Halk TV’de İsmail Küçükkaya, toplumsal medya üzerinden kendisine yöneltilen tenkitlere ve yansılara Yeni Bir Sabah programında cevap verdi.
Küçükkaya, tenkitlerden etkilenmediğini belirterek, gazetecilik anlayışını ve duruşunu net tabirlerle savundu.
Her sabah üç saat boyunca yayında olduğunu ve gelen tenkitleri dikkatle takip ettiğini belirten Küçükkaya, şu tabirleri kullandı:
- “Herkes her şeyi beğenmek zorunda değil, tenkitlere de başımın üstünde yeri var. Her gün tenkitleri de okuyorum ve sizlerin huzurunda yanıtlamaya da çalışıyorum.”
Kendisini fanatik kitleleri şad etmek üzere bir amacın içinde görmediğini vurgulayan Küçükkaya, şöyle devam etti:
- “Ben burada, hangi taraftan olursa olsun fanatikleri mutlu etmek için bulunmuyor değilim. Fanatikleri şad etmeye bir borcum yok. O denli bir misyonum yok, o denli bir gayem yok.”
Tüm siyasi aktörlere eşit uzaklıkta durmaya ihtimam gösterdiğini söz eden Küçükkaya, şunları söyledi:
- “Ben halkımın çıkarına habercilik yapmaya çalışan bir gazeteciyim. Herkesle, Erdoğan’la da İmamoğlu’yla da, Özgür Özel’le de Kılıçdaroğlu’yla da, belirli bir uzaklıkta gazetecilik yapmaya çalışan birisiyim.”
Sert tenkitler ve linç teşebbüslerine karşın gazetecilikten taviz vermediğini söz eden Küçükkaya, kelamlarına şu halde devam etti:
- “Arada dayak yeriz, yara bere içinde kalırız. Lakin gerçek bildiğimiz yoldan yürümeye devam ederiz.”
Kendi futbol ekibine duyduğu bağlılığı örnek vererek fanatiklik zıddı duruşunu pekiştiren Küçükkaya, şu tabirleri kullandı:
- “Beşiktaşlıyım lakin fanatik değilim. Fanatik olmadığım için hayatımın en büyük sevincini Galatasaray UEFA şampiyonu olduğu vakit elime Türk bayrağı, Galatasaray bayrağı aldım.”
Gazeteciliği “hayattaki en büyük tutkusu” olarak tanımlayan İsmail Küçükkaya, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
- “Ben rastgele bir kısmın fanatiklerini mutlu etmek üzere burada bulunmuyorum. Ben halkımın iyiliği için vazifemi, hayattaki en büyük tutkumdur gazetecilik, misyonumu yapmaya çalışıyorum.”
