İsrail, sabaha karşı İran’ın nükleer programının “kalbini” maksat aldığını söyleyerek “Yükselen Aslan” ismini verdiği operasyonlar hava saldırısı başlattı. Bölgeden çatışma imgeleri peş peşe gelirken İran’ın üst seviye kumandanları ve nükleer çalışmalar yapan çok sayıda bilim insanı akınlarda hayatını kaybetti.
İran taarruzların gerisinde yalnızca İsrail’in olmadığını belirtip ABD’yi de amaç göstererek misilleme açıklaması yaptı. Açıklamanın akabinde Irak hava alanı üzerinden İsrail’e yönelen İHA’lar görüntülendi. İsrail ordusu İran’ın karşı saldırısını “Böylesini daha evvel yaşamadık” diyerek doğruladı.
İSRAİL İRAN’A SALDIRDI!
İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz Cuma sabahı İsrail’in İran’a yönelik önleyici akın düzenlediklerini ve İran’dan muhtemel bir misilleme ihtimali nedeniyle ulusal inanılmaz hal ilan ettiklerini duyurdu. İran’ın başşehri Tahran başta olmak üzere İsrail tarafından yapılan akınlar sebebiyle çok sayıda kentte patlamalar meydana geldi.
İran devlet televizyonu, İsrail’in İran’a düzenlediği ataklarda yerleşim yerlerini ve İsfahan eyaletindeki Natanz Nükleer Tesisi’ni de vurduğunu duyurdu. Arak kentindeki ağır su reaktörü de İsrail hava ataklarının gayesinde yer aldı.
İsrail’in saldırılarında İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakiri, Devrim Muhafızları Kumandanı Hüseyin Selami, İran Atom Enerjisi Ajansı eski lideri Feridun Abbasî, Nükleer bilim insanları Muhammed Mehdi Tehrançi ve Ahmet İstek Zülfikat Hatemul Enbiya Karargâhı Kumandanı Golam Ali Reşit hayatını kaybetti.
İran İhtilal Muhafızları Kumandanı Hüseyin Selamiİran devlet televizyonunun haberinde, Natanz Nükleer Tesisi’nin bulunduğu bölgede dumanların yükseldiği kaydedildi. Tahran ve Kirmanşah’taki çok sayıda füze üssü gaye alındı.
İsrail ordusu (IDF), İran’ın İsrail’e 100’den fazla insansız hava aracı (İHA) gönderdiğini açıkladı.
IDF sözcüsü Effie Defrin, “Tüm [hava] savunma sistemleri tehditleri engellemek için çalışıyor. Bu, şu ana kadar deneyimlediklerimizden farklı bir olay ve güç saatler bekliyoruz“ dedi. Akınlara ait yapılan açıklamada tehdidini sürdüren IDF şunları söyledi:
“Saldırıya geçtik zira vakti geldi, geri dönüşü olmayan bir noktaya ulaştık. Farklı bir vakitte harekete geçmeyi beklememeliyiz, öteki seçeneğimiz yok. Tarih – hem uzak hem yakın geçmiş – bize şunu öğretti: Yok edilme dileği karşısında baş eğmemeliyiz ve bu nedenle varlığımızı korumak için savaşmalıyız. Özgürlük, onun için gayret etmeye hazır olanlara verilir.”
“Uyarıyorum: Bizi sınamaya kalkışan herkes ağır bir bedel ödeyecektir. Bu uğraşa tek bir maksatla çıkıyoruz – İsrail Devleti ve vatandaşları için daha inançlı bir gelecek sağlamak. İnançla, birlikle ve ortak eforlarla kazanacağız.”
TÜM DÜNYA TEDİRGİNLİKLE ORTADOĞU’DA OLANLARI İZLİYOR
İran Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Ebu’l-Fazl Şekarçi, İsrail’in ataklarının akabinde Tahran’ın misillemede bulunacağı ikazında bulunarak, Washington’ın olaya müdahil olmadığı istikametindeki tezlerine karşın, ABD ve İsrail’in “ağır bedel ödeyeceğini” söyledi.
Şekarçi İran devlet televizyonu IRNA’ya şu açıklamayı yaptı:
“İslam Cumhuriyeti İran mutlaka misilleme yapacak ve düşman ağır bir bedel ödeyecek. İsrail ve ABD değerliye ödeyecek ve sert bir darbe alacak.”
Saldırılardan sonra Dışişleri Bakanı Marco Rubio, saldırıda ABD’nin rastgele bir dahli yahut yardımı olmadığını söyledi.
İran Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin aksi yöndeki savlarına karşın, Washington’ın geceki taarruza yardım ettiğini ileri sürerek, İran’ın İsrail’e misilleme yapma hakkına sahip olduğunu söyledi.
“Siyonist rejimin İran’a yönelik bu tıp saldırgan aksiyonları, ABD’nin uyumu ve müsaadesi olmadan gerçekleşemezdi. Buna nazaran, rejimin birincil destekçisi olan ABD hükümeti, bu pervasız tırmanışın tehlikeli sonuçlarından da sorumludur.”
TRUMP ÖNCEDEN BİLİYORDU
ABD Başkanı Trump saldırı sonrası yaptığı birinci açıklamada İran’ın nükleer bomba sahibi olamayacağını söz ederek müzakere masasına geri dönmeyi umduğunu söyledi.
İsrail’in İran’a yönelik taarruzlarında önder takımında öldürülen birkaç ismin olduğu bilgisini veren Trump, hücumlara Tahran idaresinin nasıl karşılık vereceğini beklediklerini söz ederek şöyle konuştu:
“İsrail’in İran’a yönelik akınları hakkında evvelden bilgi sahibiydim. Gerekirse İsrail’i savunacağız.”
“İRAN’IN NÜKLEER PROGRAMININ KALBİNİ MAKSAT ALDIK”
Tahran’a düzenledikleri akınlar hakkında açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın nükleer programının kalbini maksat aldıklarını belirtti.
İsrail’e yönelik İran tehlikesi ortadan kalkana kadar akınların süreceği tehdidinde bulunan Netanyahu, İran’ın İsrail’e karşı soykırımcı telaffuzlar geliştirdiğini ve bunu nükleer programıyla desteklediğini tez etti.
Netanyahu, İran’ın atom bombası üretebilecek kadar uranyum zenginleştirdiğini ve silah üretmek için daha evvel atmadığı adımları attığını ileri sürdü.
DÜNYA İSRAİL’İN HÜCUMLARINA KARŞILIK VERİYOR
İsrail’in İran’a yönelik hücumlarına dünya çapında reaksiyonlar geliyor. Kimileri bu kararı tasayla karşılarken, kimileri da eleştiriyor.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, “İsrail’in açık saldırganlığının” İran’ın “egemenliğini ve güvenliğini baltaladığını ve milletlerarası hukuk ve normların açık bir ihlalini oluşturduğunu” belirterek “şiddetle kınama ve kınama” bildirisi verdi.
Çin’in İran Büyükelçiliği, İran’daki durumu “ciddi ve karmaşık” olarak nitelendirerek, ülkedeki Çinli vatandaşları gelişmeleri yakından takip etmeye ve hassas yahut kalabalık alanlardan uzak durmak da dahil olmak üzere kendi güvenlik tedbirlerini artırmaya çağırdı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD’nin İsrail’in taarruzlarında bir rolü olmadığını belirterek , “En büyük önceliğimiz bölgedeki Amerikan güçlerini korumak” dedi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, Canberra’nın “İsrail ile İran ortasındaki tırmanıştan telaş duyduğunu” söyledi. Tüm tarafları diyaloğa ve diplomasiye öncelik vermeye çağıran Wong, “Bu, zati istikrarsız olan bir bölgeyi daha da istikrarsızlaştırma riski taşıyor” dedi.
Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon da misal halde atakları “Orta Doğu’da nitekim istenmeyen bir gelişme” olarak nitelendirdi ve “yanlış hesaplama riskinin yüksek” olduğunu söyledi. Luxon, Pazar günü Umman’da yapılması planlanan ABD-İran nükleer görüşmelerinin “ileriye dönük daha yeterli bir yol” olarak görüldüğünü söyledi – fakat görüşmelerin devam edip etmeyeceği şimdi aşikâr değil.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Reuters’ın bildirdiği bir açıklamada, BM şefinin sözcüsünün “Orta Doğu’daki her türlü askeri tırmanışı kınadığını” söyledi. Guterres, her iki tarafı da itidal göstermeye çağırdı.
Hindistan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Randhir Jaiswal, ülkenin “nükleer tesislere yönelik akınlarla ilgili raporlar da dahil olmak üzere gelişen durumu yakından izlediğini” söyledi ve her iki tarafı da tırmanıştan kaçınmaya çağırdı. Hindistan’ın hem İsrail hem de İran ile “yakın ve dostça” bağlara sahip olduğunu söyledi.
Ürdün, İsrail’in cuma sabahı İran’a düzenlediği atakların akabinde önlem gayeli hava alanını süreksiz olarak kapattı.
