Ardahan vilayetinde 50 yıl evvel terk edildiği için unutulmaya yüz tutan kavılca buğdayı, son 5 yıldır tekrar ekiliyor. Ardahan Valiliği, Ardahan Üniversitesi ile Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğiyle; kavılcadan yapılan yemeklerin tanıtılması emeliyle ‘Buğdayın Atası Ardahan Kavılcası’ aktifliği düzenlendi.
Bu kapsamda Aşık Şenlik Kültür Merkezi’nde kavılca buğdayının özelliği ve yararlarını anlatan panel yapıldı. Panelde alanında uzman akademisyen ve mutfak şefleri kavılca buğdayı hakkında bilgilendirmeler yaptı. Aktifliğin ikinci kısmında ise kent merkezindeki Milli Egemenlik Parkı‘nda açık hava mutfağı kurulup, kavılca buğdayından kaz etli pilav, helva, çorba, makarna, börek, çörek, ekmek üzere eserler tanıtıldı. Halkın ilgi gösterdiği aktiflikte, iştirakçilere bu eserler ikram edildi.
‘GASTRONOMİ TURİZMİ’
Ardahan Valisi Hayrettin Çiçek, “Kavılca buğdayı, daha çok tanınan siyez buğdayına çok yakın bir çeşit. Çeşitli arkeolojik hafriyatlarda bulunan tohumların atasıdır. Bu buğday, bilhassa çölyak hastaları için olmazsa olmaz bir eser. Biz de bugün Ardahan’da bu tıbbın yararlarını ortaya koyduk” sözlerini kullandı.
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Demirci ise “Bugün düzenlediğimiz bu aktiflikle Ardahan’ın yolu, gastronomi turizmine açılmış oldu. Bu çok değerli bir adımdır. Artık Ardahan’a yolu düşen kavılca buğdayından yapılan yemekleri tadacak” dedi.
Mutfak şefi Ayvaz Akbacak da obeziteyle gayrette Ardahan kavılca buğdayının dünyaya tanıtılması gerektiğini belirterek, kendi mutfağında da kullanacağını söyledi.
Türk Mutfak Sanatları Uzmanı (TÜRES) Genel Başkanı Ramazan Bingöl, “Ardahan mutfağına artık kavılca buğdayından ısırgan otlu çorba, makarna, helva ve pilavı koyduk. Bundan sonra Ardahan’a gelecek yerli yabancı konuklar kavılcayla tanışacak” dedi.
Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber de kavılcanın 10 bin yılı aşkın tarihi geçmişe sahip olduğunu, genetiği bozulmamış, soğuk iklime karşı hassas ve gübreye gereksinim duymadan yetişebilen bir çeşit olduğunu tabir etti. Kavılca buğdayı üreticileri ise kavılca üretiminden epeyce mutlu olduklarını, cet tohumu yaşatma uğraşlarını sürdüreceklerini lisana getirdi.
