İstanbul Sarıyer’in Kocataş Mahallesi’nde 23.30 sıralarında meydana gelen olayda, 18 yaşındaki Oya Budak, eski nişanlısı Samet T. tarafından silahla vurularak öldürüldü. 5,5 aylık gebe olan Budak’ın karnındaki bebek de hayatını yitirdi.
Edinilen bilgilere nazaran Samet T. ile Oya Budak bir mühlet evvel nişanlandı. Fakat Budak’ın, kimliği açıklanmayan biri tarafından cinsel istismara uğrayarak gebe kaldığı ortaya çıkınca çiftin nişanı bozuldu.
Dün akşam Samet T, Budak’ı Kılıçpınar Caddesi’nde konuşmak mazeretiyle buluşmaya çağırdı.
Oya Budak, 13 yaşındaki üvey kardeşi D.C. ile birlikte buluşmaya gitti.
İkili ortasında çıkan tartışmada Samet T, yanında getirdiği tabancayla Oya Budak’a ateş etti.
Göğsüne ve kulağına isabet eden kurşunlarla yere yığılan genç bayan ağır yaralandı.
Saldırgan olay yerinden babasına ilişkin araçla kaçtı. Etraftakilerin ihbarı üzerine olay yerine gelen sıhhat takımları, Budak’ı Maslak’taki özel bir hastaneye kaldırdı. Ancak yapılan tüm müdahalelere karşın hem Budak hem de karnındaki bebek kurtarılamadı.
Sarıyer Asayiş Ofis Amirliği grupları, olayla ilgili başlattıkları soruşturmada Samet T’nin Bağcılar’da olduğunu tespit etti. Kısa müddet sonra saklandığı amcası Aytekin T’nin meskeninde yakalanan Samet T, olayda kullandığı ruhsatsız silahla birlikte gözaltına alındı. Şüpheliyle birlikte amcası da saklanmasına yardım ettiği gerekçesiyle emniyete götürüldü.
Oya Budak’a yaklaşık altı ay evvel cinsel istismarda bulunan kişinin daha evvel tutuklandığı öğrenildi.
“SANA SÜRPRİZİM VAR DİYE ÇAĞIRDI”
“’Sana çok hoş ikram sürpriz getirdim’ diyor. Ondan sonra kızı vuruyor” bilgisini veren Oya Budak’ın halası Bahriye Şener, şöyle konuştu:
“Yeğenim çok geziyordu. Biriyle tanıştı, o kişi ona tecavüz etmiş. Biz bunu bilmiyorduk. Benim mahalleden fırıncı bir komşum vardı. 10 yıldır tanıyorum. Çok geziyor diye ‘Babama başını bağlayalım. Bakarlar ona, oradan oraya sürünmez gezmez, başına makus bir hal gelmez’ dedim. Ondan sonra biz nişan yaptık. Birbirlerini sevdiler. Birlikte hastaneye gidiyorlar. Hastanede gebe olduğunu öğreniyor. Çocuğun ailesi kabul etmiyor. Ailesi bu olayı duyduktan sonra çocuğa müsaade vermedi. Kendisi de Oya’yı istiyordu. Biz de tamam ‘O yoluna bu yoluna baksın’ dedik. ‘Sana çok hoş ikram sürpriz getirdim’ diyor. Ondan sonra kızı vuruyor. Biz gebe olduğunu duyuyoruz. ‘Kim yaptı bunu sana.Sana kim kıydı’ dedik. O akşam insanların meskenini bastık, gittik onları yakalattık. Ailesini içeri aldılar. Hiç tanımıyoruz. Samet’in ailesi duyuyor müsaade vermiyorlar. Kardeşiyle bir arada alıyor bir ormana götürüyor. Onu vuruyor, işte ona armağan aldı. Adalet istiyoruz içimiz yanıyor. Kâfi artık bu bayan cinayetleri, tecavüzler nedir, vurdular kızı işte”
Bahriye Şener“18 YAŞINDAYDI, TECAVÜZE UĞRADI, HİÇBİR HATASI YOKTU”
Diğer halası Aysel Çalıkoparan da şöyle konuştu:
“Oya’nın anlattığına nazaran bir çocuk ona toplumsal medya uygulamasından yazıp tanışalım görüşelim demiş. Bunlar tanışmış, 1 aya yakın bir çocukla konuşmuş. Lakin bu çocuk evliymiş Oya’dan da saklıyormuş, 1 de kızı varmış. Oya’ya gel ‘Seni bir dükkana götüreceğim babamdan para alacağım’ demiş. Kızı Kemerburgaz’a götürüyor. Kimse yokken dükkanda kıza tecavüz ediyor. Kız da söyleyemiyor, bizden korkuyor. Keşke söyleseydin Oya, bu türlü olmayacaktı. Sonra bunu nişanladık. Kız da gebe olduğunu bilmiyor. Günden güne karnı şişiyor. Bize de ‘Hasta olmuyorum’ diyor. Biz tecavüze uğradığını hiç ummadık. Sonra Samet’i alıyor bir arada hastaneye gidiyorlar ve gebe olduğunu öğreniyor. Ablama ‘Oya hamile’ dedik lakin ‘Tarihler uyuşmuyor’ dedi. Bu Samet benim yeğenimle de birlikte olmuş. Aslında Ocak ayında gebe kalmış. Ondan sonra bu kızı alıyor, benim kabulüm diyor ‘Oya’yı seviyorum lakin bebeği asla istemiyorum. Bebeği de öldürmek istiyorum’ diyor. Oya’ya ‘O çocuk yaramaz ondan uzak dur.’ dedim. Oya da dinlemedi, bilgisiz kız 18 yaşında. ‘Bak dedim yapma kızım’ o da dinlemedi. Kıza sana sürprizim var diyor götürüyor. Kızı orada öldürmüş. Ben adalet istiyorum, yeğenimin kanı yerde kalmasın. Daha 18 yaşındaydı, tecavüze uğradı. Onun hiçbir cürmü yoktu”
Aysel Çalıkoparan“DEDE MİDEM BULANIYOR”
Dede Orhan Budak da olayla ilgili konuştu:
“Benim torunum daha evvel bir evli adımla çıkıyor, onu kandırmış. Kızıma dedim ki kızım gitme, gezme o adamla. Evliymiş, çocuğu da var. ‘Tamam dede gezmeyeceğim’ dedi. Kıza bildiri atıyor, buraya gel diyor. Ben seni burada gezdireceğim diyor. Alıyor kızımı ormana götürüyor. Ayazağı’na götürüyor. Deponun önünde bekle babamdan para alıp çabucak gelirim diyor. Bu torunumu depoya kilitliyor. Ardı zati ormanmış. Kızın ağzını bağlıyor. Kıza orada istismarda bulunuyor. Kız endişeden bize, babasına, halalarına, hiç kimseye söyleyemedi. Bir aylık gebeymiş o vakitler. Dede ‘midem bulanıyor, bilmem ne oluyor’ dedi. Kızım o vakit gel seni doktora götüreyim dedim. ‘Migren hapı alayım başım ağrıyor’ dedi. Ben anlamam ki. Gittik eczaneden migren hapı aldık. ‘İyi geliyor’ dedi. ‘Dede karnıma ağrılar giriyor’ dedi
“ŞAH DAMARINA SIKIYOR”
İstismara uğradığını da bilmiyoruz. Halası ‘iyi bir âlâ, namuslu bir insan var. Onunla tanıştıralım’ dedi. Çocuğun annesi de bizim kızı görmüş, beğenmiş. Annesi demiş ki ‘bu zayıf kızın göbeği niçin çıktı’. İki, üç ay bekleyelim bakalım belirli olur dedi. Nişanlısı alıyor bunu hastaneye götürüyor gebe olduğunu öğreniyor. Bu da kızdan da öğreniyor. Annesine babasına söylüyor. Annesi babası bunu istemedi. Kızdan yüzükleri alıp gitti ‘beni arama’ dedi. Tekrar bu gelip kızı kandırıyor. Kızı yeniden gezdirdi. Ben telefon ediyorum. Telefonları kapatıyorlar. Sonra konuta geldiler. ‘Ben seviyorum’ dedi çocuk. Oğlum sen seviyorsun ancak annen baban istemiyor dedi. Yüzüğü çıkaran insan rastgele bir sorumluluk altına giremez dedim. Sen onun hiçbir şeyi olamazsın dedim. Daha sonra konutta oturuyoruz. Bir telefon geldi. Kıza ileti atıyor. Kıza gel orta bayırdayım diyor. Seninle konuşalım diyor. Benim çocuğumun 13- 14 yaşlarında üvey oğlu var. Onunla bir arada gönderdim. Haydi gidin yiyin, için dedim. Lakin ben bildiri attıklarını bilmiyorum. Çocuk bunları gezdirmeye götürüyor. Maslak Ormanı’na alıyorlar, götürüyorlar. Kıza diyor ki ‘ben de çocuk istedim’. Kız da ben kabul edemem diyor. Kıza diyor ki otomobilin ardında dur artık geliyorum diyor. Otomobilin torpidosundan silahını alıyor. Kızın karnına sıkıyor. Kız can havliyle kaçıyor. Kaçarken yere düşüyor. Geliyor başına şah damarına sıkıyor. Ondan sonra 13, 14 yaşındaki çocuk kriz geçiriyor. Çabucak o da kendini toparladı. Çabucak babasını, ambulansı ve polisleri aradı. Hastaneye getirdiler. Ancak kızımı kurtaramadık. Kız vefat etti. Ondan sonra bizi sakinleştirdiler. Hepimiz kriz geçirmeye başladık. Hem canımızı hem karnındaki bebeğe kıydı. Bu türlü biri olduğunu bilsem ben onun gidip de kelam nişan yaptırır mıyım. Çocuk onun peşini bırakmadı. İki canımızı da aldı gitti. Ben onu annesi babası olduğu halde büyüttüm. Kundakken büyüttüm, sütle besledim, 18 yaşına kadar besledim”
Oya Budak’ın cenazesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Aile fertleri gözyaşlarına boğulurken, cenazenin Sarıyer Ayazağa Mezarlığı’na defnedileceği belirtildi.
