MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye yakınlığı ile bilinen Ülkü Ocakları kökenli muharrir Mümtaz’er Türköne, T24‘ten Cansu Çamlıbel ile yaptığı röportajda Bahçeli’nin Türkiye’yi erken seçime götüreceğini, 2025 bitmeden erken seçime gidileceğini açıkladı.
Türköne açıklamalarında Bahçeli’nin 22 Ekim tarihinde başlattığı süreci tamamına erdirmek için ısrarcı olacağını söyledi.
Türköne, “Erdoğan tahlil sürecini baltalayacak, Bahçeli de bunun üzerine Türkiye’yi erken seçime götürecek zira sürecin hukuka dönmeden başarılı olma talihi yok” diye konuştu.
Erdoğan’ın önünde iki yolun olduğunu tabir eden Türköne birinci yolun Erdoğan’ın daha sert adımlar ile ülkeyi yöneten Erdoğan olarak kalmak olduğunu söyledi.
İkinci yolun ise Erdoğan’ın hukuk yoluna gitmek olduğunu lakin bu yolun da kendisini yok etmek olduğunu söyledi. Açıklamalarını birbirinden savlı kelamlar ile devam ettiren Türköne 2025 yılı bitmeden Bahçeli’nin Türkiye’yi erken seçime götüreceğini şu kelamlar ile argüman etti:
“Gelin bunu senaryolaştıralım artık. Benim öngörüm şöyle… Erdoğan tahlil sürecini baltalayacak, yani tahlil sürecinin gelişmesini engelleyecek. Bahçeli de bunun üzerine Türkiye’yi erken seçime götürecek. Erdoğan tahlil sürecini baltalayacak zira daha evvel anlattığım üzere hukuka dönüşün kendi hegemonik gücünü tırpanlayacağını ve kendini enterne edeceğini düşünecek. Bu yüzden de süreci küçük küçük tırpanlayarak sona erdirmeye çalışacak. Yani aslında Erdoğan tahlil sürecinin kendisine değil bu sürecin kendisine hukuk dayatacak olmasına karşı. Söyledim, hukuka dönüş olmadan da tahlil sürecinin başarılı olma ihtimali yok. O vakit da Bahçeli Türkiye’yi erken seçime götürmek zorunda. Zira tahlil sürecinin önü fakat o vakit açılır.”
ŞAMİL TAYYAR BAHÇELİ’NİN SESSİZLİĞİNİ HAYRA YORMADI
Bahçeli’ye yakınlığı ile bilinen Türköne’nin açıklamalarının akabinde MHP’den mevzu hakkında şimdi bir yalanlama ya da reaksiyon gelmedi. Argümanlı erken seçim çıkışının akabinde AKP’nin sembol isimlerinden eski milletvekilli Şamil Tayyar da bahis hakkında eleştirel bir paylaşım yaptı.
Türköne’nin kelamlarının yorumdan öte Bahçeli’nin ismine karar cümleleri gibi olduğunu aktaran Tayyar, tezli değerlendirmelerine karşın Türköne’nin MHP’den hiç ihtar almadığına değindi.
MHP’nin husus hakkında itiraz etmemesi halinde bu durumun Cumhur İttifakı olarak izaha muhtaç kalacağını söyleyen Tayyar’ın yorumlaması şu biçimde:
“Mümtazer Türköne, kritik cümleler kurmuş:
‘Erdoğan tahlil sürecini tırpanlayacak, Bahçeli de bunun üzerine erken seçime götürecek.
Seçim olur, CHP iktidara gelirse hukuk tabiatıyla gelir. Tahlil sürecini başarılı kılmak için diğer alternatifi kalmazsa Bahçeli bunun önünü açar.’
Türköne, her ne kadar ‘Bahçeli’yle 4 yıldır görüşmedim, MHP’den kulis almıyorum, yalnızca yorumluyorum’ dese de kurduğu cümleler, yorumdan öte, Bahçeli ismine karar cümleleri gibi.
Devlet Bey ismine ahkam kesiyormuşçasına yaptığı argümanlı değerlendirmeler nedeniyle MHP’den hiç ikaz almamış.
Öyle söylüyor.
Rasim’i bile maksada koyan Devlet Bey’in gösterdiği bu müsamaha, haliyle Türköne’nin tabirlerinin kamuoyunda MHP’nin görüşü üzere algılanma riskini arttırıyor.
Erken seçim ve CHP’ye iktidar yolunu açma tezine MHP’den itiraz yükselmezse bu durum cumhur ittifakı açısından izaha muhtaçtır.
Cevabı bulunması gereken soru şu:
-Ortada fitne mi görüş ayrılığı mı var?”
TÜRKÖNE: BAHÇELİ’Yİ TANIYORUM
Cansu Çamlıbel, Türköne’ye MHP’den kulis almadığı halde Bahçeli’nin kelamlarını yorumladığını ve çok savlı tezleri öne sürmesinin nasıl olduğunu sordu. Türköne ise Bahçeli’yi tanıdığını, kendisinin siyasete değil tarihe oynadığını şu kelamlar ile açıkladı:
Rahatsızlık olsaydı gelirdi. Biliyorsunuz ben 70’li yıllarda ülkücü militandım. Siyasal’da okurken Ülkü Ocağı başkanlığı yaptım. Daha sonra genel merkezde yöneticilik yaptım. 12 Eylül’de MHP ülkücü kuruluşları davasından yargılandım, cezaevinde yattım. Yani tescilli ülkücüyüm. Bu türlü kenarından, köşesinden ülkücü değilim. Ana çekirdek kadroyu tanırım, bilirim. Nasıl baktıklarını, nasıl yorumlandıklarını anlayabiliyorum. Devlet Bey’i de tanıyorum; karakterini, mizacını. İnanılmaz nazik bir insandır. Ve ketumiyeti meşhurdur. Aklından, zihninden ne geçtiğini kimse kolay kolay anlayamaz, kavrayamaz. Bugün de anlaşılmıyor tam olarak. Bakın bugün Devlet Bahçeli tarihe oynuyor, siyasete değil. Yeni ulus devletin inşasının, cumhuriyetin yenilenmesinin baş aktörü olarak tarihe geçecek. Bütün vaziyet alışlarına, söylediklerine bakın hiçbirinin siyasi olarak kendi konumunun ya da partisinin çıkarlarıyla hiçbir alakası yok.
