Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Kimse ödeme yapmak istemiyor” diyerek vergi kaçağının peşine düşeceğini açıklamış ekonomik seviyesi ne olursa olsun, vatandaşın vergi yükümlülüklerini yerine getirmediğini tabir etmişti.
Vergi kaçağını çözmek için sıkı kontrolleri başlatan Bakan Şimşek, Maliye müfettişlerinden oluşan takımı geçtiğimiz yıl prestiji ile alana sürmüştü.
BERBERE FIRINA DÜĞÜN SALONUNA KADAR İNDİ
Kayıt dışı iktisada neden olan kesimleri denetlemeyi sürdüreceklerini belirten Mehmet Şimşek berber, fırıncı üzere küçük esnafın akabinde son olarak düğün salonlarındaki kayıt dışı gelir üzerine ağırlaştı.
Gelir Yönetimi Başkanlığı (GİB), saha çalışmalarına ek olarak yaptığı yapay zeka dayanaklı kontrollerle, düğün salonları ve lüks düğün organizatörlerine yönelik 3,6 milyar liralık kayıt dışı gelir tespit etti.
Yılbaşından bu yana süren hasılat incelemeleri çerçevesinde, birinci etapta 474 düğün salonunda, 1226 fiili kontrol yapıldı. Düğün tertiplerine yönelik 4 bin 623 mükellef, yapay zeka dayanaklı tahlil sürecine tabi tutuldu. Başkanlığın kontrolleri sırasında, faaliyet çeşitlerine nazaran kır düğünü organizatörleri, lüks kokteyl ve davet hizmeti sunan firmalar ile klasik salon düğünü işletmeleri farklı başka değerlendirildi.
Gelir ve beyan ortasındaki en yüksek sapma, lüks düğün hizmeti sunan tertip firmalarında görüldü.
MEHMET ŞİMŞEK ZENGİNDEN ALACAĞI 4 MİLYAR DOLARI GÖRMEZDEN GELDİ
Denetimlerin süreceğini belirten Şimşek, “vergide adaletin sağlanması sorumluluğumuzdur” diyerek şu açıklamayı yaptı:
“Vergide adaletin sağlanması, yükümlülüklerini yerine getiren milyonlarca vatandaşımıza karşı sorumluluğumuzdur. Kayıt dışı iktisada sıfır toleransla yaklaşıyoruz. Bu çeşit tahliller, yalnızca gelir tespiti değil, birebir vakitte bölümün bileşenleri ortasında görünmeyen ilgi ağlarını da ortaya çıkarıyor.”
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Lideri Mehmet Bülent Deniz ise Mehmet Şimşek’in lüks tüketimden alınacak 4 milyar doları aşan ÖTV gelirinin görmezden gelindiğini açıkladı.
2017 yılından bu yana, lüks yat ve teknelerden almaktan vazgeçilen özel tüketim vergisinin Türk lirası cinsinden 165 milyarı aştığını vurgulayan Mehmet Bülent Deniz, şu açıklamayı yaptı:
Genellikle lüks kabul edilen, etrafa ziyan veren, sıhhate olumsuz tesirleri olan mal ve hizmetlerden alınan özel tüketim vergisi yolu ile vergide adil bir mimarinin oluşması, gelir dağılımı adaletsizliğinin bu yolla olumlu istikamette etkilenmesi amaçlanmaktadır. Çabucak çabucak her ülkede uygulama alanı bulan özel tüketim vergisi ülkemizde, 6 Haziran 2002 tarihli yasa ile kabul edilerek uygulanmaktadır.
Özel Tüketim Vergisi Maddesine ekli 2 sayılı cetvel/(II) sayılı listede Gümrük Tarife İstatistik Konumu (G.T.İ.P) 89.03 olan; yatlar ve öbür cümbüş ve spor emelli deniz taşıtları; kürekli kayıklar ve kanolardan alınan ÖTV oranı yüzde 8 iken, 3 Şubat 2017 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile bu oran yüzde 0 olarak belirlenmiştir.
Tüketici Birliği Federasyonu’nun Ticaret Bakanlığı bilgilerinden edindiği bilgiye nazaran, G.T.İ.P 89.03 olan yatlar ve gibisi lüks deniz araçlarının 2017-2025 periyodunda toplam ithalat ölçüsü 3 milyar 999 milyon 399 bin 014 USD’dir. Motorlu kara taşıtlarından alınan ortalama yüzde 100,62 oranındaki ÖTV dikkate alındığında, vazgeçilen özel tüketim vergisi ölçüsü 4 milyar 24 milyon 195 bin 287 USD yani 25.08.2025 tarihli TCMB USD efektif satış kuruna nazaran tam 165 milyar193 milyon 216 bin 531 TL’dır.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 31.01.2025 tarihinde yayınladığı yapı yaklaşık ünite maliyetleri listesine nazaran, yatlardan alınmayan ÖTV ile (yapım maliyeti 32.600 TL./m2) beş milyon metrekare 100 yataklı hastane, (yapım maliyeti 17.100 TL/m2) yaklaşık on milyon metrekare, kabaca 121 bin toplumsal konut yapılabilecekti.
Son yıllarda yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşın cebinden habersizce alınan enflasyon vergisi, KDV., ÖTV ve gibisi dolaylı vergilerin, gelirden alınması gereken direkt vergilere oranının rekor düzeyde yüksekliği karşısında yalnızca çok varlıklı kısmın sahip olabileceği lüks tüketimden yüzde 0 vergi alınması hiçbir halde kabul edilemez.
Ekonomik zorlukla çabada iktidarın “aynı gemideyiz” telaffuzunun toplumun her bölümü için geçerli olmadığı, bir bölümün farklı gemilerde olduğunu açıkça ortaya koyan bu vergilendirme uygulamasının derhal kaldırılması gerekmektedir.
