Futbolda dönemin birinci düdüğü, yalnızca bir maçın değil, koca bir hayalin de başlangıcıdır.
O an, umutla tasa el ele verir. Zira her yeni dönem, sil baştan yazılacak bir destandır.
Fenerbahçe bu gece o destanın birinci satırlarını Şampiyonlar Ligi 3. ön eleme çeşidinde, Rotterdam’da Feyenoord karşısında yazmak için alana çıktı.
Ancak daha birinci dakikalardan itibaren umut, yerini yavaşça kaygıya bıraktı.
Yeni transferlerden sırf Archie Brown’un birinci 11’de alana çıktığı Sarı Lacivertliler, geçen sezonki dağınık tablodan farklı bir izlenim veremedi.
Önde pres yoktu, orta saha kırılgandı, kanatlar işlemiyordu. En-Nesyri ise ileride tekrar yapayalnız pas bekledi, duvar oldu, döndü ancak takviye bulamadı.
Mert Müldür, Skriniar ve Oosterwolde’den oluşan savunma ise vakit zaman açık verdi.
İşte bu açıklardan birinde
19. dakikada Timber’in şutu Mert Müldür’e çarparak Fenerbahçe ağlarıyla buluştu. Sarı Lacivertlilerden yenik duruma düşmelerine karşın, bu gole bir isyan, bir karşı duruş gelmedi.
İlk yarı boyunca Fenerbahçe’nin kaleyi bulan sadece bir şutu vardı, toplamda iki deneme. Feyenoord ise hem oyunun hem de istatistiklerin hakimi oldu: 9 şut, biri gol.
Sahadaki bu görüntüyle
Fenerbahçe’nin devreyi 1-0 geride kapatması kaçınılmaz oldu.
Soyunma odasında neler konuşulduysa ikinci yarının birinci kısmında farklı bir Fenerbahçe vardı alanda.
İkili çabaları kazanan, topa hakim olan, süratli çıkan ve önde basan ve konum yaratan bir kadro.
Mourinho gücü daha da artırmak için yeni transferler Semedo ve Jhon Duran’ı alana sürüp çift santrfora döndü.
Ancak ekip bu iki santrforu besleyeceğine En Neysri Duran’a, Duran En Neysri’ye orta yaptı.
Ama Fenerbahçe’nin bu baskısı golün geleceğini müjdeliyordu.
O gol 86.dakikada Amrabat’ın dayanılmaz şutuyla geldi.
1-1
Ancak sevinç kısa sürdü.. Son dakikada 1.76’lık Hadji Moussa Oostarwolde ve Brown’un ortasından Feyenoord’u tekrar öne geçirdi.
2-1’lik mağlubiyet İstanbul’daki rövanşta telafi edilebilir.
Ama bu futbolla asla.
Fenerbahçe bilhassa birinci 45 dakikada futbol ismine hiçbir şey yapamadı.
İkinci yarıdaki oyununun üstüne eklemeli.
Yoksa bu hali ne Avrupa’ya ne Muhteşem Lig’e kâfi.
Bence yalnızca Skiniar alkışı haketti.