İstanbul Çatalca ilesinde 9 Nisan’da meydana gelen olayda; Argümana nazaran, ayrılmak istediğini söylemek için buluştuğu erkek arkadaşı ile Sinem Çeşim ortasında çıkan tartışmada, ismi öğrenilemeyen erkek Çeşim’i bıçakladı.
Çevrede olayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sıhhat grubu sevk edilirken, bıçaklı saldırgan olay yerinden kaçtı.
SİNEM ÇEŞİM HAYATINI KAYBETTİ
Kaldırıldığı hastanede ağır bakıma alınan Sinem Çeşim, tabiplerin tüm müdahalelerine karşın hayatını kaybetti.
Genç bayanın cenazesi, Yakacık Pir Sultan Cemevi’nde kılınan cenaze namazının akabinde Pendik Yeni Pirli Mezarlığı’nda defnedildi.
“BUGÜN KIZIMA GELİNLİK GİYDİRECEĞİME KEFEN GİYDİRDİM”
Ayakta durmakta zahmet çeken anne Sultan Çeşim, şöyle konuştu:
“Benim kızım daha yeni işe girdi. O gün biraz erken çıkmış. Saat 15.30 sıralarında gelmeyince iki kez aradım, telefonuna ulaşamadım. Tahminen olağandır, şarjı falan bitmiştir dedim. Akşam yemek hazırladım. Çocuklar geldi, tam sofraya oturacağız. Kızıma, ‘Ablanı bir orta, ben bugün iki sefer aradım da ulaşamadım’ diyecektim. Tam o esnada telefonum çaldı. Yabancı bir numara aradı. Çatalca Jandarma Karakolu’ndan aradığını söyledi. ‘Sinem bir kaza geçirdi, gelebilir misiniz?’ dedi. Tamam dedim. Durumunu sordum, ‘Neden kaza geçirdi? Nasıl oldu? Benim kızım buradan Maltepe’de çalışıyordu. Nasıl Çatalca’ya gitti? Nasıl olay oldu?’ dedim. Bana anlatmadı. Sonra oğluma verdim telefonu. Oğlum ve eşimle konuştular. Herhalde oğluma vefat ettiğini söyledikleri için beni götürmediler. Gittiklerinde, ‘Cenaze sizin mi?’ diye gösteriyorlar. O vakte kadar esasen ölmüş, morga götürmüşler. Kızımı getirecekler diye düşündüm. Cenazeden emin olmak için yüzünü göstermişler. ‘Sevgilisi falan var mı’ diye sormuşlar. Benim kızımın sevgilisi yoktu. Kızım çalışıyor. Çıksa 15.30’da çıkıp oraya gitmiştir. Evvelki gün akşam konuttaydı. Saat 01.00′ e kadar mutfakta oturduk. ‘Hayallerim var. Bunu, şunu yapacağım’ dedi. Kızım gitti, yatağına girdi. Son görüşüm oydu. Diğer da kızımı görmedim. Bir genç kızın hayali ne olabilir? Yani bugün kızıma gelinlik giydireceğime kefen giydirdim. Ben devletin bu işin gerisinde durmasını istiyorum. Kızımın katilinin bulunmasını istiyorum. Ne için öldürmüş? Sebebi neymiş? Bilmek istiyorum”
“KANDIRILACAK BİR KIZ DEĞİLDİ”
Kızının kandırılabilecek biri olmadığını belirten anne Sultan Çeşim, şöyle devam etti:
“Benim kızım okumadı ancak hakim üzere bir kızdı. Yani kandırılacak bir kız değildi. Bana her şeyini söyleyen bir insandı. Kızım ya korkuttu ya bir şey yaptı. Zira kızım bana nerede olduğunu söyleyen bir insandı. Hani hayatında biri olsa o söylerdi. Yani bu olayda bir iş var. Ben etrafındaki bütün arkadaşlarının, hepsinin araştırılmasını istiyorum. Bir gün evvel kızıma telefon geldi. Bir gün evvel telefonu aldı odaya girdi, kapıyı kilitledi lakin ben alışılmış anne olduğum için olağanda o denli yapmazdı. Şu ses bana geldi. Karşıda arayan herhalde arkadaşıydı. ‘Onu, Whatsapp’tan engelledim. Her yerden engelledim’, dedi. Bu ses bana geldi. Ve içime bir kuşku düştü. Sordum kim diye lakin bana ‘Normal arkadaşım, sevgili falan değil, engelledim’ dedi. Yani o kiminle konuştuysa o ses bana geldi. Telefonunda her şey var. Ben bu olayı polise verilmesini istiyorum. Süratli yürütülmesini istiyorum. Kızımın telefonuna ulaşılamadığı için telefon numarasını da jandarma benden istedi. Şu anda jandarma bize bilgi vermiyor. Gerçek soyadını bile araştırmışlar. Çocuğun kaç tane kod ismi varsa, artık bilmiyorum. İki, üç isim kullanıyormuş. Yani şu an instagramı falan kendi gayretimizle arıyoruz, lakin ulaşamıyoruz. O yüzden bulunmasını istiyorum. Artık kaçtı mı? Ne yaptı? Yani şu an bize bir bilgi verilmiyor. Bildiğimiz bilgi bu kadar. Kızımın katilini istiyorum. Diğer da bir şey istemiyorum. Annesine seslenmek istiyorum. Şayet hakikaten oğlunun yerini biliyorsa, onun yerini bilip de getirip teslim etmiyorsa, benim şu anki yaşadığım acıyı görsün. Ben kızımın cesedini götürdüm, gömdüm. Lakin onlar oğlunun cesedini görmesin. Bunu istiyorum. Öbür bir şey demiyorum. Diğer anneler ağlamasın, istemiyorum”
“HİÇ Mİ YAKALANMA, HİÇ Mİ KAMERA YOK?”
Acılı baba Hasan Çeşim, acı kaybından sonra şu sözleri kullandı:
“Jandarma Çatalca’da kızımızın bir olaya karıştığını söyleyip, çağırdılar. Gittiğimde kızım ölmüş, morga getirmişlerdi. Jandarmanın dediğine nazaran, Çatalca’nın bir köyündeki bir muhtar arayıp ihbar etmiş. Yani benim kızım buradan Çatalca’ya nasıl gitti? Korsan bir taksi ile gitmiş. Yani hiç mi yakalanma, hiç mi kamera yok? Hiçbir yerde bir manzara yok, bir şey yok. Neden hala zanlı dışarıda elini, kolunu sallayarak geziyor? Yurt dışına mı kaçtı? Nereye kaçtı? Ben burada anasına, babasına da sesleniyorum. Şayet biliyorlarsa bu çocuğu getirip kendi eliyle teslim etmiyorlarsa bu acının on katını onlara Allah yaşatsın. Lakin bunun peşini bırakmayacağım. Gerekirse üç tane avukat tutarım. Ben bu çocuğun yakalanmasını istiyorum. Devletimden bunu istiyorum”
