Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan katıldığı programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim vaatleri ortasında yer alan düzenlemeyle ilgili tarih vererek çalışmaların süratle başlayacağını duyurdu. Bakan Işıkhan yaptığı açıklamada, “9 bin günden 7 bin 200 güne indirilmesi yani 25 yıldan 20 yıl emeklilik hakkının tanınması konusunda Sayın Cumhurbaşkanımız son seçimde bu türlü bir vaat de bulunmuştu. Biz bu bahiste Maliye Bakanlığımızda çalışmaya başlayacağız. Esnafımıza 7 bin 200 muştusunu Sayın Cumhurbaşkanımızın vermesi için biz bakanlık olarak Maliye Bakanlığımızla birlikte çalışıp bunu gündemden çıkarmamız lazım. İnşallah önümüzdeki aylarda yani 2026’nın birinci çeyreğinde ya da ikinci çeyreğinde bu mevzuyu inşallah bir nihayete erdirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Bakan Işıkhan’ın bu sözlerine Zafer Partisi Genel Lider Yardımcısı Mehmet Akif Cenkci’den reaksiyon geldi. Cenkçi X hesabından yaptığı açıklamada şunları söz etti:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Mayıs 2023’te genel seçim öncesi partisinin Kayseri mitinginde ‘1 milyon küçük esnafın prim gününü SGK’lılarla eşitleyerek 9 binden 7 bin 200’e indiriyoruz’ dedi. Ortadan yaklaşık 2,5 yıl geçti. Ne yasa çıktı, ne düzenleme yapıldı. Artık ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı; ‘Cumhurbaşkanımızın seçim vaadi olan 7 bin 200 prim günü düzenlemesi için Maliye Bakanlığı ile çalışmalara başlıyoruz. BAĞKUR’lu esnafın prim yükünü hafifletecek düzenleme 2026’nın birinci yarısında tamamlamayı hedefliyoruz.’ diyor. Pekala neden bu kelam hâlâ tutulmadı? Neden yıllar geçmesine karşın tek bir somut adım atılmadı? 2,5 yıl neyi neden beklediniz? 2026’ya geldiğinizde de bu vaadi yeniden mi öteleyeceksiniz?”
“BU DURUMDA NASIL EŞİTLİK SAĞLANIYOR?“
Kamuoyunun gündeminde birçok belirsizlik olduğunu vurgulayan Cenkçi, açıklamasında bunlara açıklık getirilmesini istedi:
“Neden 7200 gün? Halbuki EYT’de 8 Eylül 1999 öncesi SSK’lılar 5 bin – 5 bin 975 gün ortasında emekli olabiliyor.
– Bu durumda nasıl eşitlik sağlanıyor?
– Tarım Bağ-Kur’lular kapsam dışında mı kalacak?
– Şirket ortakları olan tüm vergi mükellefleri neden kapsam dışı?
– Avukat, doktor, mali müşavir gibi bağımsız meslek erbapları bu düzenlemeden yararlanabilecek mi?
– Bayanlarda prim kaidesi ne olacak?
– 8 Eylül 1999 sonrası birinci sefer sigortalı olanlar için SSK’da bayanların prim günü erkeklerden düşük. Artık bu fark ortadan kalkacak mı?
– 1999 öncesi ve sonrası ile 2008 sonrası birinci kez sigorta girişliler hangi prim gün koşuluna tabi tutulacak?
– Eşitlik nasıl sağlanmış olacak?
– Kısmi emeklilikte 5400 gün kuralı devam mı edecek?
– Yaş haddinde düzenleme yapılacak mı?
– İsteğe bağlı sigortalılar için emeklilik 7 bin 200 mü, 9 bin gün mü olacak?
– Aylık bağlama oranları neden hâlâ SSK ve Emekli Sandığı’ndan farklı?
– Düzenleme yapılarak eşitlik sağlanacak mı?
– Son statü bin 261 gün kuralı mağduriyetleri ortadan kalkacak mı?
– Geçmişte ‘terk koduyla’ durdurulan günlerin ihyasında neden ‘ya hepsi ya hiçbiri’ koşulu var?
– İhya borçlanma meblağları neden çok daha yüksek?
– SGK hizmet borçlanmalarıyla eşitlik sağlanacak mı?
– Hizmet çakışmasından kaynaklı silinen SSK günleri için tahlil var mı?
– Vergi ve SGK prim borçları için uygulanan e-haciz ve banka blokeleri esnafı daha da köşeye sıkıştırmaya devam edecek mi?
– Prim borcu bulunan BağKur’lulara emekli olabilmeleri için kolay ödeme imkanı (taksit) getirilecek mi?
Tüm bu sorular karşılıksız ve tahlilsiz kalmamalı. Yalnızca ‘2026’da 7 bin 200 gün’ demek tahlil değildir. Esnaf, çiftçi, zanaatkâr, kendi nam ve hesabına çalışan herkes için kapsamlı bir SGK (BağKur) ıslahatı kuraldır. Bu sıkıntı seçim vaadi değil, bir toplumsal adalet problemidir. BağKur’luların sabredecek gücü kalmamıştır.”
