Mehmet Cengiz’in sahibi olduğu Cengiz Holding’e ilişkin Halilağa bakır altın madeninin Kazdağları’ndaki işletme müsaadesine karşı açılan davada mahkeme tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararı ağaç katliamını önleyemedi. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına karşın bölgede çok sayıda iş makinesiyle ağaç bölümü ve toprak istifleme devam etti.
Kazdağları Ekoloji Platformu, devam eden ağaç katliamını görüntüleyerek belgeledi ve toplumsal medya hesabından gerçekleştirdiği açıklamada, “Önceki gün Halilağa Bakır Madeni katliam alanında 78. gündü. İşletme iznindeki hukuksuzluklara yönelik açılan dava sonucunda yürütmeyi durdurma kararı çıkmıştı. Köylülerimiz ile birlikte, tabiat ve hayat savunucuları ile Çanakkale Valiliğine gittik, köylülerimiz ayrıyeten vali yardımcısı ile de görüştü.” sözlerini kaydetti.
Kararın uygulanması için valilikten, ilgili kurumları misyona çağırmasını talep ettiklerini söz eden platform, daha sonra proje alanına gittiklerini belirtti.
“JANDARMA HABERİNİN OLMADIĞINI SÖYLEDİ”
Platformdan yapılan açıklamanın devamında, “Şantiye kapısına sembolik kilit vurdu köylülerimiz. Alanda iş makineleri çalışmayı sürdürüyor. Bunların tespiti için jandarmayı aradık, gelin tutanak tutun dedik, jandarma yürütmeyi durdurma kararından haberi olmadığını söyledi. Onlara bildiri edilmiş rastgele bir mevzu olmadığını bildirdi! Gelin savcılığa cürüm duyurusunda bulunun dedi! Takipçisi olacağız o tutanakları tutturacağız!” tabirlerine yer verildi.
ALTIN MADENCİLERİ DERNEĞİ LİDERİNDEN İTİRAF ÜZERE AÇIKLAMA
Mahkeme tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararı, maden sahiplerini telaşa sürüklerken kelam konusu kararın akabinde Altın Madencileri Derneği Başkanı Hasan Yücel itiraf üzere bir açıklama gerçekleştirdi.
Yücel, “Bu karar emsal teşkil ederse, Türkiye’de faaliyet gösteren yaklaşık 4 bin maden alanının kapısına kilit vurulabilir.” sözlerini kaydederken çevreciler kelam konusu açıklamaya reaksiyon gösterdi.
Mahkeme kararının ne kadar kıymetli olduğunun bu açıklama ile bir sefer daha ortaya çıktığının altını çizen çevreciler, “Yücel’in bu kadar telaşlanması, daha evvel verilen 4 bin müsaade ve ruhsatlarda da usulsüzlükler olduğu kaygılarını beraberinde getirmiştir” telaffuzunda bulundu.
