Kılıçdaroğlu’na yumruk atan, inek hırsızıydı.
Özel’e saldıran ise hem evlat katili hem de üç kızının tacizcisi…
Dünden bu yana herkes, CHP lideri Özgür Özel’e saldıran 66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu’nun 9 Mayıs 2004’te Hatay İskenderun’da gerçekleştirdiği cinayeti konuşuyor.
O gece Tengioğlu ailesinin oturduğu Çay Mahallesi 105 Sokak’taki 53 numaralı apartmanda kan donduran bir vahşet yaşandı.
Elimde, cinayet davasına bakan İskenderun Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28 Ekim 2005 tarihli gerekçeli kararı var.
Tengioğlu’nun vahşetten kurtulan kızları Yasemin ve Gülşah, hem cinayeti hem de babalarından gördükleri cinsel tacizi anlatıyor.
Kafalarına sıkarak öldürdü
Yasemin, 1988 doğumlu…
O tarihte 16 yaşında.
Yasemin’in anlatımına nazaran annesi Ayyüş, 10 gün evvel meskeni terk ediyor.
Babası Selçuk, akşam saat 21 sularında 13 yaşındaki kız kardeşi Gülşah’a annesine hitaben bir mektup yazdırıyor. Daha sonra mektubu yırtıyor.
Yasemin, babasının hallerinden çok korkuyor.
Selçuk, gece 03.49’da bütün çocuklarını odada topluyor.
Elinde bir tabanca var.
Tabancayı Gülşah’a doğrultup 5-6 el tetik düşürüyor.
19 yaşındaki Barış, “Oynama bak baba, kızlar korkuyor” diyor. Barış, babası sakinleşsin diye sigara getiriyor.
Selçuk, birden teğe oğlunun başına bir el ateş ediyor.
Ardından 15 yaşındaki kızı Mutlu’nun da başına sıkıyor.
İki çocuk oracıkta can veriyor.
Yasemin ve Gülşah, babalarıyla boğuşmaya başlıyor. Selçuk, tabancayla Yasemin’in başına vuruyor. Yasemin, can dehşetiyle kaçıp yatak odasının penceresinden havalandırma boşluğuna ve bahçeye atlıyor. Düşüp ayağını kırıyor.
Gülşah, konutta babası ile baş başa kalıyor. Selçuk, eline geçirdiği bıçağı kızına arka arda saplıyor.
Neyse ki Yasemin komşulara, komşular polise haber veriyor.
‘Banyoya çıplak sokup…’
Yasemin, sözünde, babasının kendilerine tacizde bulunduğunu, bu yüzden birkaç sefer savcılığa giderek, cürüm duyurusunda bulunduklarını anlattı.
Karardan:
“Babasının kendisini ve kız kardeşlerini banyoya sokup çıplak soyduğunu, soğuk suyla yıkadığını, cinsel tacizde bulunduğunu…”
Gülşah da “babasının vakit zaman kendilerine cinsel tacizde bulunduğunu” söyledi.
Anne Ayyüş, eşi Selçuk’un 20 yıldır kendisine azap yaptığını, 10 gün evvel meskenden kaçtığını söyledi.
Bunalıma ve krize girmiş!
Selçuk ise eşinin kendisini aşağıladığını, meskene dönmesi için ona yalvardığını tez etti. Eşinin “Kendini de çocukları da öldürmezsen sen dümbüksün p…” dediğini tez etti.
Selçuk, emniyet evresinde, “Çocuklarını nasıl öldürdüğünü, Yasemin ve Gülşah’ı nasıl yaraladığını bilmediğini, eşinin tavrından dolayı buhrana girdiğini” ileri sürdü.
Savcılıkta ise akşam meskende yemek yediklerini, gece oğluyla bira içtiğini, uyuduğunu, uyandığında elinde tabanca ve bıçakla kendini balkonda gördüğünü söyledi. Hakimlikte, “eşi meskeni terk ettiği için krize girdiğini” savundu.
Ceza ehliyeti tam
Selçuk’un avukatı beraatını istedi.
Adli Tıp Müşahede İhtisas Dairesi ve 4. İhtisas Kurulu, Selçuk’un ceza ehliyetinin tam olduğu tarafında rapor verdi.
İki müebbet ve 28 yıl hapis
Bu yargılama 28 Ekim 2005’te bitti.
Selçuk’a çocukları Barış ve Mutlu’yu öldürmekten dolayı ikişer sefer ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verildi. Bu ceza “yargılama sürecindeki davranışları göz önüne alınarak” ikişer sefer müebbet mahpusa indirildi.
Kızı Gülşah’ı öldürmeye teşebbüsten 15 ve Yasemin’e yönelik aksiyonundan dolayı 12.5 yıl mahpus cezası kesildi.
Cezaların bir kısmının hücrede geçirilmesine hükmedildi.
Ruhsatsız silah kullanmaktan dolayı 10 ay mahpus ve 366 TL para cezası uygulandı.
Eski TCK ile kurtuldu
Peki nasıl oldu da Tengioğlu, 16 yıl cezaevinde kaldıktan sonra kaideli tahliye edildi?
2004’te yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’na nazaran müebbet mahpusun müddeti 16 yıldı. Mahkumlar 16 yıldan sonra kurallı tahliye ediliyordu.
Yine eski TCK’ya nazaran birden fazla mahkumiyet verildiğinde, cezalar toplanmayıp altı aydan az üç yıldan fazla olmamak kaydıyla hücre yaptırımı uygulanıyordu.
Eğer bu kabahat 5237 sayılı yeni TCK’nın yürürlüğü girdiği 1 Haziran 2005 ve sonrasında işlenseydi Tengioğlu 36 yıl mahpus yatacaktı.
