1 Ekim 2024 tarihinde sona eren Türk Eczacılar Birliği ile SGK ortasında İlaç Temin Protokolü, 4 aydır yenilenmiyor.
Konu hakkında SGK’ye davette bulunan Malatya Eczacılar Odası Başkanı Ebru Sönmez, “Günün ekonomik şartlarına uygun bir protokolün acilen hayata geçmesini hem kendimiz hem de hastalarımız ismine talep ediyoruz. Bilinmelidir ki ülkemizde halk sıhhati sisteminin aktifliği ve ayakta kalması da fakat bu biçimde mümkündür” sözlerini kullandı.
“SGK MÜDAHELE ETMEZSE ECZANELER İFLAS EDECEK”
22. Bölge Malatya Eczacılar Odası’nda basına açıklamalarda bulunan Ebru Sönmez, şu tabirlere yer verdi:
”Bizler, köylerden kentlere, ilçelerden mahallelere, ülkemizin dört bir yanında kesintisiz hizmet sunan, toplumla iç içe, birinci basamak sıhhat hizmet sunucusu olan eczacılarız. Bizler, hastalarımızın gereksinim duydukları ilaçlara en sağlam ve en süratli biçimde ulaşmalarını sağlayan, en yakın sıhhat danışmanlarıyız. Birinci basamak sıhhat hizmetinin ayrılmaz bir kesimiyiz.
“ECZANELERDEKİ KAN KAYBI GÖRMEZDEN GELİNDİ”
Ancak mevcut ekonomik şartlar ve artan maliyetler karşısında eczanelerimizi koruyan, onları ayakta tutan gerçekçi tedbirlerin alınmadığı bir noktadayız. Defalarca lisana getirmemize, taleplerimizi ısrarla söz etmemize karşın eczanelerdeki kan kaybı görmezden gelindi. Bu manada 2024 yılı hem hastalarımız hem de bizim açımızdan çok güç geçti. 30 bini aşkın eczanemiz, sunduğu ilaç ve eczacılık hizmetlerini sırtındaki mali yüklerle boğuşarak sürdürebildi. Lakin daha da berbatı sesimiz duyulmazsa, gerekli tedbirler alınmazsa 2025 yılı daha da karanlık bir yıl olarak anılacaktır.
“PROTOKOL ACİLEN HAYATA GEÇİRİLMELİ”
“Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu ortasındaki İlaç Temin Protokolü 1 Ekim 2024 tarihinde sona ermiştir. 4 aydır yeni bir protokol üzerinde mutabakat sağlanamamıştır. Yeni bir protokol imzalanamamıştır. Buna karşın, eczanelerimizde ilaç eczacılık hizmetleri hala büyük bir özveriyle sürdürülmektedir.
Eczanelerimizin ilaç ve eczacılık hizmetlerini sağlıklı bir halde sürdürebileceği, günün ekonomik şartlarına uygun bir protokolün acilen hayata geçmesini hem kendimiz hem de hastalarımız ismine talep ediyoruz. Hem bölge eczacı odalarımızın başkanları hem de Türk Eczacıları Birliği yöneticileri olarak bizler yaşadığımız bu zorlukları mevzunun yetkililerine, siyasi partilerin bedelli temsilcilerine tekraren aktardık.
Ancak ne yazık ki ne hastalarımız ne de meslektaşlarımız ismine kalıcı ve gerçekçi bir tahlile şimdi ulaşamadık.”
“SESSİZ KALIRSAK, ECZANELERİMİZ BİRER BİRER KAPANACAK”
Eğer protokolün acilen imzanlanması gerektiğini belirten Sönmez kelamlarını şu biçimde noktaladı:
“Bugün sessiz kalırsak, hastalarımız ilaçlarına erişimde çok daha büyük problemler yaşayacak. Bugün sessiz kalırsak, eczanelerimiz birer birer kapanacak. Bu nedenle buradan tüm üye eczacılarımızla birlikte haykırıyoruz: İlaç ve sıhhat hizmetlerinde bilginin, emeğin ve inancın birinci adresi olan eczanelerimizin bu kurallarda ayakta kalması mümkün değildir. Acil tedbirler alınmazsa eczane iflaslarının başlaması an sıkıntısıdır.
Bu talebimiz yalnızca meslek kümemiz ismine yapılan bir davet değildir. Bilinmelidir ki, ülkemizde halk sıhhati sisteminin aktifliği ve ayakta kalması da lakin bu halde mümkündür. Biz eczacılar, halkımızın sıhhat kapısını açık tutmak için buradayız ve çabamıza devam edeceğiz. Haklı taleplerimizin karşılanması için gerekli adımlar atılsın, sıhhat kapınız açık kalsın.”
