CHP’lilerin, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve vazifeden uzaklaştırılmasına karşı ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti tüm zorluklara karşın devam ediyor.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki 88’inci nöbete, CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin ve eski DİSK Genel Başkanı ve 21.dönem milletvekili Rıdvan Budak katıldı.
CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin nöbet alanında konuşma yaparak, demokrasi nöbetine katılanların büsbütün bir hak savunması için bir ortaya geldiklerini söyledi. Ergin, yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi:
“Son vakitlerde dikkatinizi çekmiştir despotizmin sonu yaklaştıkça, ülkeyi yöneten iradenin sonu yaklaştıkça hiç aklınıza gelmeyecek eften püften mevzulardan insanları sorguya davet ediyorlar ya da sabaha karşı gidip konutlarından alıyorlar. Hiç aklınıza gelmeyecek hususlardan, husus bile, mazeret bile saymayacağınız, büsbütün uydurmasyon olan iddianamelerle, hatta argümanlarla insanları sorguya çekiyorlar. Ve ne vakit olacağı, ne vakit duruşmaya çıkacağı, aşikâr bile olmayan bir süreçte gözaltında tutuyorlar, tutsak ediyorlar. Bu sizlere gözdağıdır.”
“DEMOKRATİK ÜLKELERDE BÖUYLE BİRŞEY OLMAZ”
CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, alandaki polislerin demokrasi nöbetini kameraya kaydetmesini de eleştirerek,
“Demokratik ülkelerde bu türlü bir şey olmaz. Halkın polisi, halkını ifşa etmek için kayda almaz. Bu ne için yapılıyor biliyor musun? Onlar halkın polisine buyruk veriyorlar. Diyorlar ki ‘sen gideceksin insanların gözünü içine soka soka o kamerayı göstereceksin. Onlar da senin bu hareketinden korkacaklar, bir daha oraya gelmeyecekler’ Sizden korkan namerttir. Ne olacak, sizin bu yırtıcı iktidarınızı sürdürmek için hepimizi gözaltına alın, tutsak alın. Ne olacak? Neyi kazanacaksınız?” diye konuştu.
“İKTİDAR SERMAYEYE HİZMET ETMEZ, HALKA EDER”
İktidarın kaybedeceğini, bu uygulamalarla daha da battığını öne süren Ergin, kelamlarına şöyle devam etti:
“Bu halk korkmaz. Ne sizin kameralarınızdan ne de sizin emirlerinizden korkmaz. Emniyet mensubu arkadaşlarımızı halkının içerisine dehşet salmak için göndereceğinize, uyuşturucu baronlarını tutuklamak için gönderin. Kurşunlanan esnafları korumak için gönderin. Kevgire dönmüş sonları korumak için gönderin.
Birinin çadırını başına yıkarken, birileri gökdelenleri dikerken, gidin o gökdelenleri durdurun. Mahkeme kayıtlarını uygulamak için gönderin. İktidar bu demektir. İktidar halkı için hizmet etmek demektir. Sermayeye hizmet etmez, halkına hizmet eder. Fakat bugünler çok yakın pahalı dostlar. Zalimin zulmü niçin artıyor biliyor musunuz? Sonu yaklaştığı için artıyor. Sonunu da sizler getireceksiniz. Birinci sandıkta getireceksiniz. Yılgınlık yok, direnişe devam. Son vakitlerde duruyorlar, duruyorlar 5 yıl, 10 yıl geriye gittiler, tekrar seyahate. Seyahat onurumuzdur, hepimiz Gezi’deydik.”
