Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Yüksek Askeri Şura (YAŞ) atamaları yapıldı. Genel Kurmay Başkanı Metin Gürak yerine Selçuk Bayraktaroğlu’nun da atandığı YAŞ kararlarıyla ilgili CHP Genel Lider Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda alınan kararlara ait Bağcıoğlu, “Kuvvet Kumandanlarının dahi kelam hakkının sonlu olduğu YAŞ’ta, siyasi güç odaklarının, hatta rektörlerin ve siyasi parti vilayet liderlerinin tesiri olduğu argüman ediliyor. Geçmişte FETÖ iltisaklı subayları terfi ettirenlerin sorumluluk almadığı üzere, bugün de tıpkı özensizlik devam ediyor” değerlendirmesini yaptı.
YANKI BACIOĞLU’NDAN YAŞ TEPKİSİ
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terfi ve emeklilik kararlarında liyakat ve ehliyet yerine siyasi tercihlerin ön planda olduğunu, YAŞ’ın yapısı ve işleyişine dair önemli kaygılar taşıdıklarını söz eden Bağcıoğlu, TSK’nın geleceğine taraf verecek kararların siyasi tesirlerden arındırılması gerektiğini vurguladı.
Bağcıoğlu, bu yılki toplantının, 30 Haziran 2025’te TBMM’ye sunulan ve 14 Temmuz 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 926 sayılı TSK Personel Kanunu değişikliklerinin birinci defa uygulandığı toplantı olduğunu hatırlattı.
“Kuzeyimizde bir savaş sürerken, güneyimizde belirsizlik devam ediyor. Böylesi bir ortamda TSK’nın liyakat ve ehliyet aslına dayalı bir idareyle güçlendirilmesi elzemdir” diyen Bağcıoğlu, kamuoyunda TSK’ya olan itimadın azaldığına dikkat çekti. Bağcıoğlu, bu itimat azalmasının temel nedenlerinden birinin, YAŞ kararlarında siyasetin tesirinin artması ve liyakat prensibinin göz gerisi edilmesi olduğunu söyledi. Bağcıoğlu, “TSK’yı siyasete çeken yapı, tarihi ve toplumsal hafızamızla ve geçmişte alınan acı derslerle çelişmektedir” dedi.
Bağcıoğlu, geçmişte Kara Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’na atanan bir generalin FETÖ ile irtibatlı çıkması ve yakın vakitte İşçi Başkanlığı’nda vazifeli bir generalin FETÖ kuşkusu nedeniyle öbür bir birliğe görevlendirildiği savlarını hatırlatarak, “Bu generalleri kimin terfi listesine koyduğu ve karar makamını nasıl yanılttığı ortaya çıkarılmalı, mevcut terfilerde emsal yanlış değerlendirmeler yapılmadığı istikametinde kamuoyu nezdinde güvenilirlik sağlanmalıdır” tabirlerini kullandı.
Bağcıoğlu, YAŞ’ın mevcut yapısına yönelik tenkitlerde bulundu:
- “TSK’nın misyon ve sorumluluklarına yönelik kâfi bilgi birikimi olmayan Milli Eğitim Bakanı, Adalet Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, Dışişleri Bakanı ve İçişleri Bakanı YAŞ’ta yer alırken, askeri kanatta yalnızca Genelkurmay Başkanı ve üç Kuvvet Kumandanı bulunmaktadır. İçişleri Bakanlığı’na bağlı Emniyet, Jandarma ve Kıyı Güvenlik’in terfi ve emeklilik kararlarında Milli Savunma Bakanı yer almazken, YAŞ’ta İçişleri Bakanı kararlar üzerinde kelam sahibi olabilmektedir.
- Libya ve Terörle Çaba harekat alanlarında büyük tecrübeye sahip Genelkurmay Başkanı ise görev süresini tamamlamadan emekli edilmiş, mevcut Genelkurmay Liderine nazaran kıta misyonu müddeti daha sonlu olan Kara Kuvvetleri Komutanı Genelkurmay Başkanı olarak atanmıştır. Diğer yandan, yaş hududunun yükseltilmesi, alt rütbelerdeki liyakatli işçinin önünü tıkayacak, vazife mühletini uzatmak isteyenlerin siyasi otoriteye bağlı hareket etmesine neden olabilecektir.
- Liyakatten uzaklaşılarak, TSK komuta kademesine siyasi tesirlerin en üst düzeye çıkmasına neden olabilecektir. Sonuç olarak, sıra dışı ve askeri gereklilikler dışındaki şahsa özel uygulamalar, TSK’nın klâsik terfi ve komuta sistemini zayıflatma riski taşımaktadır.
- Son yapılan YAŞ ile Muharip Hava Kuvvetleri Kumandanının teamüller dışına çıkılarak erken bir biçimde emekliliğe sevk edilmesi (Hava Kuvvetleri K.nın misyon müddeti uzatılırken) de soru işaretlerini artırmıştır.
- Ayrıca; Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın vazife mühleti bir yıl daha uzatılırken yüksek deneyime ve bilgi birikimine sahip Kuvvet Kumandanı adayı balyoz mağduru Donanma Kumandan yardımcısının bir evvelki Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı gibi erken bir halde emekliye sevk edilmesi dikkat çekicidir”
Bağcıoğlu, 2,5 saatlik YAŞ toplantısında binden fazla general, amiral ve subayın terfi ve emeklilik kararlarının görüşüldüğünü, lakin bu kararların liyakat yerine siyasi saiklere dayandığını ileri sürerek “Kuvvet Kumandanlarının dahi kelam hakkının hudutlu olduğu YAŞ’ta, siyasi güç odaklarının, hatta rektörlerin ve siyasi parti vilayet liderlerinin tesiri olduğu sav ediliyor. Geçmişte FETÖ iltisaklı subayları terfi ettirenlerin sorumluluk almadığı üzere, bugün de tıpkı özensizlik devam ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca, albayların emekliliğe sevk ve vazife müddetlerinin uzatılmaması üzere kararların kamuoyundan saklandığını ve TSK’nın siyasallaştırılmasına yönelik faaliyetlerin bu süreçte tesirli olduğunu vurguladı.
2025 YAŞ kararları ile emekliliğe sevk edilen albayların listeleri yayımlanmadığını ve muhtemelen de yayımlanmayarak bahse mevzu subaylara şahsî olarak bildiri edileceğini söz eden Bağcıoğlu “Bu durumda hangi albayların ne münasebetle emekli edildiği kimse tarafından tespit edilemeyecektir” dedi.
Bağcıoğlu, YAŞ’ın TSK’nın harbe hazırlık durumu, Ulusal Askeri Stratejik Konsept ve Askeri Sıhhat Sistemi üzere üst seviye hususların görüşüldüğü bir organ olduğunu hatırlatarak, “Hükümet temsilcileri bölgemizde çatışma riskinin yüksek olduğunu söz ederken, Askeri Sıhhat Sistemi’nin tesis edilmesi veya TSK’da komuta birliği üzere hayati kıymetteki hususlar YAŞ’ta görüşüldü mü? Görüşüldüyse hangi kararlar alındı” sorularını yöneltti.
Bağcıoğlu son olarak; “TSK’nın liyakat temeline dayalı, siyasetten arındırılmış bir yapıya kavuşması, hem ulusal güvenliğin hem de kamuoyu itimadının tekrar tesisi için kritik kıymettedir. YAŞ üyelerinin, liyakat değil de siyaset odaklı verilen her kararın, yakın geçmişte yaşadığımız müessif olayların dolaylı nedeni olduğunu akıllarından çıkarmaması gerekmektedir” değerlendirmesini yaptı.
