Aylardır tartışam konusu olan CHP Vilayet Başkanlığı’na kayyum argümanları bugün gerçekleşti. İstanbul 45’inci Asliye Hukuk Mahkemesi, 2023 İstanbul Vilayet Kongresi’nde seçilen CHP idaresini misyondan aldı.
Mahkeme, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in yerine, CHP’den istifa ettiğini söyleyen lakin bugün istifa etmediği ortaya çıkan Gürsel Tekin’i kayyum olarak atadı.
İSTANBUL BAROSU’NDAN KAYYUM KARARINA SERT TEPKİ
İstanbul Barosu, mahkemenin CHP İstanbul Vilayet İdaresini misyondan larak yerine kayyum atamasına, yaptığı yazılı açıklama ile reaksiyon gösterdi.
Söz konusu kararı yargı yetkisinin berbata kullanılarak siyaseti dizayn etme teşebbüsü olarak değerlendiren Baro, parti kongrelerinin yalnızca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabileceğinin altını çizdi.
Baro, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“CHP İstanbul Vilayet Örgütüne yönelik hukuk dışı kayyum kararı, yargı yetkisinin berbata kullanılarak siyaseti dizayn etme teşebbüsüdür; bu karar demokrasiyi, seçme ve seçilme hakkını hiçe saymaktadır. Kayyum eliyle halkın demokratik iradesinin yok sayılması, çok sayıda vilayet ve ilçe belediyesinin vesayet altına alınmasıyla aslında yaygın ve sistematik bir uygulama haline gelmiştir. Bu uygulamanın şimdi siyasi parti idarelerine de sirayet etmesi, giderek tüm toplumun bir vesayet rejimi altında yönetilmeye başlanması, demokrasiye vurulmuş ağır ve öldürücü bir darbedir. Siyasi Partiler Kanunu uyarınca parti kongreleri, ilçe seçim kurulu hakimi nezaretinde yapılır ve müddetinde yapılan itirazlar hakim tarafından kesin olarak karara bağlanır. Kelam konusu kararlar, sadece Anayasa’nın 79. hususu uyarınca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabilir. Yüksek Seçim Şurasının kararları mutlaktır. Bu çerçevede, asliye hukuk mahkemelerinin verdiği iptal kararları açık bir misyon gaspıdır ve yok kararındadır. Hukuk dışı yargı kararlarıyla siyasete müdahale edilmesinin ve bu müdahalelerden politik çıkar elde edilmeye çalışılmasının hiçbir toplumsal meşruiyeti yoktur. Bu hukuk dışılığın sorumluluğu, sadece bu kararlara imza atan yargı mensuplarında değil, birebir vakitte bu müdahaleyi siyasal emellerle kullananlardadır. İstanbul Barosu olarak hatırlatırız ki “Hiçbir kimse yahut organ kaynağını Anayasadan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz. (Anayasa md. 6) Egemenlik gaspına karşı Anayasal teminat altındaki hak ve özgürlüklerin, demokrasinin ve halk iradesinin savunulmasına kararlılıkla devam edeceğimizi kamuoyuna hürmetle duyururuz.”
