: Senin bir gücün var insanları içeri mi attırıyorsun?
Cem Küçük: Ben mi tutukladım, hakim tutukladı, ona söyle
