Irak’ın Kerkük kentindeki ziyaretlerine devam eden Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, bu kapsamda Irak Türkmen Cephesi (ITC) Genel Başkanı Mehmet Seman Ağa ile bir ortaya geldi.
Kerkük’ün Orta Doğu barışının anahtarı olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Kerkük’te huzur yoksa Irak’ta huzur olmaz. Irak’ta huzur olmazsa Orta Doğu’da huzur olmaz.” sözlerinde bulundu.
Türkmenlerin, Kürtlerin ve Arapların barış içinde yaşamasının kıymetinden bahseden Davutoğlu, Kerkük’ün geçmişte olduğu üzere bugün de kardeşliğin simgesi olması gerektiğini belirtti.
3 Ağustos 2012’de 75 yıl ortadan sonra (Tevfik Rüştü Aras’tan sonra) Dışişleri Bakanı olarak Kerkük’ü ziyaret eden birinci Türk yetkili olduğunu hatırlatan Davutoğlu, o periyotta de güvenlik risklerine karşın bölgeye gitmekte tereddüt etmediğini belirterek, “Ben Kerkük’e gideceğim” diyerek verdiği kararı bugün hâlâ gururla taşıdığını söyledi.
“BÖLÜNDÜĞÜMÜZDE ZAYIF DÜŞERİZ”
Ziyaretleri sırasında Kerkük Üniversitesi’ne de giden Davutoğlu, rektör İmran Bey ile görüştüğünü ve üniversitede ders verme kelamı verdiğini lisana getirdi. Kerkük’ün öbür Irak kentlerine kıyasla daha fazla gelişime gereksinimi olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye’deki iş beşerlerine da davette bulunarak, “Sermayenizin yarısını Kerkük’e yatırın” iletisi verdi.
Türkmen toplumunun birlik içinde hareket etmesi gerektiğinin altını çizen Davutoğlu, “Büyük davalar küçük ihtilafları taşıyamaz. Bir olduğumuzda kimse bize yanaşamaz ancak bölündüğümüzde zayıf düşeriz” diyerek bilhassa seçim sürecinde beraberlik vurgusu yaptı.
“TARİH BİZE BU MİSYONU YÜKLEDİ”
Valilik süreciyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Davutoğlu, hiçbir kesitin dışlandığı bir idarenin muvaffakiyete ulaşamayacağını belirterek, “Türkmenlerin dışlandığı bir süreç kimseye yarar getirmez, Kürtlerin dışlandığı bir süreç de tıpkı halde ziyan verir. Herkesin onayının olduğu bir seçim yapılmalı” dedi.
Ziyaretinin sonunda çocukluğunda babaannesinden dinlediği Türkmen duasını paylaşan Davutoğlu, “Oğlunla ordu, kızınla oba olasın” diyerek kelamlarını tamamladı ve resmi vazifesi olmasa da Türkmen davasına yürekten bağlı olduğunu yineledi. Davutoğlu, “Bu bir yürek misyonu. Tarih bize bu misyonu yükledi” sözlerine yer verdi.
