İstanbul 23 Nisan’da meydana gelen Silivri merkezli 6,2’lik sarsıntıyla büyük endişe yaşadı. Sarsıntının yıkım yaratmaması yüreklere su serperken vatandaşlar beklenen büyük sarsıntının tetiklenip tetiklenmeyeceği sorusuna karşılık almak için gözünü kulağını bilim beşerlerine çevirdi.
Bilim insanları sarsıntı sonrası farklı yorumlarda bulunurken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, en fazla 6.5’lik bir zelzelenin yaşanma ihtimalini ortaya atarak büyük sarsıntının olmayacağını savundu.
Prof. Dr. Naci Görür ise yıllardır yaptığı üzere büyük zelzeleye hazır olunması konusunda ısrarını sürdürdü.
NACİ GÖRÜR TEKRAR TEKRAR UYARDI
İstanbul’un akabinde Kütahya ve Ege Denizi’nde meydana gelen sarsıntılar ile İstanbul’da hala süren artçı sarsıntılar Türkiye’yi zelzele gerçeği ile yüzleştirmeye devam ediyor.
Türkiye’nin zelzele olmadan gerçekle yüzleşmesi ve harekete geçmesi gerektiğini her fırsatta lisana getiren Prof. Dr. Naci Görür, Gazeteci Rojda Altıntaş’ın YouTube programında da ikazlarını tekrarladı.
Marmara’da beklenen büyük zelzelenin yaşanacağını tabir eden Naci Görür, yalnızca kentsel dönüşümün zelzeleye hazırlık olmadığını, kentin bütün bileşenleriyle zelzeleye hazırlanması gerektiğinin altını çizdi.
Naci Görür şöyle devam etti:
“Depreme hazırlanmak için kenti bütün bileşenleriyle hazırlamak gerekir. Yalnızca kentsel dönüşüm İstanbul’u sarsıntıya hazırlamak değildir.
Bu yapılmasa Marmara bölgesi ve bilhassa İstanbul’u kıymetli bir tahribat beklemektedir. Ülkemizde bu tahribatla sarsılacak demektir.”
“MARMARA’DA BÜYÜK ZELZELE OLACAK”
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un aksine beklenen sarsıntının geleceğini söyleyen Naci Görür, “Deprem olmayacaktır” görüşlerine inanılmaması gerektiğini tabir etti.
Naci Görür’ün o sözleri şu biçimde:
“Marmara bölgesinde büyük beklediğimiz sarsıntı olacaktır. ‘Deprem olmayacaktır’ diyen zihniyete inanmayın. Onlar bilimsel değildir. Bir bilime, literatüre dökülmüş, gerçek bir araştırmaya dayalı rastgele bir çalışmada da değildir. En azından bilim dünyası bundan bir haberdir.
Dolayısıyla zelzelenin olacağı bilim dünyasının kabul ettiği, bizim de beklediğimiz bir olgudur.”
