Partiler kurulun ismini koyma konusunda anlaşamadı. MHP ‘milli birlik ve kardeşlik’ diyor, CHP demokratik açılımı da kapsaması gerektiğini savunarak bu kavramın başlıkta yer almasını savunuyor. AKP ‘terörsüz Türkiye’ komitesi olmasında ısrar ediyor. DEM ‘terörsüz Türkiye’ ismiyle kurulacak komisyona şiddetle karşı çıkıyor…
Komisyonun ismi üzerine uzlaşma yok…
Gerisini düşünün!…
Ben de bu sebeple meramımı anlatmak ismine kolay yolu seçtim ‘terör komisyonu’ dedim…
Tartışılan sıkıntı şu: adı ne olursa olsun CHP bu kurula katılsın mı katılmasın mı?
Şunu baştan söyleyeyim; gazeteci/yazar /yorumcu olarak bir partinin iç işlerine karışmak, şunu yapsın bunu yapsın demek haddim değil. Mesleğin sonlarını aşar…
Günlük yazı yazanların misyonu partilere akıl vermek değil olan biteni yorumlamaktır…
Fakat…
Bu problem CHP’nin sonlarını aştı, muhalif kanatta derin yarıklar açtı. Kimi CHP kurula katılsın diyor kimi katılmaması için güçlü kampanya yapıyor…
Mesele CHP’nin iç işinin ötesine geçtiği toplumsallaştığı için ben de kendimi bu mevzuda kalem oynatmak zorunda hissettim…
Tartışma ne?
CHP’nin ismi muhakkak olmayan komiteye üye versin mi vermesin mi?
Sosyal medyadaki kampanyaya bakarsanız vermesin diyenler çoğunlukta… Onların karşı çıkma münasebetleri şu; Erdoğan yeniden katakulli yapacak, asıl niyetini, asıl hedefini gizleyerek düzmece niyet, düzmece emelle toplumun önüne çıkacak. CHP’de bu akışa alet olacak…
Figüranı olacak…
O halde baştan reddetmeli kurula katılmamalı…
Bunu söyleyenler AKP’nin katakulli uzmanı olduğu konusundaki tespitleri yersiz değil…
2010 Anayasa değişikliği 12 Eylül darbesinden hesap soracağız havucuyla yapıldı altından Fethullahçıların yargıyı ele geçirmesine neden oldu. Fethullahçı hakim/savcı/polis üçgeni memleketin anasını ağlattı…
2017’de memleket şirket üzere yönetilecek, bürokratik vesayetin belini kıracağız, yasama daha güçlü olacak, yürütme yasa teklifi bile veremeyecek diye propaganda yaptılar, memleketin halini görüyorsunuz…
Tek adam rejiminin getirdiği felaketi yaşıyoruz… İşsizlik/hayat pahalılığı görüp gördüğümüz en üst seviyede…
Endişeli olanların CHP’nin kurula katılmamasını isteyenlerin argümanı bu…
Gelelim öteki tarafın tezine…
CHP’nin olmazsa olmaz koşulu olan izafî çoğunlukla karar almayı Meclis Başkanı kabul ettiğine göre CHP masada olmalı. Koalisyona üye vermekten kaçınamaz.
İki gündür yapılan açıklamaları titizlikle izliyorum. CHP Lideri Özel de açık net tabir etti. Tarihi sorumluğumuz masada olmayı gerektirir mealinde cümleler sarfetti…
Tarafların yaklaşımı, tutumu özetle bu…
Şimdi diyeceksiniz ki; sen ne diyorsun?
Dün sabah Halk TV’de yaptığımız neden /sonuç programında Seda Selek ‘in ısrarlı soruları üzerine söyledim…
CHP kurulda yer almalı, masaya oturmalı…
Bu kurul AKP/MHP komitesi olduğu halde oturmalı…
İktidarın planını boşa çıkarmak için…
İnadına!…