Elazığ‘da 11 yaşındaki öz yeğenini istismar eden bireye mahkeme 39 yıl mahpus cezası verdi. Her şey çocuğun okullar kapanmadan çabucak evvel rahatsızlanması ile ortaya çıktı. Öğretmenleri haber verdi, ambulans geldi.
Çocuğun hamile olduğu tespit edildi. Çocuğun karnındaki bebek Diyarbakır’da tıbbi müdahaleyle alındı.
Çocuğun ifadesinden sonra dayısı tarafından cinsel istismara uğradığı ortaya çıktı. 28 yaşındaki M.T. tutuklandı, cezaevine konuldu. Ve bu noktadan sonra örnek bir yargılama gerçekleşti. Bu defa uzun süren cezasızlık yaşanmadı.
ÖRNEK CEZA
Tam aksisi iki aylık süreçte hem soruşturma hem de mahkeme süreci tamamlandı. Elazığ 4. Ağır Ceza Mahkeme Heyeti bu bireye nitelikli cinsel istismar kabahatinden 30 yıl, kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma kabahatinden 9 yıl olmak üzere 39 yıl mahpus cezası verdi.
Avukat Hayrunnisa Tanrıkulu mevzuya dair Halk TV Muhabiri Ferit Demir’e konuştu.
- Mağdure kızımız çabucak devlet muhafazasına alındı. Çabucak olaylarla ilgili yargı makamları süratlice bir soruşturma süreci başlattı.
- Mevcut olayda ne kadar, şey bir olay olsa da, bizi derinden etkileyen bir olay olsa da, yargıya olan inancımızın, bu türlü hala bir yerlerde işini yeterli yapmaya çalışan beşerler var inancımızı tazeleyen bir durum oldu. İki ayda süratlice hem soruşturma hem kovuşturma süreci tamamlanarak hiçbir takdiri indirim uygulanmadan üst sondan sanık cezalandırıldı.
- Bu süreçler mağdurlar için çok daha yıpratıcı hale gelebiliyor. Uzun yargılama süreçleri mağdurları yıpratıyor. İspat yükünün baktığında, yer buna hukuken yer olmamasına karşın mağdureye atfedilmesi, mağdurlara atfedilmesi noktasında mağdurlar çok yıpranıyor. Ancak dediğim üzere hala bir yerlerde işini yeterli yapmaya çalışan yargı mensupları var. Bu belge benim bu noktada bir defa daha inancımı tazeledi.
- Dosya şimdi kesinleşmedi, üst mahkemeye taşındı lakin Baktığınızda üst mahkemede de hala devam eden bir yargılama süreci olduğu için bir katılaşma yok. Ancak, belgede kati kanıtlar olduğu için, kuşkuya yer bırakmayacak halde, üst mahkemenin de kararının bundan farklı olmayacağı görüşündeyim.
