Hamas’ın 7 Ekim saldırısının akabinde Gazze’de sivillere yönelik taarruzlarını ağırlaştıran İsrail, bölgede büyük bir insani felakete yol açarken, milletlerarası kamuoyundaki dayanağını de büyük ölçüde yitirdi.
Dünyadan yükselen reaksiyonlar İsrailli turistlere kadar uzansa da Netanyahu hükümeti Gazze’deki tavrını değiştirmiyor. Binlerce çocuğu açlığa sürükleyen İsrail, tüm tenkitlere karşın Gazze’nin işgaline onay verdi.
Karar birçok ülke tarafından kınanırken İsrail’in Gazze katliamı Filistin’in daha çok ülke tarafından tanınmasına neden oldu. Fransa ve İngiltere başta olmak üzere birçok ülke, eylül ayındaki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Filistin’i devlet olarak tanıyacaklarını açıkladı.
İSRAİL’İN TÜRKİYE PLANI
Dünya Gazetesi’nden İpek Yezdani’nin aktardığına nazaran, İsrail devlet televizyonu Kan, yayımladığı özel haberinde İsrail Diaspora Bakanlığı’nın, Türkiye ve Katar’ı gaye alan milletlerarası bir medya kampanyası hazırlığında olduğunu aktardı.
Haberde, Diaspora Bakanı Amichai Chikli’nin talimatı üzerine bakanlık yetkilisi Hadas Maimon’un muhtemel medya kampanyası için hazırlıklara başladığı aktarıldı. Katar ve Türkiye, Hamas’a takviye veren ülkeler ortasında gösterilirken Katar’ın geçmişte örgüte finansal dayanak sağladığı ve başkanlarına konut sahipliği yaptığı biliniyor.
Diaspora Bakanı Amichai Chikli’nin sosyal medyada sık sık Katar’ı eleştirdiği, geçmişte bu tıp kampanyaların Başbakan Netanyahu ve başka yetkililer tarafından engellendiği, fakat Kan’ın haberine nazaran artık bu pürüzlerin kalktığı belirtildi.
TÜRKİYE’NİN SURİYE ATILIMI TELAŞ YARATIYOR
İsrail, bilhassa Suriye’deki gelişmelerde Türkiye’nin artan tesirini yakından takip ediyor. Tahran’ın Esad rejimi üzerindeki aktifliğini kaybetmesinin akabinde bölgede öne çıkan Ankara’ya karşı, medya üzerinden bir propaganda kampanyası başlatmaya hazırlandığı öne sürüldü.
Diplomasi kaynakları, Türkiye’nin muhtemel bir propaganda savaşına karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurgulayarak, milletlerarası medyayla bağlantı kanallarının daima açık tutulması ve aktif bir halkla münasebetler stratejisinin kıymetine dikkat çekiyor.
