Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ile Cumhuriyet için, Atatürk ihtilalleri için, emeğin onuru için, laik eğitim için, aydınlık bir gelecek için düzenledikleri Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü’nü konuştuk.
Bu yürüyüşü düzenlemekteki hedefiniz neydi?
Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü, sırf bir protesto değil, bir direniş ve yine ayağa kalkma davetidir. AKP iktidarının yıllardır sürdürdüğü hukuksuz, adaletsiz ve piyasacı siyasetler; emeği sömürülebilir bir meta, eğitimi ise gerici ideolojilerin aracı haline getirmiştir. Bu yürüyüş, toplumun giderek artan yoksulluğa, baskıya ve ümitsizliğe teslim olmadığının göstergesidir.
Amacımız, Cumhuriyet’in temel prensiplerini savunmak, işçilerin haklarını gasp eden sisteme karşı ses oluşturmak ve adalet, eşitlik, laiklik üzere temel kavramların tekrar hayata geçirilmesi için güçlü bir toplumsal refleks yaratmaktır. Bugün eğitim sisteminden hukuk sistemine, iktisattan çalışma hayatına kadar her alanda Cumhuriyet kazanımlarının erozyona uğratıldığını görüyoruz. Lakin bizler, Cumhuriyet’in sırf geçmişin bir mirası değil, bugünün ve yarının da teminatı olduğuna inanıyoruz.
Cumhuriyet ve Emek Yürüyüşü, bu şuurla düzenlenmiştir. Bu yürüyüş; hukukun, adaletin, laikliğin ve emeğin üzerine çöken karanlığa karşı bir ışık yakma hareketidir. Emeğin hak ettiği kıymeti görmesi, eğitim işçilerinin ve kamu çalışanlarının haklarının korunması, öğrencilerin eğitim hakkının gasp edilmemesi için bir haykırıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ jenerasyonlar yetiştirme ideali, bizim de çabamızın temel desteğidir.
Yürüyüş noktaları nasıl belirlendi?
Yürüyüş güzergâhımız, Cumhuriyet’in ve emek uğraşının en kıymetli merkezleri göz önünde bulundurularak belirlendi. Her bir yürüyüş noktası, Cumhuriyet bedellerine, demokrasiye ve emek gayretine yönelik sembolik bir mana taşıyor ve yaşanan adaletsizliklere, emeğin sömürülmesine, eğitimdeki eşitsizliklere dikkat çekiyoruz. Yürüyüş güzergahları, Cumhuriyet ihtilallerinin simge yerlerinden başlayarak, emek gayretinin en çok hissedildiği alanlara kadar uzanmaktadır. Ankara’ya yanlışsız ilerleyen bu yolda, adalet arayışımızı ve direniş ruhumuzu her noktada daha da büyüterek ilerliyoruz.
En son Ankara’da düzenlenecek mitinge ait neler söyleyebilirsiniz?
Ankara’da düzenlenecek miting, sadece bir aktiflik değil, karanlığa karşı toplumsal bir uyanışın göstergesi olacaktır. Cumhuriyet’in başşehri olan Ankara, Cumhuriyet’in kazanımlarını muhafaza yeminimizi en gür sesle haykıracağımız yerdir.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen yurttaşlarımızla birlikte, Cumhuriyet’in temel bedellerine ve emek gayretine sahip çıktığımızı güçlü bir biçimde haykıracağız.
Mitingde, emeğin, eğitimin, hukukun ve adaletin savunulmasının ne kadar kritik olduğunu bir defa daha vurgulayacağız. Cumhuriyet’in kazanımlarından, laik eğitim sisteminden ve toplumsal adaletten asla vazgeçmeyeceğimizi tüm Türkiye’ye ilan edeceğiz.
Bu miting, halkın yoksulluğa, baskıya ve hukuksuzluğa karşı susmayacağını gösteren büyük bir dayanışma gösterisi olacak. İşte bu yüzden, tüm halkımızı Ankara’daki bu tarihi buluşmaya katılmaya ve Cumhuriyet’e, emeğe ve geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Mitingin akabinde, Anıtkabir’e yürüyeceğiz ve Büyük Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna çıkacağız.
İktidarın yaratmak istediği kaygı imparatorluğuna karşı korkmuyoruz, susmuyoruz, susmayacağız, boyun eğmeyeceğiz. Hamaseti azmi ve kararlılığı daima birlikte yayacağız. Cumhuriyeti, cumhuriyetçilerle buluşturacağız. Cumhuriyete sahip çıkacağız.
Gelin, sesimize ses, gücümüze güç katın! Cumhuriyet için, Atatürk ihtilalleri için, emeğin onuru için, laik eğitim için, aydınlık bir gelecek için birlikte yürüyelim!
Sevgili hocam pahalı bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…
