Kaymakamlıktan yapılan açıklamada, kimi toplumsal medya hesapları üzerinden bugün için toplanma davetleri yapıldığının anlaşıldığı belirtildi.
Yapılmak istenilen toplanmaların, kamu sistemi ve toplumsal barışı bozabilecek hareketlere sebebiyet verebileceğinin değerlendirildiği aktarılan açıklamada, “2911 Sayılı Toplantı ve Şov Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. Hususu ve 5442 sayılı Vilayet yönetimi Kanunu’nun 32/ç hususuna istinaden; Kaymakamlığımızca yönetimimizde bulunan tüm açık alanlarda 1 Temmuz günü saat 00.01 prestijiyle 24 saat müddetle toplantı ve şov yürüyüşü, basın açıklaması, bildiri dağıtma, oturma aksiyonu üzere tüm etkinlikler yasaklanmıştır.” tabirlerine yer verildi.
Açıklamada, “Alınacak önlemler kapsamında Taksim Meydanı Cumhuriyet Anıtı’nın bariyerle kapatılmasına, Taksim Meydan, Seyahat Parkı ve İstiklal Caddesi’nin Galatasaray Meydanı’na kadar bariyerleme suretiyle bağlı sokaklar da dahil araç ve yaya trafiğine kapatılmasına, gerekirse denetimli geçiş yapılmasına, tıpkı gün içerisinde ilçemiz genelinde meydana gelmesi mümkün toplumsal olaylar dikkate alınarak, gereksinim görülmesi halinde ilçe sonları içerisinde farklı noktalarda yaya ve araç trafiğinin kapatılmasına karar verilmiştir.” sözleri kullanıldı.
NE OLMUŞTU
Leman mecmuasının 26 Haziran tarihli sayısındaki karikatür dün toplumsal medyada deverana sokulduktan sonra gündem oldu. Bazıları kelam konusu figürlerin Hz. Muhammed ve Hz. Musa olduğunu savunup Leman’ı maksat aldı.
İstanbul başsavcılığı ‘dini bedelleri alenen aşağılama’ suçlamasıyla soruşturma başlattı. Çizer, mecmuanın imtiyaz sahibi ve genel yayın yönetmeni, yazı işleri müdürü, müessese müdürü, grafikerlerin bulunduğu altı kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
Derginin İstanbul’un Beyoğlu ilçesindeki binası akşam saatlerinde taşlı sopalı bir kümenin saldırısına uğradı. Mecmua ve çalışanları toplumsal medyada maksat gösterildi. Mecmua için toplatma kararı çıkarıldı ve toplumsal medya hesaplarına erişimin engellenmesi için çalışma başlatıldı. Sonrasında LeMan’ın Bakırköy’deki yeri da taarruza uğradı.
İstanbul Valisi Davut Gül ‘sağduyu’ ve ‘vakar’ istedi.
