İktidarın saf değiştirme yeteneği çok yüksek.
Bugün savunduğu görüşlerin yarın tam karşıtını savunabiliyor.
Son örneğini ikinci açılım süreciyle verdi.
Henüz iki yıl önce, 2023 seçimlerinde CHP ile PKK’yı tıpkı safta gösteren uydurma görüntülerle propaganda yapıyordu.
CHP’yi terör örgütü PKK’nın yanında olmakla suçluyor, o dönemdeki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Kandil’dekileri tıpkı karede, yan yana gösteren görüntüler yayımlıyordu. Bu uydurma görüntüler televizyonlarda, meydanlara kurulan ekranlarda halka gösteriliyordu.
CHP’yi terör örgütü yanlısı olarak gösterirken, “vatan, millet, bayrak, ezan” propagandası yapıyordu.
AK Parti 2023 seçimlerini bu propagandayla kazandı.
Aradan iki yıl geçtikten sonra bugün, CHP’ye yolsuzluklara batmış bir örgüt, Öcalan, PKK ve DEM Parti’ye “barış güvercini” muamelesi yapıyor.
“Toplumsal barış, demokratikleşme, eşit vatandaşlık” nutukları atılırken, ülkenin kurucu partisi, Atatürk’ün emaneti CHP’nin belediye liderleri aylardır tutuklu.
İstanbul Büşükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Bakanı Zeydan Karalar, Antalya Büyükşehir Belediye Lideri Muhittin Böcek başta olmak üzere birçok CHP’li belediye başkanı ve yüzlerce belediye yöneticisi cezaevinde.
Şimdi CHP düşman, PKK dost mu oldu?
İktidarın saf değiştirmesi yeni değil.
Bu iktidar 2009 yılında Oslo görüşmeleriyle yeniden Öcalan üzerinden bir açılım süreci başlatmıştı.
2015 yılına kadar heyetler belirleyip Anadolu’yu gezdirerek açılım sürecini anlattırdı, takviye aradı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bu süreçte MHP ve lideri Bahçeli’ye karşı “biz milliyetçiliği ayaklar altına aldık” diyordu.
Ancak 7 haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidar olacak çoğunluğu kaybedince ve PKK’nın kentlerde hendekler hazırladığını görünce saf değiştirdi.
MHP’yle yakınlaştı. MHP’nin desteğiyle Kasım seçimlerinde tekrar tek başına iktidar oldu. Güvenlik güçleri 700’den fazla şehit vererek PKK hendeklerine son verdi.
Öcalan ve PKK tersliği ön plana çıkarıldı.
İktidar 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasından sonra MHP’yle yola devam etti.
MHP’nin önerisi ve takviyesiyle 2017 referandumuyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildi.
İktidar 2018 seçimlerini kazandı.
Şimdi saflar yeniden belirleniyor.
AK Parti, MHP ve DEM Parti birlikte ikinci açılım sürecini yürütüyorlar.
“Terörsüz Türkiye” sloganıyla birlikte yürüyorlar.
Bahçeli, DEM Parti yöneticilerine teşekkür ediyor, Öcalan’a “kurucu önder” diyor.
CHP’ye cezaevi yolları, PKK’ya siyaset yolları açılıyor.
PKK’nın elebaşı konumundaki isimler siyaset yapmak üzere Türkiye’ye dönmek istediklerini açıklıyorlar.
CHP cürüm örgütü, PKK barış güvercini!
Tam da “Bu ne yaman çelişki” denilecek bir süreç yaşanıyor.