İstanbul Ticaret Odası’nın mayıs ayı Meclis toplantısında konuşan Avdagiç, global şirketlerin, jeopolitik tansiyonlar, pandeminin akabinde değişen tedarik zinciri yapısı ve Çin’in içine dönük siyasetleri nedeniyle alternatif yatırım bölgelerine yönelmeye başladığını belirterek, “Küresel yatırımcı, riskleri dağıtmak ve maliyetleri denetim etmek için Çin’e ek olarak bir ülkeye daha yatırım yapmayı tercih ediyor. Türkiye bu stratejide öne çıkıyor” sözlerini kullandı.
TÜRKİYE VE 5 BÜYÜK ÜLKE YER ALIYOR
Avdagiç, Çin+1 stratejisinden en fazla yarar sağlaması beklenen ülkeler ortasında Türkiye ile birlikte Vietnam, Hindistan, Endonezya, Bangladeş ve Polonya’nın da yer aldığını belirtti. Türkiye’nin ise; Avrupa’ya olan coğrafik yakınlığı, güçlü sanayi altyapısı, Gümrük Birliği avantajı ve dinamik genç iş gücü üzere faktörlerle bu ülkeler ortasında öne çıktığını vurguladı.
“Ancak bu fırsatın zaten bize geleceğini sanmamalıyız” diyen Avdagiç, yatırım ortamının uygunlaştırılması, kurumsal kapasitenin artırılması, dijital altyapının güçlendirilmesi ve amaç kesimlerde teşviklerin ağırlaştırılması gerektiğini vurguladı.
EN FAZLA FAYDA SAĞLAYABİLECEK 7 SEKTÖR
Avdagiç, Türkiye’nin Çin+1 stratejisinden en fazla fayda sağlayabileceği 7 bölümü şöyle sıraladı:
- Tekstil ve hazır giysi: Avrupa’ya yakınlık, süratli teslimat imkanı ve Avrupa standartlarında üretim kabiliyetiyle öne çıkıyor. Çin’den uzaklaşmak isteyen Avrupalı markalar için güçlü bir alternatif sunuyor.
- Elektrikli ve elektronik eserler: AB pazarına gümrüksüz erişim ve yüksek kaliteli orta mal üretimiyle bu alanda Türkiye avantajlı pozisyonda.
- Otomotiv: Güçlü ana ve yan sanayi yapısı, batarya ve kablo sistemleri üzere yeni kuşak alanlarda gelişen kapasite, lojistik ve maliyet avantajı sağlıyor.
- Makina ve endüstriyel ekipman: Rekabetçi fiyat, mühendislik yetkinliği ve büyüyen Ar-Ge kapasitesiyle Türkiye, bölgesel üretim ve montaj üssü olmaya aday.
- Kimya ve petrokimya: Avrupa’ya coğrafik yakınlık, büyük iç pazar ve Yeşil Dönüşüm alanında iş birliği fırsatları bölüme ivme kazandırıyor.
- Gıda ve tarım: Taze ve işlenmiş besinlerde güçlü üretim altyapısı, GDO’suz üretim ve helal sertifikalı eserlerle Orta Doğu pazarına erişim sağlıyor.
- Savunma ve havacılık: Ulusal savunma endüstrisindeki gelişmeler ve NATO üyeliği, Batılı üreticilerle entegrasyonu mümkün kılıyor.
“TÜRKİYE HAZIRLIKLI OLMALI”
Avdagiç ayrıyeten, TL üzerinde baskının artabileceğini vurguladı. “Yatırımcıların inançlı liman arayışı sürerken, Türkiye hazırlıklı olmalı. Aksi halde sermaye akışındaki yavaşlama TL üzerindeki baskıyı artırabilir ve dış finansman şartlarını zorlaştırabilir” ikazında bulundu.
