Katil Binyamin Netanyahu’nun işi liderliğini yaptığı hükümette gitgide zorlaşıyor. Bugüne kadar Gazze’ye ait kararlarını kabineye kabul ettirmeyi başaran İsrail Başbakanı evvelki günkü kabine toplantısını ertelemek zorunda kaldı. Zira Gazze’yi büsbütün işgal etmeye niyetlenen katilin bu planlarına itirazlar geldi. Tansiyonun yükselmesi üzerine de toplantı ertelendi.
Kabine içinde vicdanlı birileri var sanılmasın doğal. Filistinli öldürmekte sakınca görmüyor Netanyahu’ya karşı çıkanlar da. İtirazları topyekun bir işgal gerçekleştirilmeye kalkışılırsa Hamas’ın elindeki rehinelerin hayatının tehlikeye atılacağını düşünmelerinden kaynaklanıyor. Bir de İsrail zati nefret nesnesi duruma gelmişken düşünülen işgalin bugüne kadarkinden daha önemli bir memleketler arası tecrite yol açacağından korkuyorlar.
Katilin yarattığı Gazze görüntüsünü anımsayalım bir sefer daha; birden fazla çocuk, sivil 60 binden fazla meyyit, meskenlerini terk etmiş 2 milyondan fazla insan, İsrail’in yardımları engellemesi nedeniyle kıtlığın kırdığı binlerce Gazzeli. Mevcut durum, vicdanlarının geç hareket ettiğini gördüğümüz kimi batı ülkelerinin ateşkes olmaması halinde Eylül’de Filistin devletini tanıyacaklarını açıklamasına yol açtı. İsrail’in katil kabinesini endişelendiren bir gelişme de bu alışılmış.
Ancak, önünde hiçbir mahzur, kendisini durduracak hiçbir insani bariyer bulunmayan katil Netanyahu çoşmuş olmalı ki, tüm bu duruma karşın “karar verildi. Gazze Şeridini büsbütün ele geçirmeye, Hamas’ı mağlubiyete uğratmaya gidiyoruz”
Kamuoyunda da itirazlar var elbette. Büsbütün İsrail idaresine karşı olan barış yanlısı bir kesim mevcut, fakat hükümete dayanak verenler ortasında da plana karşı çıkanların olması enteresan. Onlar da Gazze işgal edilirse o geride kalan 1 milyon Gazzeli nerelere yerleştirilecek, önemli lojistik problemlerinden dolayı meydana gelecek çatışmalarda çok sayıda askerin ölmesi nasıl engellenecek diye soruyor.
Netanyahu’nun planı şuydu; tutulduklarına inanılan bölgeleri çevreleyerek düzenlenen baskınla rehineler kurtarılacak. Meğer bu son iki yıllık savaşta tekraren başarısız olmuş bir teşebbüstü. Yani denenmiş bir planda ısrar etmesinin nedeni ne olabilir katilin? Tahminen de Gazze’de yerleşim yerleri inşa etmelerine müsaade verilmesini talep eden çok sağcı bakanları kabinede tutmayı amaçlıyordur söylenenler doğruysa. Bir de bu tehditle Hamas’ı masaya oturtabileceğine inanıyor da olabilir. İkisini de başarması sıkıntı elbette.
Her şeyden evvel askeri gücü haddinden fazla abartılan İsrail’in katilin planladığı tipten bir operasyon için kâfi kapasiteye sahip olup olmadığı da tartışılan bir husus. İsrail ordusu savaş uzadıkça insan gücüne gereksinim duyuyor ayrıyeten.
Bunun farkında olan Savunma Bakanı Israel Katz, daha az kapsamlı, uzun vadeli bir İsrail işgali önererek, İsrail’in Gazze’nin stratejik bölgelerinde bir “güvenlik tampon bölgesinde” kalıcı bir ordu varlığını sürdüreceğini, böylelikle İsrail’e yönelik gelecekteki taarruzlar ile Gazze’ye “silah kaçakçılığını” önleyeceğini söyledi.
Tüm bunlar konuşulurken Gazze’de değişen bir şey yok olumlu manada. Örneğin dün İsrail’in açtığı ateşte, Han Yunus’ta bir çadırda bulunan beş kişi, güneyde Refah yakınlarında yardım arayan üç kişi de dâhil olmak üzere en az 13 Filistinli öldü.
Katil planını kabul ettirsin ya da ettirmesin katillerden oluşan ordusu Filistinli öldürmeye devam ediyor. Kabinedeki çatlağın Gazzeliye bir yararı yok yani.
Yine de umarım o çatlak büyür, tüm kabineyi içine çekip yutar.
