Türkiye’nin tartıştığı hususlardan birisi olan ‘Türkiyeli‘ kavramı tekrar gündemde. Defne Samyeli’nin ‘Türk’üm‘ açıklaması yapmasının akabinde Rasim Ozan Kütahyalı’nın, Samyeli hakkında “Malatyalı ve Alevi kökenli” ‘Kürt de olabilir’ ‘asimile olmuş’ sözlerini kullanması yeni bir polemiğin fitilini ateşledi. Kütahyalı, “Defne Samyeli aslen Malatyalı. Babasının, dedesinin kökenleri Malatyalı Alevi diye bilinirdi. Yıllar sonra bunu inkâr etti” kelamlarını kullandı.
ROK tıpkı konuşmasında son periyotta maksat aldığı isimlerden birisi olan Ece Üner’i de tıpkı biçimde gaye aldığını hatırlattı. Mezhep, millet üzere hassas bahisler üzerinden toplumu geren açıklamaları ile ünlenen ROK’a, Samyeli’nden oldukça sert bir yanıt geldi.
“GENELDE MAMASINA NAZARAN TARAF DEĞİŞEN TROLLERİ MUHATAP KABUL ETMEM”
Defne Samyeli X hesabından ROK’a cevap verdi. ‘Ateş olsan fakat cirmin kadar yer yakarsın’ sözlerini kullanan Samyeli, Malatyalı ve Alevi olmadığını belirtti. Aksi durumda da Türk olduğu gerçeğinin değişmeyeceğini aktaran Samyeli, ‘zira ipleri oburlarının elinde, maması nereden gelirse ona göre söylem, taraf, parti ve lisan değiştiren trolleri genelde muhatap kabul etmem. Bunların neye hizmet ettiklerini aslında ulu geçmişleri ortaya koyuyor.’ kelamlarını kullandı. Samyeli’nin açıklaması şu formda oldu:
“Merak etme. Ateş olsan lakin cirmin kadar yer yakarsın.
O da fazla kararı olan bir yer değil, sen de farkındasındır.
Bana uygun kulak ver artık: Malatyalı ve Alevi de olabilirdim.
Bu tekrar Türk olduğum gerçeğini değiştirmezdi. (Bunu anlamıyor olmalı:)
Malatyalı ve Alevi vatandaşlarımızı tüm kalbimle kucaklıyorum. Malatyalı da değilim, Alevi de değilim.
Ve hatta öteki akıl mahrumu tetikçilerin argüman ettiği üzere Sabetayist de değilim. Nerede doğduğum hiç değerli olmamakla birlikte, İstanbul doğumluyum.
Türk’üm dedim diye neden tetiklendin?
Şu an bir prensibimi çiğniyorum; çünkü ipleri diğerlerinin elinde, maması nereden gelirse ona göre söylem, taraf, parti ve lisan değiştiren trolleri genelde muhatap kabul etmem. Bunların neye hizmet ettiklerini esasen ulu geçmişleri ortaya koyuyor.
Bu zat benim ‘Türkiyeli değil, Türk’üm’ sözlerimden kendine görev çıkarmış. Güya beni, babamı, atalarımı kendisi doğurmuş üzere Malatyalı ve Alevi olduğumu o denli kendinden emin çığırıyor ki…
İlahî ROK… Beşerlerle ilgili bu türlü bir palavrası nasıl söyleyebiliyorsun? Ben Türk’üm dedim diye niçin bu türlü tetiklendin? Sana verilen misyon icabı mı? Etnik kimlik vurgularıyla ‘ulus devlet’ birliğini yok etmek gayesiyle mı her gündeme maydanoz oluyorsun?”
Bunların kelamlarına prestij eden akıl yoksunudur
Bu adamı tekrar muhatap olarak ciddiye almazdım; ne var ki cüretkârlık ve yalancılıkta yeni bir düzey belirlerken tekrar adımı kullandığı için bunu vazife bildim. Kimlerin ‘Türkiyeliliği’ lanse etmek için görevlendirildiğinin altını çizmek istedim.
Bunların kelamına prestij eden esasen ya kasıtlıdır, görevlendirilmiştir, ya trolldür, ya da akıl yoksunudur.
Olur a saf vatandaşlarımız vardır; bunların geçmişte nerelerde durduğunu, neleri savunduğunu bilmezler. Haydi bugün bunu hatırlatmak, fikri olmayanın aklına getirmek de vatanını seven bir Atatürk sevdalısı olarak benim misyonum olsun.”
