Takımın başında çıktığı birinci 2 maçtan beraberlikle ayrıldıktan sonra 3’te 3 yapan Teknik Yönetici Parlatan, dönem ortasında misyona gelmenin hem oyuncular hem de teknik adamlar için güç olduğunu söyleyerek, “Hazırlık devri geçirmeden bir grubu alıp yola devam etmek kolay değil. Bir ahenk süreci oluyor. Bu 2-3 günde yahut 2-3 haftada halledilecek bir şey değil. Ben bu durumu düzgün yönettiğimizi düşünüyorum. Kepez maçında 90+7’de beraberlik golünü yedik. Daha sonra Isparta deplasmanı zati sıkıntı deplasmandı. Bazen 1 puanla yetinmek gerekiyor lakin son 3 maçımızı kazanmamız yanlışsız yolda olduğumuzu gösteriyor” dedi.
Hem kendisinin hem de oyuncuların büyük kısmının gurbetçi olmasının kendilerine avantaj sağladığını kaydeden deneyimli teknik adam şöyle konuştu:
Gurbette doğmak, büyümek, oradaki altyapıyı almak ve orada futbol hayatını sürdürmek Türkiye’ye geldiğin vakit kimi külfetleri da getirebiliyor. Bunu negatif manada söylemiyorum. Genel manada daha değişik bir kültür daha farklı bir kültür. Ne kadar da hepimiz Türk olsak da orada Türk kökenlerimiz de olsa, ailelerimiz Türk de olsa sonuçta Almanlarla iş yapıyoruz yahut eğitim alıyoruz. Buradaki genel manada kültür daha farklı oluyor. Ben bunu oyunculuk dönemimde de Türkiye’ye geldiğimde yaşadım. Teknik adam olarak geldiğimde de yaşadım. Benim onları anlamam bir gurbetçi olarak daha kolay oluyor. Yetişme usulü, kültür farklı olduğu için arka niyet aramıyorum.
“ZİRVEYLE PUAN FARKINI BİLMİYORUM”
Lider Sarıyer’le ortalarındaki puan farkını bilmediğini söyleyen Altınordu Teknik Yöneticisi Parlatan, “Biraz puan farkının açıldığını biliyorum lakin tam net olarak kaç puan farkı olduğunu bilmiyorum. Zira çok orta yahut uzun vadede gayeler koyan değil daha çok hafta hafta düşünen, maç maç düşünen bir teknik yöneticim. Natürel ki biz dönemin bütününe baktığımız vakit mümkünse 1’inci Lig’e çıkmak istiyoruz. Bu artık direkt olarak mı olur yahut 2’nci olup da Play-Off’ları bekler miyiz yahut sıralamada hangi pozisyonda bitiririz bunu daima birlikte göreceğiz. Ancak ben maç maç gayeler koyan bir teknik yöneticim. Bu yolda yanlışsız deneyimler edindiğim için bu yolu tercih ediyorum” bildirisi verdi.
“DONANIMIMA VE DENEYİMİME GÜVENİYORUM”
Her oyuncu ve teknik adam üzere en üst düzeyde çalışmak istediğini anlatan Ersan Parlatan, “Bir kez kendime bu hususta çok güveniyorum. Hem donanımıma hem deneyimime hem aldığım eğitime güveniyorum. Ben Almanya’da Pro Lisans’ımı aldım. Sıkıntı bir eğitimden geçtim ancak çok verimli bir eğitim oldu. Üst liglerde çalışmak istiyorum fakat teknik adamlıkta illa hangi ligde çalıştığın değerli değil. Mesela burada çok hoş ortamımız var. Bu ligin üstünde, tahminen 1’inci Lig’in üstünde tesisimiz var. Çok hoş bir kuruluşumuz, yapımız var. Kulübün içerisinde herkes kendi kısmıyla ilgileniyor, kimse kimsenin alanına girmemeye çalışıyor. İnşallah Altınordu ile bu sene 1’inci Lig’e hangi yoldan olurla olsun çıkmayı arzuluyoruz” dedi.
“ALTINORDU AVRUPA KULÜBÜ GİBİ”
Altınordu’nun bir Avrupa kulübü üzere yönetildiğini belirten Teknik Yönetici Ersan Parlatan şunları söyledi:
Ben yardımcı hoca olarak İlhan Palut’un takımında Göztepe’de, Konyaspor’da çalıştım. Daha sonra teknik yönetici olarak Bandırma’da ve Keçiörengücü’nde çalıştığım için bu kıyaslamayı yapabildiğimi düşünüyorum. Çeşitli kulüplerde çalıştım Türkiye’de. Avrupa’da da Almanya’da çalıştım. Kurumsal olarak inanılmaz hoş bir yapı var Altınordu’da. Herkes bir biçimde kendi alanınla ilgilenip verimli olmaya çalışıyor. Katiyen Avrupai bir yapısı var kulübün.
“TÜRKİYE’DE DEĞİŞİM ÇOK HIZLI”
İmza töreninde Altınordu Başkanı Seyit Mehmet Özkan’ın, “Hüseyin Eroğlu ile 10 yıl çalıştık. Ben ikinci Hüseyin Eroğlu’nu arıyorum” kelamlarının hatırlatılması üzerine deneyimli çalıştırıcı Lider Özkan’a teşekkür ederek şöyle konuştu:
Benim de arzum burada uzun mühlet çalışmak. Zira ben de son 5 yılda birçok kulüp değiştirdim. Vakit zaman kendi tercihlerim oldu, vakit zaman da kalmak istediğim halde kulüp tarafından yollar ayrıldı. Bu futbolda olağan şey. Maalesef Türkiye’de bu değişim çok süratli yaşanıyor günümüzde. Biz önümüzü net bir halde göremiyoruz. Bugün burada konuşuyoruz lakin 3 ay sonrasında ne olacağını bilemiyoruz. Gönül ister uzun vadeli bir beraberliğimiz olsun tabi burada iki tarafın da şad kalması gerekiyor. Bugüne kadar 1.5 aylık dilimde her şey çok hoş gidiyor. Umarım bu yol devam eder.
