Her başlangıç, bir bilinmezliğe yürümektir. Beşiktaş, dönemin birinci resmi maçında yalnızca alana çıkmadı; yeni bir seyahatin perdesini araladı. Tribünlerdeki binlerce insan, umutla karışık bir heyecanla o birinci adıma eşlik etti. Yeni transferler Kökçü, Paulista ve Abraham, siyah-beyaz formaya birer umut üzere dokundu.
Rakip, Arda Turan’ın çalıştırdığı Shakhtar Donetsk’ti. Yalnızca bir futbol kadrosu değil, birebir vakitte savaşın harladığı bir halkın simgesi… Bombaların gölgesinde yeşeren bir direniş. Yeraltının karanlığında doğan bir ışık. Esasen “Shakhtar”, madenci demektir. Emekle, sabırla, tekrar başlayarak yaşamak demektir. Onlar için futbol bir oyun değil, var olmanın öbür bir biçimidir. Ve saha, bu varoluşun sahnesidir.
Beşiktaş ise yıldızlarla ördüğü hayalini daha birinci yarım saatte büyük ölçüde yitirdi. Genç ve enerjik Shakhtar, bilhassa kanatları ustalıkla kullanarak Santana ve Eguinaldo’nun golleriyle skoru 2-0 yaptı. Orta saha dirençsizdi. Demir Ege-Orkun ikilisi yumuşak kaldı. Kanatlar tıkandı, Abraham yalnızlaştı. Beşiktaş’ın ritimsizliğinden cüret alan Shakhtar, kolay fakat çok disiplinli bir futbolla oyunu eline aldı.
Teknik Yönetici Solskjaer, oyunun kaydığını fark etti. Gedson ile Rafa Silva’nın yerini değiştirip, kenar oyuncularını Abraham’a yaklaştırdı. Bu dokunuş 40. dakikada meyvesini verdi. Kazanılan penaltıyı Abraham gole çevirdi, skor 2-1 oldu. Tribünler yine nefes aldı. Ancak alandaki futbolcular o nefesi içine çekmek yerine güya öteki bir havayı soluyordu.
İkinci yarıda Solskjaer, Rashica ve Orkun’u kenara aldı; Kartal Kayra ile Ernest Muçi’yi alana sürdü. Lakin bu atak de Shakhtar’ın yapısına deva olamadı. 67. dakikada Kevin’in attığı üçüncü gol, Beşiktaş’ın fişini çekti. Asist tekrar Santana’dandı. Bir gol, iki asist… Şimdi 19 yaşında bir Brezilyalı. Sahanın yıldızı. Beşiktaş’ı adeta tek başına yıkan isim.
Ve evet, onun bonservisi yalnızca 9 milyon Euro. Bir kere daha görüldü ki, maçlar yalnızca isimlerle değil, oyunla kazanılıyor. Ve bazen en kıymetli transferler değil, en sade lakin en gerçek oyun belirliyor mukadderatı.
87.dakikada Joao Mario skoru 3-2’ye getirdi ancak atı alan Üsküdar’ı geçmişti.
Shakhtar uzatmada faturayı kesti ve Kevin’in 2.golüyle skoru belirledi: 2-4
Beşiktaş, yeni transferlerinin formsuzluğu, dağınık imgesi ve uyumsuz oyunuyla alanda hayal kırıklığı yarattı. Konum üretmekte zorlanan siyah-beyazlılar, organize olamayan futbol anlayışıyla beklentilerin çok uzağında kaldı.
En düşündürücü olan da 19 yaşındaki Santana’nın elini kolunu sallayarak golü ve asistleri sıralamasıydı.
