Narin Güran’ın vefatına ait tutuklanan 12 bireyden 4’ü hakkında Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin’e ilişkin DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında HTS ve baz istasyonu kayıtlarına nazaran, olay anında tıpkı konutta oldukları tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı taammüden öldürme’ hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istendi.
Davanın 26 Aralık’ta başlayan ve 28 Aralık’ta sona eren 2’nci duruşmasında Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’a ‘İştirak halinde çocuğa karşı taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç kanıtlarını yok etme, gizleme yahut değiştirme’ kabahatinden 4 yıl 6 ay mahpus cezası verildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.
MAHKEMENİN VERDİĞİ CEZA ONANDI
Tutuklu sanıkların avukatları, müşteki sıfatıyla baba Arif Güran’ın avukatları, ‘katılan’ sıfatıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Diyarbakır Barosu tarafından verilen istinaf dilekçeleri, Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde incelendi. 17 klasörden oluşan dava belgesi ile istinaf müracaatları, kıymetlendirme yapılması için Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’ne gönderildi. Müracaat üzerine evrakları Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, mahkemenin 4 sanık hakkında verilen mahpus cezalarını 20 Mayıs’ta oy çokluğuyla onadı.
YÜKSEL GÜRAN’IN AVUKATINDAN TEMYİZ BAŞVURUSU
Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Yargıtay’a sunulmak üzere Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi Başkanlığı’na temyiz dilekçesi verdi. Demiroğlu dilekçenin talep kısmında, müvekkili Yüksel Güran hakkında verilen kararın hukuka, yordam ve yasaya muhalif olduğunu belirterek, “Kararın temyiz yoluyla incelenmesini, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına, temyiz müracaatımızın kabulü ile kararın bozulmasına, temyize mevzu kararın soyut ve ilgisiz münasebetlere dayandığı, öz kızı öldürülmüş bir annenin yaşadığı derin ve tarifsiz acının yanı sıra kabul edilebilir bir kanıta dayanmaksızın soyut varsayımlarla suça iştirak ettiği teziyle müvekkilimin tutukluluğunun devam ettirilmesi kamuoyunda yersiz bir biçimde ‘suçlu anne’ algısının oluşmasına sebep olduğu bu durumun kendisi açısından ağır ruhsal yıkıma, manevi çöküntüye ve telafisi mümkün olmayan ziyanların doğmasına neden olacağı, evraktaki mevcut kanıt durumu, olayın oluş hali, sanık anne istikametinden kuvvetli kabahat kuşkusunu gösteren kanıt bulunmadığı gözetilerek müvekkilimin tahliyesine karar verilmesi istemidir” sözlerini kullandı.
