Erzurum Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği kısmını okurken tanışan ve mezun olduktan sonra evlenen Gülten ve Ömer Çay çifti, bir müddet Sakarya’da elektrikli araba üreten bir fabrikada çalıştı. Daha sonra ise Erzurum’a dönerek kendi atölyelerini kurdu. Üç boyutlu yazıcılarla çalışmalar yapan çift, talep üzerine makine imaline başladı. Gerekli olan CNC makinesini kendi imkanlarıyla yapan çift, talep üzerine farklı maksatlar için kullanılmak üzere birçok araç yaptı. 3 farklı araç yapan çift, 4’üncü 4 çeker araçlarını tarımda kullanılmak üzere tasarladı.
AĞRI DAĞI’NA ÇIKAN DAĞCILARIN EŞYALARINI TAŞIYACAK!
Hurda araçların atık kesimleriyle yapılan ve çapalama, pulluk, ot biçme sistemini eklenen araç, patates söküm işinde test edildi. 1,5 yıl süren test çalışmasının sonrasında tarım bölümüne girmeyi bekleyen araç, 5 bin 137 metre yüksekliği ile Türkiye’nin çatısı olarak tabir edilen Ağrı Dağı’nın rehberlerinin talebiyle turizm kesimi için tekrar tasarlandı. Arazinin durumuna nazaran açılır kapanır kasa yapılan ve bir ton yük taşıma kapasitesine sahip olan araç, Ağrı Dağı ve yerdeki testleri muvaffakiyetle tamamladı.
Mühendis çift, araçlarına iş yerlerini açma basamağında kendilerine dayanakları olan ve 2023 yılında Artvin’in Yusufeli ilçesi Olgunlar Mahallesinde meydana gelen çığ felaketinde ömrünü yitiren Türkiye Dağcılık Federasyonu Dağcılık ve Dağ Kayağı Ulusal Grup Antrenörü, Dağ Kayağı Teknik Konsey Üyesi ve dağ rehberi Mustafa Tekin’i anmak için ‘GoMusto‘ ismini verdi. Atölyede son rötuşları yapılan GoMusto’nun, Ağrı Dağı’na tırmanacak dağcıların eşyalarını taşıyan at ve katırların yerini alması bekleniyor.
“AĞRI DAĞI’NDA TEPEYE TIRMANACAK”
Eşiyle üniversite yıllarında tanıştığını tabir eden ikiz çocuk annesi Gülten Çay, “Öğrenciyken de bu üslup çalışmaların içerisindeydi. Ben de onun sayesinde girmiş bulundum. Birinci başlarda minik bir atölyemiz vardı. Orada üç boyutlu yazıcılarla çalışma yapıyorduk. Etraftan gelen talep üzerine küçük makineler yapmaya başladık. Mesela küçük CNC makinesi yaptık. Bu işte ilerleyebileceğimizi anlayınca sonra atölyeyi büyüttük. Bizim işimiz genelde metalle. Metal kesitlerini dışardan yaptırmak zorunda kalıyorduk. Bu bize hem maliyet hem de büyük bir vakit kaybıydı. Kendi CNC makinemizi yaptık. Aslında araçlara ilgimiz her vakit vardı. Aracımızı tasarladık. Bizim için dağda seyahat çok büyük bir zevk. İkizlerimiz var onlar için de tıpkı halde. Zevk olarak başladığımız bu işi sonra neden geliştirmeyelim, diye düşündük. Tasarladığımı aracımız inşallah Ağrı Dağı’nda doruğa tırmanacak” açıklamasında bulundu.
“DAHA FAZLA YÜK TAŞINABİLİYOR”
Hobi olarak başladıkları dizaynların daha sonra gelen talepler üzerine büyüdüğünü belirten Ömer Çay ise, “Aracı biz evvel tarım makinesi olarak düşündük. Çapalama, pulluk, ot biçme düzeneğini eklemiştik. Patates söküm işinde test ettik. Ot taşımı ve biçme süreçlerinde test ettik. Çiftçilerimizle birlikte yaklaşık 1,5 yıl boyunca bu aracı test ettik. Aracımız tamamlandı. Ağrı dağında rehberlik yapan arkadaşlar ziyaretimize geldi. 4 çeker, güçlü bir araç olduğu için kuvvetli yerde rahat hareket edebileceğini düşündükleri için bu aracı Ağrı Dağı’nda turizm faaliyetlerinde kullanılmasını istediler. Güçlü arazi koşullarına uygun olduğu için tarım makinesi olmaktan çıkardık arazi aracına çevirdik. 750 kiloya kadar yükle deneme yaptık çok dik rampalarda. Bizim kendi analizlerimize gere azamî belirlediğimiz bir ton kapasitesi var. Aracımız küçük. Müşterilerimizin isteğine nazaran kasayı daha verimli kullanabilmek için açılıp kapanabilir, genişleyebilir bir kasa tasarladık. Az yük olduğu vakit ya da dar toprakta gittiği vakit kapalı kasa kısaltılmış küçültülmüş kasayla, yük çok olduğu vakit yanlardan portatif olarak açılıp kapanabilen bagaj kısmı yaptık. Bu formda daha fazla da yük taşınabiliyor” sözlerini kullandı.
“ÜRETİMİ DEVAM ETTİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ”
Ömer Çay, kelamlarının devamında “Eşim benim her vakit destekçim. Bu işe başladığımız günden beri hatta üniversite okurken bu günlerin hayalini kuruyorduk. Her vakit yeni bir eser çıkaralım yen bir eser tasarlayalım diyorduk. Bu araç kısmı biz üniversitede öğrenciyken katıldığımız kulüplerden gelen heves olsa gerek hiçbir vakit bırakmadık. Aracımızı da eşimle birlikte ürettik. Gecemizi gündüzümüze katarak bu üretimi devam ettirmeyi düşünüyoruz” kelamlarını sarf etti.
