Basın açıklamasına Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, Genel Örgütlenme Sekreteri Fehmi Elmacı, Gebze 1 No’lu Şubenin yöneticileri, direnişteki Erlau çalışanları ile sendikamızın örgütlü olduğu öteki iş yerlerinden temsilciler ve emekten yana siyasi partilerin temsilcileri katıldı. Konsolosluğun önünde “Sendika haktır engellenemez”, “Direne direne kazanacağız!” sloganları atıldı. Çalışanlar, “Sendika hakkımız engellenemez” yazılı pankart açtı. Emekçiler ismine basın açıklamasını Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar yaptı.
İŞÇİLER SENDİKALI OLUNCA MOBBİNG BAŞLADI
2025 yılı için sıfır artırım dayatması yapılması üzerine çalışanların anayasal sendikal haklarını kullanarak sendikaya üye olduğu hatırlatılan açıklamada, bu süreçte Patron Vekili Genel Müdür Orkun Şen’in emekçilere yönelik sistematik hakaretlerde bulunduğu belirtildi. “Cinsiyet, konum ve yaş gözetmeksizin emekçilere ‘aptal’, ‘gerizekalı’ üzere onur kırıcı tabirlerle hitap etmektedir. Ayrıyeten az sayıda çalışana yüksek iş yükü dayatarak daima üretim baskısı kurmuştur. Bu nedenlerle son yıllarda onlarca, hatta yüzlerce emekçinin işten ayrılmak zorunda kaldığı bilinmektedir” sözleri yer aldı. Açıklamada sendikanın yetki sürecine dair şu bilgiler verildi:
“Sendikamız, Erlau iş yerinde 21 Şubat 2025 tarihinde 29 emekçinin üyeliğiyle çoğunluğu sağlamış ve toplu iş mukavelesi yetkisi için Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığına müracaatta bulunmuştur. Bakanlık, yaptığı inceleme sonucunda sendikamızın olumlu yetki tespitini hem tarafımıza hem patrona bildiri etmiştir. Fakat patron bu yetki tespitine itiraz ederek süreci uzatmıştır. Bu süreçte üyelerimiz, yasal hakları çerçevesinde çay ve yemek molalarında kokart takarak, alkışlı ve sloganlı protesto hareketleriyle yansılarını göstermiştir.”
“ŞİRKET DAVETLERİMİZE KARŞILIK VERMEDİ”
Açıklamada, şirketin Almanya merkeziyle kurulan temaslar hakkında da şu bilgiler verildi:
“Çözüm için her türlü diyalog kanalını işletmiş; 24 Mart, 2 Nisan ve 7 Mayıs tarihlerinde şirketin hissedarı ve Yönetim Kurulu Lideri Benjamin Rieger’e mektuplar göndererek diyalog davetinde bulunmuştur. Sendikamızın üyesi olduğu IndustriALL Global Sendikası da şirket idaresine hitaben sendika ile diyalog başlatılması talebiyle bir mektup göndermiştir. Almanya’daki IG Metall Sendikası da şirketin yönetim kurulu ile görüşmek üzere teşebbüste bulunmuştur. Fakat şirket, ne sendikamızın ne IndustriALL’un ne de IG Metall’in davetlerine cevap vermiştir.”
“ALMANYA’NIN İMAJINI ZEDELEMEKTEDİR”
Erlau Türkiye’de yaşanan bu ihlallerin sırf lokal bir sorun değil, tıpkı vakitte Alman sermayesinin Türkiye’deki emekçi haklarına yaklaşımı açısından önemli bir tasa konusu olduğu tabiri kullanılan açıklamada, “Kendi ülkesinde sendikal haklara hürmet gösteren bir firmanın Türkiye’de tam karşıtı uygulamalara başvurması, Almanya’nın milletlerarası alandaki iş ahlakı ve insan hakları imajını zedelemektedir. Bu tavır, Türkiye-Almanya ekonomik bağlantılarını ve toplumsal diyalog kültürünü de olumsuz etkilemektedir” denildi.
“İŞÇİLER İŞE GERİ ALINSIN, SENDİKA TANINSIN”
İşçilerin talepleri şu biçimde sıralandı:
- “İşten çıkarılan tüm personellerin derhal işe geri alınmasını,
- Sendikamızın tanınması ve toplu mukavele sürecinin başlatılmasını,
- Alman kamu otoriteleri ve kamuoyunun mevzuya hassaslık göstermesi, hukuka alışılmamış bu uygulamalara karşı şirket nezdinde adım atmasını.
- Türkiye’de faaliyet gösteren tüm çok uluslu şirketlerin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, kanunları, ILO mukaveleleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun hareket etmesini talep ediyoruz.
Açıklamada, “Erlau patronunun bu saldırgan tavrı sadece emekçileri değil, Alman sermayesinin prestijini da derinden zedelemektedir. Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğu başta olmak üzere tüm ilgili Alman kamu otoritelerini bu süreci dikkatle izlemeye ve milletlerarası sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz” sözleri yer aldı.
