Türkiye, 1973 yılında Irak ile imzalanan ve 50 yıl mühletle geçerli olan Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Sınırı Mutabakatı’ndan Cumhurbaşkanlığı kararıyla 27 Temmuz 2026 prestijiyle çıkacağını duyurdu. Karar, Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
CHP Zonguldak Milletvekili ve Genel Lider Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, AKP’nin 2014-2018 yılları ortasında Irak Merkezi Hükümeti’nin onayı olmadan, Kuzey Irak Kürt İdaresi ile anlaşarak petrol taşıdığını hatırlatarak “Irak Merkezi Hükümeti bu nedenle Türkiye’yi Memleketler arası Tahkim Mahkemesi’ne şikâyet etti” dedi. Toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımına “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Şanlı Divan’da yargılanmasına neden olacak dokümanları paylaşıyorum!” sözleriyle başlayan Yavuzyılmaz, argümana ait dokümanları tek tek kamuoyuna sundu.
Yavuzyılmaz’ın paylaşımında şu tabirler yer aldı:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Büyük Divan’da yargılanmasına neden olacak dokümanları paylaşıyorum! Memleketler arası Tahkim Mahkemesi’nin gizlenen evrakına ulaştık. 2014-2023 yılları arasında; AK Parti, Irak Merkezi Hükümeti’nin onayı olmadan, Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Sınırı’ndan (Irak Bölgesel Kürt İdaresi’yle anlaşarak) petrol taşıyıp, Ceyhan’da Irak petrolü yüklemesi yaptığı için Tahkim’de Türkiye cezaya çarptırıldı. Karar kesinleşti! AK Parti’nin Türkiye’ye verdiği zararın boyutu dehşet verici. Bu cezaya her geçen gün faiz de ekleniyor. Net ceza meblağı: 1.471.390.486 dolar. 1 milyar 471 milyon dolar! Şimdiki kurla 60 milyar lira! Bu Tahkim dokümanları yok edilemez, bu evrak kapatılamaz. Ve bu evrak, duvardaki yalnızca birinci tuğla. Bugün, yarın yahut ileri bir tarihte bu bahis ve art planı bir Büyük Divan konusudur! Kaynak: 13.02.2023 tarihli Memleketler arası Tahkim Mahkemesi kararı.”
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NDAN YANIT
İletişim Başkanlığı ise Yavuzyılmaz’ın savlarını doğrulayan lakin tıpkı vakitte eleştiren bir açıklama yaptı. Açıklamada, CHP’li ismin “Türkiye, Irak Merkezi Hükümeti’nin müsaadesi olmadan petrol taşıyarak Ceyhan’dan yükleme yaptığı için Memleketler arası Tahkim Mahkemesi tarafından cezalandırıldı” savının hakikat olduğu kabul edildi, lakin savların kamuoyunu aldatıcı biçimde sunulduğu belirtildi. İrtibat Başkanlığı açıklamasında şu tabirlere yer verildi:
“Paris merkezli ICC Hakem Heyeti, Irak’ın 5 talebinden 4’ünü reddetmiş; Türkiye’nin taleplerinin birçoklarını kabul ederek, her iki taraftan tespit ettiği ihlaller nedeniyle karşılıklı tazminat ödenmesine karar vermiştir. Tahkim kararının Irak lehine tazminata hükmedilen kısmına ait Türkiye’nin Paris’te başlattığı iptal davası ise hala sonuçlanmamıştır. Öncelikle, ‘Cumhurbaşkanı’nın bir imzasıyla 50 yıllık mutabakat iptal edildi’ ve ‘Meclis’e açıklama yapılmadı’ argümanları gerçeği yansıtmamaktadır. Kelam konusu muahede 1973’te yürürlüğe girmiş, 2010’da yenilenmiş; değişen bölgesel şartlar ve güç piyasalarındaki gelişmeler çerçevesinde yeniliğini yitirmiştir. Türkiye ile Irak ortasında daha kapsamlı bir enerji iş birliği süreci başlatılmış, bu doğrultuda mevcut mutabakatın 27 Temmuz 2026 prestijiyle sona ereceğine dair Cumhurbaşkanı Kararı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Münasebetiyle kamuoyuna açıklama yapılmadığı savı gerçeği yansıtmamaktadır.
İkinci olarak, Tahkim süreciyle ilgili ‘Türkiye’nin 1,471 milyar dolar ceza aldığı’ ve ‘Cumhurbaşkanı’nın bu parayı mal varlığıyla ödemesi gerektiği’ üzere sözler sorumsuzca ve gerçeği çarpıtan niteliktedir. Güç ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 2023 yılında tahkim kararının çabucak ardından gerekli açıklamaları kamuoyuyla paylaşmıştır. Doğrusu; Paris merkezli ICC Hakem Heyeti, Irak’ın 5 talebinden 4’ünü reddetmiş; Türkiye’nin taleplerinin birçoklarını kabul ederek, her iki taraftan tespit ettiği ihlaller nedeniyle karşılıklı tazminat ödenmesine karar vermiştir. Tahkim kararının Irak lehine tazminata hükmedilen kısmına ait Türkiye’nin Paris’te başlattığı iptal davası ise hala sonuçlanmamıştır. Öte yandan, açıklamaya husus edilen tahkim kararının, 4 Ekim 2023 tarihinde ABD Washington Bölge Mahkemesinde açılan tenfiz davası evrakından alındığı anlaşılmaktadır. Davanın açılmasının ardından kamuya açık hale gelen ve herkes tarafından ulaşılabilen tahkim kararı üzerine geçtiğimiz süreçte akademik makaleler dahi yazılmıştır. Hasebiyle kapalı bir evraka ulaşıldığı argümanları da gerçeği yansıtmamaktadır. Washington’daki tenfiz davasında Türkiye ve Irak, tahkim kararına istinaden karşılıklı olarak birbirlerinden tazminat talebinde bulunmaktadır. Bu dava ise şimdi sonuçlanmamıştır. Hasebiyle ortada şimdi katılaşmış bir tazminat kararı da bulunmamaktadır. Sonuç olarak, Yavuzyılmaz’ın açıklamaları, türel süreçleri tamamlanmamış bir bahiste, teknik gerçeklikleri görmezden gelen, davada Türkiye lehine hükmedilen tazminat ölçüsünü göz gerisi eden, Türkiye’nin tezlerini karartmaya çalışan ve Türkiye ile Irak ortasına nifak tohumları ekmek isteyen bir karalama kampanyasıdır.”
“TÜRKİYE’NİN IRAK’A ÖDEMESİNE HÜKMEDİLEN NET TAZMİNAT MEBLAĞI: 60 MİLYAR TL”
Yavuzyılmaz, bu açıklamanın akabinde yeni dokümanlar paylaştı ve şu sözleri kullandı:
“Türkiye-Irak Ham Petrol Boru Çizgisi’ndeki usulsüzlüklerle ilgili; Milletlerarası Tahkim Mahkemesi’nin Türkiye’yi, Irak’a 1 milyar 471 milyon dolar tazminat ödemeye mahkûm ettiğini kabul etmiş oldu. Tek bir adamın, tek bir imzayla, bir gece vakti 50 yıllık memleketler arası bir mutabakattan çıkıldığını Resmî Gazete’de yayınlaması bir kamuoyu açıklaması değildir, bir prosedür süreçtir. Niçin muahededen çıkıldığının halka anlatılmasına kamuoyu açıklaması denir. ‘Bu cezayı, cezaya sebep olan Cumhurbaşkanı ve AK Partili maharetsiz yöneticiler mal varlıklarıyla ödesinler’ dedim. Doğrudur. Ne diyecektim? Gariban vatandaş mı ödesin? Bâtın dokümana değil, ‘gizlenen dosyaya’ ulaştığımızı söyledim. Gizlemiyorsanız, Milletlerarası Tahkim Mahkemesi’nin 277 sayfalık Kesin Kararı’nı Güç Bakanlığı’nın internet sitesinde paylaşın da herkes görsün. Türkiye ile Irak ortasına nifak tohumları eken tarafın kim ya da kimler olduğunu zati evrakıyla ortaya koydum. AK Parti, 2 yıldan uzun müddettir bu sıkıntıyı örtbas etmeye çalışıyor. Fakat mevzuyu gündem yapan, 21 Temmuz 2025’te iki ülke ortasındaki muahedeyi fesih ettiğini ilan eden partili Cumhurbaşkanı’nın kendisi olmuştur. Tahkim Kararı’na nazaran, kim ne kadar haklı, ne kadar haksız bulundu konusunu da ayrıntılı olarak paylaşayım. Mahkemenin Irak’ı haklı bularak Türkiye’nin ödemesine hükmettiği tazminat fiyatı: 1.997.976.023 dolar. Mahkemenin Türkiye’yi haklı bularak Irak’ın ödemesine hükmettiği tazminat meblağı: 526.585.537 dolar. Sonuç: Türkiye’nin Irak’a ödemesine hükmedilen net tazminat fiyatı: 1.471.390.486 dolar. Yeni kurla: 60 milyar Türk lirası!”
“DUVARDAKİ İKİNCİ TUĞLAYI ÇEKİYORUM!”
Yavuzyılmaz daha sonra, “Duvardaki ikinci tuğlayı çekiyorum!” diyerek yeni evraklar paylaştı. Bu evraklarda, 21 Mayıs 2014 – 30 Eylül 2018 tarihleri arasında AK Parti hükümetinin, Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Sınırı’ndan memleketler arası mutabakatlara muhalif olarak taşıdığı ham petrol için IKBY’den 2 milyar 320 milyon dolar taşıma fiyatı aldığını belirtti. Yavuzyılmaz, “Bu tutar önce, AK Parti hükümetinin Jersey Adası’nda kurduğu Turkish Energy Company (TEC) isimli şirkete transfer ediliyor. Akabinde 904 milyon doları Türkiye’ye BOTAŞ’a aktarılıyor. Geriye kalan 1 milyar 416 milyon dolara ise ne olduğu meçhul. Bu para, adeta bir kara delik olan Jersey Adası’nda buharlaşıyor! Şimdiki kurla 58 milyar lira kayıp” dedi.
“CUMHURBAŞKANI VE İLGİLİ AK PARTİLİ YÖNETİCİLERİN MAL VARLIKLARINDAN TAHSİL EDECEĞİZ”
Yavuzyılmaz, Memleketler arası Tahkim Mahkemesi’nin de bu ticaretle ilgili Türkiye’nin memleketler arası mutabakatlara alışılmamış olarak fazladan 1 milyar 324 milyon dolar ham petrol taşıma fiyatı aldığını tespit ettiğini ve Türkiye’nin bu fiyattaki cezayı da Irak Merkezi Hükümeti’ne ödemesine hükmettiğini açıkladı. “İktidara gelir gelmez, buharlaştırılan ve cezaya hükmedilen bu fiyatları, Cumhurbaşkanı ve ilgili AK Partili yöneticilerin mal varlıklarından tahsil edeceğiz!” tabirlerini kullandı.
JERSEY’DE KURULAN TEC ŞİRKETİ: BİR MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE MEBLAĞIN AKIBETİ BELİRSİZ
CHP’li vekil, Jersey Adası’nda kurulan TEC şirketiyle ilgili de kapsamlı açıklamalar yaptı. Yavuzyılmaz’a nazaran, AKP tarafından BOTAŞ’a bağlı diğer bir şirkete bağlı öbür bir şirket olarak 2012 yılında Jersey Adası’nda kurulan Turkish Energy Company (TEC), Irak Bölgesel Kürt İdaresi’nin ham petrol taşıma fiyatlarını aktardığı şirketti. Lakin bu şirketin hesap hareketlerinde bir milyar doların üzerinde meblağın akıbeti meçhuldü. Yavuzyılmaz, AKP hükümetinin bu şaibeli süreçleri gizlemek için 2021 yılında Ankara’da birebir isimle “Turkish Energy Anonim Şirketi (TEC)” isimli yeni bir şirket kurduğunu, akabinde 2021 Ağustos ayında Jersey’deki TEC şirketinin Ankara’daki bu şirkete devredilip kapatıldığını söyledi. Böylelikle Jersey’deki TEC’in karanlık süreçlerinin “temize çekilmeye” çalışıldığını belirtti.
“TEK BİR SAYIŞTAY RAPORU YOK”
Yavuzyılmaz, 2021-2022-2023 yıllarında yayımlanan Sayıştay raporlarının sırf Ankara’daki TEC şirketine ilişkin olduğunu, Jersey’deki şirketin bugüne kadar hiç denetlenmediğini vurguladı. “Jersey’deki TEC şirketi ismine bugüne kadar düzenlenmiş tek bir Sayıştay raporu yok. Kontrol için Jersey Adası’na gönderilmiş tek bir Sayıştay denetçisi yok” dedi.
Yavuzyılmaz hususla ilgili paylaşımında şu tabirleri kullandı:
AK Parti’nin Jersey Adasındaki kanıtları karartma operasyonunu ortaya çıkardık!
Türkiye-Irak ham petrol boru çizgisinde memleketler arası mutabakatlara ters olarak taşınan ham petrolle ilgili;
21 Mayıs 2014-30 Eylül 2018 tarihleri arasında
Irak Bölgesel Kürt İdaresinin, ham petrol taşıma fiyatlarını ödediği, Jersey adasındaki Turkish Energy Company (TEC) isimli şirketten buharlaştırılan paraların akabinde, şirketin kendisinin de buharlaştırıldığını tespit ettik.
Soygunun izlerini silmek için…
Jersey TEC nasıl kuruldu, ne oldu, nasıl buharlaştı?
Türkiye-Irak ham petrol boru sınırındaki taşıma fiyatı ödemelerini IBKY, Jersey adasında kurulan TEC isimli bir şirkete yapıyor.
Bu şirket, AK Parti tarafından, Botaş’a bağlı öbür bir şirkete bağlı diğer bir şirket olarak, 2012 yılında Jersey adasında kuruluyor.
Şirket, bu formda matruşka bebekler üzere iç içe kurulunca paranın izini takip etmek zorlaştırılmış oluyor.
Zira ‘Jersey adasındaki TEC’ şirketine gönderilen ham petrol taşıma fiyatlarının bir kısmı BOTAŞ’a aktarılsa da, bir milyar doların üzerindeki bir meblağ Jersey adasında adeta buharlaşıyor.
Bu şaibeli süreçlerin milletlerarası alanda farkedilmesiyle birlikte AK Parti hükümeti 2021 yılı haziran ayında Ankara’da şaşırtmalı bir şirket kuruluşu daha yapıyor.
Bu şirkete de Jersey’deki şirketle birebir isim veriliyor. Bu şirketin ismi da Turkish Energy Anonim Şirketi (TEC) oluyor.
2021 yılı ağustos ayında, Jersey’deki TEC şirketi, tıpkı isimle Ankara’da kurulmuş olan TEC şirketine devredilip kapatılıyor.
Böylece Jersey’deki TEC şirketi ve hesap hareketlerindeki karanlık süreçleri güya paka çekilmiş oluyor.
2021-2022-2023 yılnda yayınlanan sayıştay raporları da Ankara’da kurulan TEC’e ilişkin.
Dezenformasyonla Uğraş Merkezi (DMM), Jersey TEC şirketindeki soygunla ilgili açıklamamıza verdiği hileli cevapta;
TEC’in tüm faaliyetleri sayıştay tarafından denetleniyor, TBMM KİT Komitesinde görüşülüyor, diyor.
Ancak DMM’nin bahsettiği TEC ismindeki şirket Jersey’deki TEC değil, yeniden Ankara’daki TEC!
Jersey’deki TEC şirketi ismine bugüne kadar düzenlenmiş tek bir Sayıştay Raporu yok.
Denetim için Jersey adasına gönderilmiş tek bir sayıştay denetçisi yok.
Tüm bu olan biten AK Parti biçimi kurnazlıklarla, devletin başını belaya sokmaktır!
