İBB soruşturmasının baş ‘itirafçısı’ Aziz İhsan Aktaş’a suikast düzenleneceği tezi ile başlayan soruşturma, enteresan bir istikamete evriliyor. Dün birebir operasyon kapsamında eski Makine Kimya Endüstrisi (MKE) Yönetim Kurulu Lideri Avukat İsmet Sayhan da gözaltına alındı. Suçlama ağır: ‘Askeri casusluk.’
Peki suikast savı ile bu gelişmenin ne ilgisi var?
‘İBB borsası’, Aktaş problemi derken “AKP-MHP hesaplaşıyor” tartışması birdenbire gündeme oturdu. Lakin olaylar o derece süratli gelişiyor ki, her adımda başlar biraz daha karışıyor. Hasebiyle siyasi yorumları şimdilik bir tarafa bırakalım. Evvel operasyonların odağını anlamaya çalışalım.
Bir olay örgüsü giderek karmaşıklaşıyorsa şayet, onu kavranabilir kılmanın pratik yolu, sunulan dizgeyi bozup olguları ortak özellikleri çerçevesinde tekrar dizmektir.
Burada da o denli yapalım. Şimdi tamamını göremediğimiz yapbozun önümüze düşen kesimlerini yeni baştan dizelim.
Bakalım nasıl bir görünüm çıkacak…
İFADEDE GEÇENLERİN ORTAK ÖZELLİĞİ
Suikast tezi kapsamında MHP’ye yakın olduğu bilinen Selahattin Yılmaz’la birlikte, çete yöneticisi suçlamasıyla kimi avukatlar da tutulandı. Bunlardan Cem Duman’ın tabirindeki detaylar kıymetli. Kısaca özetleyelim:
Operasyonun merkezinde Külliye’nin karşısındaki Mr. Jade Kafe duruyor. Duman ve Yılmaz, 2022’de kafenin işletmesini almış. 13 ay ortak işletmişler. Sonra tutuklanan öteki Avukat Semra Ilık, kafenin mülkiyetinin Murat Özdemir ile İsmail Terlemez’e geçtiğini söyleyerek, Duman’dan paylarını bırakmasını istemiş. Kimi çetelerin tehdit ettiğini, payları Yılmaz’ın oğluna devredip ayrıldığını savunuyor Duman.
İfadede mülk sahibi olarak geçen Özdemir de gözaltına alınıp bırakıldı. Verdiği ifadeyi Gazeteci Seyhan Avşar yayınladı. Orada da değişik bilgiler var:
“Selahattin Yılmaz’ı, eşi Nuray hanım sebebiyle tanırım. Savunma sanayiinde faaliyet gösteriyordu. Ben de savunma sanayiindeyim. Yurt dışındaki firmalarla temaslarım olduğu için, bu firmalar ile Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’nü irtibatlandırıyorum. Alım satımdan kurul alıyorum. Ankara’da ikamet ettiğim ve ailemin de bağları olduğu için yurt dışındaki savunma sanayi firmaları ile temasları bu formda kurdum.”
Duman’ın sözünde geçen Avukat Semra Ilık da SMR Savunma isimli şirketin sahibi. İnternet sitesinde yüzer askeri hastaneler, otonom denizaltılar, İHA’lar vb. ürettiği yazılı. Fakat yalnızca maket fotoğraflarını koymuş. Rütbeli bir subay eşliğinde savunma sanayi fuarını gezdiğini gösteren görüntüler yayınlamış.
TERLEMEZ: İLGİM YOK
İsmi geçen öbür kişi İsmail Terlemez. Duman’ın tezlerini Terlemez’in basın danışmanına sordum. Karşılık net oldu: “Böyle bir mülk yahut yatırımı bulunmuyor.” İsminin niçin geçirildiğine dair hiçbir fikri yok.
(Arca Savunma’nın ortağı İsmail Terlemez)Terlemez 2024’ün en fazla ihracat yapan 5’inci şirketi Arca Savunma’nın ortağı. Öbür ortak AKP’nin Şişli örgütünde yöneticilik yapmış Savaş Balçık.
Arca Savunma’nın ihracatı 600 milyon dolar. Listenin birinci sırasında 1 milyar 831 milyon dolar ile Baykar, ikinci 750 milyon dolar ile TUSAŞ, üçüncü 644 milyon dolar ile ASFAT, dördüncü 610 milyon dolar ile MKE var. Lakin SAHA EXPO 2024 Fuarı’nda 2 milyar dolarlık yeni bir mutabakat daha imzaladı, Arca Savunma. Yani ileride listenin tepesine çıkması sürpriz olmaz.
Birkaç yıldır izlediğim bir şirket Arca. Ayrıntılı bilgiler için daha evvel yazdığım şu iki yazıyı bırakayım:
155 mm’lik mermiyle büyüyen yeni ‘savaş tüccarı’ kim?
Ukrayna için top mermisi: Dev fabrika yerini kim aldı?
Terlemez, fabrikasını Çorum’da 2023’te açtı. Bir yılda ihracat rekortmeni oldu. Muvaffakiyetini 155 mm’lik top mermisine borçlu. SİHA’larla birlikte yeni savaşların gözdesi bir mühimmat bu. Bilhassa Ukrayna-Rusya savaşı, ‘155 mm savaşı’ olarak da isimlendiriliyor.
155 mm üretimi için Avrupa Birliği geçen yıl milyarlarca Euro’luk bütçe ayırdı. Türkiye vetolar sebebiyle hisse alamayınca devreye ABD girdi. Teksas’ta kurulan yeni fabrikanın tedariğinin bir kısmı, Türkiye’ye kaydırıldı. 2024 lokal seçimlerinin heyecanının yaşadığı gün, ABD-Türkiye ortasında yapılan muahededen önemli bir hissesi Arca’nın aldığı duyuruldu.
Arca’nın bulunduğu Çorum Sungurlu’daki OSB, bir savunma sanayi üssü. Arka arda fabrikalar açılıyor. Arca’nın komşusu da Ahlatçı Holding’in yeni kurduğu barut ve TNT üretecek Gold Force fabrikası.
Ve düne gelelim…
ASSAN DA DAHİL OLDU
Soruşturmaya dün sürpriz bir isim eklendi. Eski MKE Yönetim Kurulu Lideri İsmet Sayhan, ‘askeri casusluk’ ve ‘çete’ savıyla gözaltına alındı. Sayhan, emekliliğinin akabinde 19 Mart 2025 günü bir diğer savunma sanayi şirketi olan ASSAN’a hukuksal danışman olmuştu.
(Eski MKE Yönetim Kurulu Lideri İsmet Sayhan)İktidara yakınlığı ile bilinen birtakım internet siteleri ve toplumsal medya hesapları bir müddettir Sayhan’ı, MKE’nin ‘askeri sırlarını’ ASSAN’a vermekle itham ediyordu. Selahattin Yılmaz ile birlikte görüldüğü fotoğraflar paylaşılıyordu. ASSAN argümanları reddetti.
Konuya dair resmi bilgiler şöyle:
ASSAN, 30 Aralık 2022’de, MKE ile yüklü ölçüde TNT tedariği mutabakatı imzaladı. Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle Polonya hükümetinin aldığı kısıtlama kararları sonucu sevkiyat yapılamadı. ASSAN durumu 17 Şubat 2023’te resmi yazıyla MKE’ye bildirildi. Zorlayan sebep sayılmasını istedi. Ancak Milli Savunma Bakanlığı 15 Mayıs 2025 günü aldığı kararla ASSAN’ı kamu ihalelerinden 2 yıl men etti. ASSAN kararı idari yargıya taşıdı.
İktidar yanlısı medyada yayınlanan gayrı resmi bilgilere nazaran ise Sayhan, ASSAN’a “155 mm top mermisi muhtaçlığına yönelik TSK Tedarik Planı’nda yer alan ve olağanda yalnızca Kara Kuvvetleri ve MKE’nin iç yazışmalarında bulunabilecek bâtın bilgileri” vermiş.
Özetle elimizdeki açık bilgileri yine dizdiğimizde, bir AKP-MHP hesaplaşması yaşanıyorsa şayet, bunun yerinin İBB soruşturması olmadığı görülüyor. Olay devletin ‘kutsal alanı’ sayılan mecraya hakikat ilerliyor.
Birileri tasfiye mi ediliyor, bir yerlere ileti mı veriliyor, yoksa ‘kutsal alan’ yeni bir nizama mı kavuşturuluyor, anlamak şimdilik güç. Biraz daha izleyip göreceğiz.
155 MM VE GAZZE’NİN YIKIMI
Son olarak husustan bağımsız, 155 mm’nin nasıl bir felaketin sembolüne dönüştüğüne dair bir bilgiyi de not düşmek isterim.
ABD geçen yıl Mayıs’ta, İsrail’e 8 milyar dolarlık askeri yardım yapacağını duyurdu. Paketin içinde 155 mm ağırlıktaydı. Pek çok insan hakları kuruluşunun, sivil toplum örgütünün, hukukçunun, akademisyenin bulunduğu memleketler arası bir imza kampanyası açıldı. Şöyle deniliyordu:
“155 mm’lik mermiler her istikamete 2.000 keskin metal modül fırlatır. 300 metre çapındaki alanı tesirler. İsrail ordusu 2008’de Dökme Kurşun Operasyonu’nda 8.000, 2014’te Esirgeyici Kenar Operasyonu’nda 34.000, 155 mm ateşledi. Bu mühimmat okulları, hastaneleri, barınakları, mülteci kamplarını vurarak çok sayıda sivili öldürdü… İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki operasyonlarını desteklemek için 155 mm transferinin engellenmesini istiyoruz. İsrail’in, ABD kökenli 155 mm mühimmat stoklarına erişimine müsaade verilmemeli.”
Ne yazık ki, 155 mm mühimmat İsrail’e yağdırıldı. Gazze’yi yerle bir etmek için binlercesi kullanıldı, on binlerce insan öldürüldü!
