İşçi sendikalarından üniversite öğrencilerine, Tecla Insolia, Donatella Finocchiaro, Ottavia Piccolo, Lorenzo Zebetti üzere İtalyan sinema dünyasından yıldızların da dayanak verdiği yürüyüşte, İsrail’in Gazze’ye hücumlarının yanı sıra Batılı hükümetlerin İsrail’e cürüm paydaşlığı yapması protesto edildi.
Göstericiler, Batılı hükümetlerden İsrail’e silah satışını durdurmasını talep etti.
Filistin bayrağı renklerinde “Soykırımı durdurun” yazılı pankartın açıldığı yürüyüşte, sık sık “Özgür Filistin” ve “Nehirden denize özgür Filistin” sloganları atıldı.
Organizatörler, korteje katılanların sayısının 5 bin kişi olduğunu duyurdu.
Yürüyüş, şenliğin yapıldığı Sinema Sarayı’nın da bulunduğu Guglielmo Marconi Caddesi’nde son buldu.
İtalyan polisi, şenliğin yapıldığı noktada geniş güvenlik tedbirleri aldı.
Bu ortada, şenliğin dünkü kısmında Faslı direktör Maryam Touzani ve üretimci Nabil Ayouch, kırmızı halıda Filistin halkına dayanak için bir çantanın iç bölmesi biçiminde tasarlanmış “Gazze’de soykırımı durdurun” yazısı açtı.
– Şenlik, Gazze tartışmaları eşliğinde başlamıştı
Filistin destekçisi bir küme da şenliğin başladığı 27 Ağustos’ta Lido’daki Sinema Sarayı’nın önünde bir ortaya gelmiş ve şenlik idaresinden kamuoyuna açık bir hal almasını ve İsrail’in Filistin’de işlediği “soykırımı” kınamasını talep etmişti.
Göstericiler, Filistin bayrakları ve “Özgür Filistin, soykırımı durdurun” yazılı pankart açmıştı.
– Yüzlerce sanatçı, Venedik Sinema Şenliği’ne “Gazze’deki soykırımı kınayın” daveti yaptı
Aralarında Matteo Garrone, Abel Ferrara ve Ken Loach üzere dünyaca ünlü direktör ve yapımcıların da bulunduğu yüzlerce sinema sanatkarı, “Venice4Palestine (Filistin İçin Venedik)” teşebbüsü olarak, Venedik Sinema Şenliği’nin, Gazze’deki insani krizi ve soykırımı kınamasını talep eden açık mektup imzalamıştı.
Mektupta, şenlik ve ana organizatöre, “Gazze’de devam eden soykırımı ve İsrail hükümeti ile ordusu tarafından yürütülen Filistin’deki etnik paklığı açıkça kınaması” daveti yapılmıştı.
Etkinliğin ana organizatörü de sanatkarların mektubuna karşılık olarak, şenlik ve tertibin tarih boyunca “toplumu ve dünyayı ilgilendiren tüm en acil hususlara hassaslık ve açık tartışma ortamı sağladığını” savunmuştu.
