CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Başkan için Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma merasiminin akabinde Selçuk Tengioğlu’nun fiziki saldırısına uğradı.
1959 Gaziantep doğumlu olan Selçuk Tengioğlu’nun, 2004 yılında 2 çocuğunu katlettiği ve 2020’deki pandemi affı ile cezaevinden çıktığı öğrenildi.
“ESKİ MEVZUATA NAZARAN CEZAEVİNDEN TAHLİYE EDİLMİŞTİR”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Selçuk Tengioğlu’nun tahliye edilmesi hakkında açıklama yaptı. Tahliyenin eski mevzuata nazaran yapıldığını belirten Bakan Tunç, şu ifadeleri kullandı:
“CHP Genel Lideri Sayın Özgür Özel’e yönelik gerçekleştirilen fiili akına ait İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca derhal isimli soruşturma başlatılmış, saldırıyı gerçekleştiren kuşkulu şahıs gözaltına alınmıştır. Soruşturma titizlikle ve çok istikametli halde sürdürülmektedir.
Söz konusu şahsın, 2004 yılında iki çocuğunu taammüden öldürme ve iki çocuğunu da taammüden yaralama cürümlerinden İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce iki kere müebbet mahpus ve müddetli mahpus cezalarına çarptırıldığı anlaşılmıştır. Hatanın işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu kararları çerçevesinde, ilgili şahıs ceza infaz kurumunda 16 yıl kaldıktan sonra, 2020 yılında koşullu tahliye edilmiştir.
2005 yılında AK Parti iktidarları devrinde yapılan esaslı reformlarla Türk Ceza Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu büsbütün değiştirilmiş; hem hatalara öngörülen cezalar artırılmış, hem de infaz müddetleri uzatılmıştır. Fakat saldırgan, bu değişikliklerden evvel cürüm işlediği için eski mevzuata nazaran cezaevinden tahliye edilmiştir.
Bugünkü mevzuat uyarınca birebir kabahati işlemiş olsaydı, birden fazla ağırlaştırılmış müebbet ve periyodik mahpus cezası alması durumunda Ceza İnfaz Kanunu 107/3-a unsuru yeterince en az 36 yıl yüksek güvenlikli ceza infaz kurumunda kalacağı açıktır. Hasebiyle, kamuoyunda kimi çevrelerce oluşturulmak istenen ‘müebbet aldı, özgür bırakıldı’ istikametindeki değerlendirmeler gerçeği yansıtmamakta; türel ve infaz sürecine ait bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.”
