CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yıllık 614 bin ton elma üretilen Niğde’de zirai donun akabinde 500 bin tonluk kayıp beklendiğini bildirdi.
Geçtiğimiz hafta yaşanan zirai don felaketi bilhassa İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da tesirli oldu. Ekili tarım topraklarında önemli ziyana yol açan felaketin yaz aylarında sofralarda olması beklenen zerzevat ve meyve fiyatlarına da olumsuz biçimde yansıyacak.
Zirai dondan etkilenen Niğde’nin Merkez, Bor ve Altunhisar ilçelerinde elma bahçelerini gezen CHP’li Gürer, bölgedeki zararın boyutlarına dikkat çekti.
“NİĞDE’DEKİ KAYIP ÇOK BÜYÜK”
Zira don felaketinden Niğde’deki elma bahçelerinin de büyük oranda etkilendiğini belirten Gürer, “Türkiye genelinde 99 milyon elma ağacımız var. Fakat bunlardan 18 milyonu genç olduğu için eser vermiyor. Ürün veren ağaçlar ortasında bilhassa Niğde, Karaman, Konya, Antalya ve Isparta öne çıkıyor. Bu vilayetlerin tamamı don olayından etkilendi lakin Niğde’deki kayıp çok daha büyük. Geçtiğimiz yıllarda 614 bin ton elma üretilirken bu yıl 500 bin ton kayıp görülüyor. Çiçekler büyük ölçüde ziyan gördü ve önemli bir üretim kaybı yaşanacak” diye konuştu.
İHRACAT DA ETKİLENECEK
Türkiye genelinde 4 milyon 602 bin ton elma üretimi olduğunu belirten Gürer, “Bunun yaklaşık bir buçuk milyon tonu ihraç ediliyordu. Bu durumda ihracat imkanı da hudutlu olacak ve önemli manada üretim kaybı yaşanacak. Görüldüğü üzere dondan etkilenen ve artık eser vermeyecek olan çiçeklerde büyük bir zayiatın varlığı gözler önünde” dedi.
“BÖYLE FELAKET GÖRMEDİK”
Gürer’in ziyaret ettiği elma üreticilerinden Cemil Acer ise 800 dekar bodur elma bahçesinde yaklaşık 4 bin ton üretimleri olduğunu belirterek, “Bu sene maalesef tahminen 100 ton üretim olacak. Ürettiğimiz elmanın yüzde 80’ini ihraç ediyoruz. 21 yıldır bodur elma yetiştiriyoruz, bahçe işi yapıyoruz. Böyle felaket görmedik. Bu don felaketi çok büyük bir kayıp oldu. Çiçeklerin içerisi büsbütün boş. Birkaç gün içerisinde bu çiçekler dökülecek. Asıl meyveyi oluşturan eser soğuk almış durumda. Çiçeklerin büsbütün içi boş. Birkaç gün dayanır, mayıs başında büsbütün dökülür” sözlerini kullandı.
“ÇİFTÇİ TARSİM’İ BENİMSEMİYOR”
İl Tarım Müdürlüğünün gerekli tespitleri yaptığını ve İlçe Tarım Müdürlüğünün süreci takip ettiğini belirten Acer, “TARSİM ile ilgili çok büyük meselelerimiz var. Onun için TARSİM yaptırmıyoruz. TARSİM karmakarışık bir sistem. Bu bahçelerin büyük bir kısmı, süspansiyonlu kredilerden ötürü bankanın mecburiyetinden yapılan sigortalar. Bizde de küçük bir kısmı, 70 dekar üzere, süspansiyonlu kredilerden ötürü mecburiyetten yapıyoruz. TARSİM sigorta sistemini artık çiftçi benimsemiyor. Onun için yaptırmıyor. Burada büyük bahçeler var. Bizim üzere komşularımızın hiçbiri sigorta yaptırmıyor” diye konuştu.
“ÜRETİCİ TAKVİYE ALMAZSA NE YAPACAK”
TARSİM sisteminin revize edilmesi gerektiğine dikkat çeken CHP’li Gürer ise şöyle devam etti:
“Sigorta sistemi hem sadeleştirilmeli hem de çiftçinin lehine olmalı. Bununla ilgili kanun teklifi de verdik. Yüzde 66 oranında olan donla ilgili prim dayanağının yüzde 75’e çıkarılmasını talep ettik. TARSİM’e kayıtlı olsun olmasın, tüm çiftçilerin ziyanları karşılanmalı. Bu donun, gelecek periyottaki üretimi engellememesi için ne yapılacak? Gübre atılacak, su verilecek, ilaç verilecek. Buradan gelir elde etmeyen üretici, bu dayanakları almazsa nasıl yapacak?”
